HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, 2020-2021
Eğitim-Öğretim yılının başlamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak altı
çizilecek öneri ve tavsiyelerde bulundu.
Pandemi nedeniyle ilk defa tüm dünyada eğitim
ve öğretime ara verildiğine dikkat çekilen açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Ziya
Selçuk'un, özel okulların eğitim ve öğretime 17 Ağustos'ta, resmi okulların ise
31 Ağustos tarihinde uzaktan eğitimle başlayıp 21 Eylül'de de sınıflarda
aşamalı ve seyreltilmiş şekilde yüz yüze eğitim ile devam edileceği açıklaması
değerlendirildi.
" TOPLUM SAĞLIĞINI RİSKE ATACAK
UYGULAMALARDAN DA ŞİDDETLE KAÇINILMALIDIR"
MEB'in, Bilim Kurulu ve mülki amirler gibi
ilgili kurumlar arasında yaptığı istişareleri önemsediğini belirten HÜDA PAR,
"Okulların açılması; başta öğrenci, veli, öğretmen ve eğitim personeli
olmak üzere eğitim camiasından 20 milyondan fazla vatandaşımızı ve bunlarla bir
şekilde etkileşim içerisinde olan tüm toplumu yakından ilgilendirmektedir.
Elbette hedef; şartların zorlanması ile dahi olsa, örgün eğitimin aktive
edilmesi olmalıdır. Eğitim ve öğretimin aksamaması için azami derecede tedbir
almak suretiyle tamamen yüz yüze eğitim veya kademeli olarak seyreltilmiş
hibrit sistemi mümkün olabilecek en yakın zamanda uygulamaya konulmalıdır.
Ancak karar alma sürecinde toplum sağlığını riske atacak uygulamalardan da
şiddetle kaçınılmalıdır.” Dedi.
"UZAKTAN EĞİTİM HİÇBİR ZAMAN YÜZ YÜZE
EĞİTİM GİBİ VERİMLİ OLAMAZ"
Yüz yüze eğitimin önemine vurgu yapılan
açıklamada, "Uzaktan eğitim hiçbir zaman yüz yüze eğitim gibi verimli
olamaz. Bu nedenle tedbir anlamında hastalıkla birlikte yüz yüze eğitimin de
yapılabileceği toplumsal bilinçlendirmeyi tamamlamamız gerekir. Anne ve
babalar, evden giriş-çıkışlarda artık herkesçe malum olan tedbirleri çocuklarda
alışkanlık haline getirebilirlerse okul ortamında da çocuklar sergileyecekleri
davranışlar hakkında zorluk yaşamayacaklardır.
Önümüzdeki süreçte uzaktan eğitim, artık
eğitim ve öğretimin önemli bir parçası haline gelecektir. Bu nedenle üzerinde
durulması gereken önemli diğer bir konu da öğretmenlerin 'bilgisayar kullanımı'
ve 'dijital okuryazarlık' alanlarında yetiştirilmesidir. 23 Mart 2020 tarihinde
MEB tarafından başlatılan uzaktan eğitimle internet üzerinden yapılan derslerde
materyal hazırlamada, bunların dijital ortama aktarılmasında ve hatta
bilgisayar kullanımında ciddi sıkıntılar yaşandığı görüldü. Bu nedenle
eğitim-öğretim başlamadan önce öğretmenlerin 'bilgisayar kullanımı' ve 'dijital
okuryazarlık' alanında yetiştirilmeleri gerekir. Millî Eğitim Bakanlığı
'MEBBİS' girişli EBA üzerinden hizmet içi kurslar düzenleyerek öğretmenlerin
ihtiyaç duyacakları beceriye ulaşmalarını sağlamalıdır.
Uzaktan eğitim sürecinde öğrenciler ile okul
arasında var olan bağın kopmasına ya da zayıflamasına fırsat verilmemelidir.
Bir şekilde arkadaşları, öğretmenleri ve okulun diğer unsurlarıyla bir
etkileşim ortamının oluşturulması gerekir. Uzaktan eğitimde öğrencilerle olan
iletişim, sadece ders konularının aktarılması ile sınırlı kalmamalıdır. Öyle ki
öğrenciler, 'hayat devam ediyor, öğretmen ve arkadaşlarım ile görüşüyoruz, bu
hastalık bitecek ve biz eğitim yolculuğumuza devam edeceğiz'
diyebilsinler." ifadelerine yer verildi.
"UZAKTAN EĞİTİM BİR KEZ DAHA TEMEL EĞİTİM
KURUMUNUN AİLE OLDUĞUNU ORTAYA KOYDU"
Aile içi eğitimin önemine dikkat çekilen
açıklamada, "Uzaktan eğitim bir kez daha temel eğitim kurumunun aile
olduğunu ortaya koydu. TV ve internet üzerinden yapılacak olan derslere düzenli
katılım sağlanması ve verim elde edilebilmesinde en büyük rol aileye düşmektedir.
Öğrencilerin, temeli sağlam olan bir aile sahibi olmaları, onların en büyük
avantajı olacaktır. Öğrenci ve velilerin, aile içi iletişimin ne denli önemli
olduğu hususunda bilinçlendirilmesi de ihmal edilmemesi gereken bir
konudur." denildi.



