Cezaevindeyken 2008 yılında hastalığının artması sonucu tahliye edilen ve 15 Şubatta Batman'da hayatını kaybeden Seyit Ali Demiryol'u ailesi vefat yıl dönümünde rahmetle andı. Merhum Yusufinin yaşadığı hukuksuzlukları anlatan ailesi, Demiryol'un, öleceğinin anlaşılmasının ardından şartlı tahliye edildiğine dikkat çekti.

Diyarbakır Karakaya Barajında görevli memur iken 2008 yılında namaz kılmak için camiye gittiği esnada jandarma tarafından yakalanan Seyit Ali Demiryol, çıkarıldığı mahkemece İslami hizmetleri suç sayılıp tutuklandı.

Bağırsak kanseri hastalığı nedeniyle cezaevinde zor günler yaşayan Demiryol, 2010 yılında Diyarbakır D Tipi Cezaevinde iken durumu ağırlaşınca savcılığın verdiği 3 ay infaz ertelemesi ile bırakıldı. Demiryol, bırakılmasının üzerinden henüz bir ay geçmeden tedavi için kaldırıldığı hastaneden eve gönderildiği gün vefat etti.

Kozluk’ta Kaymakam ve Müdürlerden Köy ve Ev Ziyaretleri
Kozluk’ta Kaymakam ve Müdürlerden Köy ve Ev Ziyaretleri
İçeriği Görüntüle

Eşi Seyit Ali Demiryol`un 2004 yılında evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına alındığını, 4 gün gözaltında kaldıktan sonra salıverildiğini belirten Aliye Demiryol, ardından eşinin işten çıkarıldığını, bu yüzden maddi olarak büyük sıkıntı çektiklerini ifade etti.

"CEZAEVİNDE ONA İYİ BAKILMIYORDU"

Hastalıktan kurtulmasının ardından eşinin 2008 yılında işe gittiği esnada tekrar gözaltına alındığını aktaran Aliye hanım, "Eşimi götürdüler, bu kez cezaevine konuldu. Cezaevi süreci içerisinde durumu git gide kötüleşti. Çünkü orada ona evdeki gibi bakılmıyordu. İstediği gibi tedavi olamıyordu. Tekrar cezaevinde rahatsızlandı ve araştırma hastanesine kaldırıldı. Orada da onu araştırma hastanesinin en alt katında mahkûmlar için ayrılmış olan yere götürdüler. Orası da aynı cezaevi gibiydi. Gittikçe daha da kötü oldu. O halde tekrar onu cezaevine götürdüler. Kötü olduğu zamanlarda onu bırakırlar diyorduk ama bırakmadılar." diye konuştu.

"ÖLÜMCÜL HASTALIĞA YAKALANDIĞINI ANLAYINCA BIRAKTILAR"

Ne cezaevinde ne de hastanede eşinin istediği gibi tedavi göremediğine dikkat çeken Aliye hanım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir gün çok kötüleşmişti. Yanına gittiğimizde eşim hasta yatağındaydı. O hasta haliyle ayağını yatağa kelepçelemişlerdi. Ben onun yanına yaklaşacağım zaman izin vermediler. Askerler hemen müdahale etti. O sırada eşim çok kötü oldu, gözleri doldu. Yanına yaklaşamadım, sadece uzaktan onunla konuşabildim. Bu süre içinde git gide kötü oldu. Artık baktılar ki durumu çok kötüdür ve ölümcüldür, 3 ay sonra tekrar alırız diye bıraktılar. Eve geldi, bir hafta kaldı ve biz onu tekrar araştırma hastanesine yatırdık. 21 gün orada kaldık. Bir gün doktor geldi, günlerinin sayılı kaldığını, bu yüzde onu eve göndereceğini söyledi. Doktor, ‘senin günlerin az kalmış, git o günlerini çocuklarının arasında geçir` dedi. Eve geldik ve eve geldiğimiz gün vefat etti." AHMET KÖLGE

Muhabir: Editör