Mukabele sünnetinin yaşatıldığı camilerden Ulu Camide öğle
namazından sonra yapılan mukabele yıllardır devam ediyor. Öğle namazını kılan
cemaat sünnet ve tesbihatlardan sonra mukabeleye kalarak o günün cüzünü
okuyorlar.
Zamanın değiştiğini ve insanların okumalarını daha rahat yaptığını anlatan Ömer Gündürü, “Gönlümde eski mukabeleler daha güzeldi. Şimdi de güzel. Teknoloji ilerledi. Örneğin şimdi camilere gelince bakıyorsun ki elli kişi Kur’an’ı Kerim okuyor. Eskiden böyle değildi. Şimdi mukabeleler daha güzel daha kalabalık. Eskiden insanlar çok fazla çalışıyordular. Kur’an okuyacak zamanları yoktu. Şimdi insanların zamanı çoğaldı. Artık telefondan dahi Kur’an’ı Kerimlerini okuyabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.
“KUR’AN’I KERİM’İ OKUMAK VE ÖĞRENMEK ARTIK DAHA KOLAY”
Kur’an’ı Kerim’in öğrenmenin ve okumanın kolaylaştığına
değinen Gündürü, “Kur’an’ı Kerim’i okumak ve öğrenmek artık daha kolay. Eskiden
Kur’an’ı Kerim’i hatmedene kadar geçen zaman içler acısıydı. Çocuklar
Elif-Balarını alıyor bir bakıyorsun bir hafta sonra Kur’an’a geçmişler.
Kur’an’ı Kerim’i okumakta öğrenmekte elhamdülillah çok kolay oldu.” dedi.
“MANEVİYAT ESKİDEN SAMİMİYETTEN DOLAYI ÇOKTU”
Geçmiş okumalar ile şimdiki okumalar arasında tecvit farkının olduğunu söyleyen Eyüp Erdem, “Kur’an’ı Kerim eskiden tecvitsiz okunuyordu. Elhamdülillah şimdi Kur’an’ı Kerim tecvitli bir şekilde okunuyor. Her iki zamanda da maneviyatı kendine göre. Kur’an’ı Kerim’i tecvitli okumayı yaşlılar bilmiyor ama maneviyatı daha fazla. Eskiden alimler sadece tecvitli biliyordular. Camide hemen herkes artık tecvitli biliyor. Maneviyat eskiden samimiyetten dolayı çoktu. Maneviyat ise şimdi çok okumaktan dolayı var. Ramazan ayı her zaman aynı insanların yaşamana bağlı. Maneviyat yaşadıkça oluyor.” diye söyledi. EKREM GÜLŞEN
