Yazı yazma becerisi, okulun ilk yılında kazanılması gereken
temel becerilerden biri olduğuna dikkat çeken uzmanlar, çocuklar herhangi bir
yazı gerecini elinde tutma becerisini kazandıktan sonra kâğıda, denetlenmediği
zamanlarda ise başka yüzeylere karalama yapmaya balladığına dikkat çekiyor.
Çocuklar büyüdükçe bu karalama becerisinin gelişerek farklı
birtakım süreçlerden geçtiğine vurgu yapan uzmanlar, bunu da el yazısı
becerisine dönüştüğünü ifade ediyor.
Uzmanlar, yapılan araştırmalar yazı yazma becerisinin
kazanımı için gerekli olan motor öğrenmenin ilkokul yıllarında tam olarak
gelişmemiş olduğu ve yazı yazma becerisi gelişiminin ortaokul yıllarında dahi
devam ettiğine vurgu yapıyor. "Güzel yazı yazamayan ilkokul öğrencilerine
nasıl güzel yazı yazma öğretilir? Güzel yazı yazma teknikleri nelerdir?
Yazı yazarken nelere dikkat edilmelidir?" gibi sorularını yanıtlayan
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Emekli Öğretmen Hamdi Sürücü,
güzel yazı yazmak için tavsiyelerde bulundu.
"İLKOKULDA
ÖĞRENCİYE YAZI YAZMAYI ÖĞRETEN ÖĞRETMENİN ÖĞRENCİYLE İLGİLENMESİ GEREKİR"
Güzel yazı deyince iki çerçevede düşünülmesi gerektiğini
belirten Sürücü, "Bir yazını teknik olarak yazılmasında gerçekten
öğrencinin, gencin yazıyı güzel yazmayı öğrenmesi. Bir de yazının içeriğini
güzel olması. Yani edebi yazmayı öğrenmesi meselesi var. Çocuğun yazı yazarken
gerçekten harfleri güzel yazması, kelimeleri güzel yazmayı öğrenmesi, şekil
olarak güzel yazı yazmayı öğrenmesi için, burada en önemli mesele birinci
sınıfta öğrenciye yazı yazmayı öğreten öğretmenin, öğrenciyle ilgilenmesidir.
Geçmişte sınıfta 40-50 kişi olan öğrencinin olduğu derslikler, sınıflar vardı.
Orada öğretmen tek tek öğrenciyle ilgilenmesi gerçekten zordu. Kolay değildi,
öğrenci biraz rastgele öğrenmiş oluyordu." dedi.
"GÜZEL YAZI
YAZAN BİR ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİYİ SIKMADAN ONA TEKNİĞİNİ GÜZELCE ÖĞRETMEK
GEREKİR"
Konuşmasının devamında Sürücü, şunları aktardı: "Ama
bugün gelinen süreçte sınıftaki derslikte ki öğrenci mevcudu, öğretmen başına
düşen öğrenci mevcudu biraz azaldı. 25-30 arası bir yere geldi. O zaman
ilgilenebilir mi? Evet, bir miktar ilgilenilebilir. O zaman öğrencinin güzel
yazıyı öğrenmesi için, öncelikle güzel yazan bir öğretmenin ona rehber olması
gerekir. Öğretmen güzel yazmıyorsa, öğrenciye öğretmeni ne kadar güzel
yazmasını söylerse söylesin, öğrenci o söyleneni değil, öğretmenin yazısını
örnek alır. Onun için önce güzel yazı yazan bir öğretmen, yani öğretmen
arkadaşlarımızın bu konuda kendilerinin öğrenciye rehber olduğunu düşünerek,
kendilerini önce düzeltmeleri gerekir. Güzel yazı yazan bir öğretmen, güzel
yazı yazması için öğrenciyi sıkmadan ona tekniğini güzelce öğretmek
gerekir."
"ÇOCUK BİR ŞEYİ
SEVERSE YAPAR, GÜZEL YAZMASI İÇİN SEVDİRİLMESİ GEREKİR"
"Öğrenci eve geldiği zaman, evde öğretmen yazı yazmayı
öğrenmesi için mutlaka ödev verecek, evde çalışmasını isteyecek."
diyen Sürücü, burada anne babanın da öğrenciyle ilgilenmesi, öğrenci işi
yaparken tekniğine uygun yapıp yapmadığını bilmiyorsa da öğrenebileceğini
kaydetti sürücü, "Çocuk harfi yazarken, yanlış mı yapıyor, doğru mu
yapıyor diye gidip öğretmenle bunu öğrenmek o kadar zor değil. Tabi bunu
yaparken öğrenciyi sıkarak, öğrenci sıkboğaz ederek 'şöyle yapacaksın, illa
böyle yapacaksın' gibi zorlayarak değil, sevdirerek yaptırmalı. Çünkü çocuk bir
şeyi severse, yapıyor. Öğrenci için, çocuk için ön önemli mesele budur.
Öğretmenin ve anne babanın yazı yazmayı sevdirmesi ve bu tekniği ona öğretmesi
gerekir." ifadelerine yer verdi.
"ÖĞRENCİ GÜZEL
YAZI ÇEŞİTLERİNİ DE GÖRÜP BUNLARI ÖRNEK ALMASI GEREKİR"
Öğrenci güzel yazı çeşitlerinin görmesi gerektiğini söyleyen
Sürücü, "Bir de öğrencinin sadece kitaptaki yazıyı değil, düz kitaptaki
yazıyı görerek öğrenmesi değil. Güzel yazı çeşitlerini de görüp seyredip
bunları örnek alması için bunları kendisinin de başarabileceğini bilmeli. Bir
insanın başardığı bir şeyi, bir başka insanın başarabileceğini ona anlatmak,
çocuğu buna inandırmak lazım. Çünkü çocuk özellikle ilkokulda bir şeyi
yapamadığı zaman çabuk utanır, bıkar ve terk eder. O zaman bizim buna
özendirmemiz gerekir. Şunu kafasına yerleştirmeliyiz. Tabi bunu 'illa da
yapacaksın.' böyledir diyerek değil, sevdirerek. Bir insan bir işi yapıyorsa,
öbürü de yapabilir. 'Falan kişi yaptı, sen de yapabilirsin, ben yapıyorum, sen
de yapabilirsin, arkadaşın gibi sen de başarabilirsin, sen de yapacaksın'
sevgisiyle bu iş öğretilir." şeklinde konuştu.
"HERKES İNCİ
GİBİ GÜZEL YAZI YAZABİLİR Mİ?"
Son olarak Sürücü, şu tavsiyelerde bulundu:
"İçerik olarak güzel yazı yazmak, biraz zahmetli bir
şey. Bunun üzerine çalışması gerekir. Bunu nasıl yapacak? Bunu da önce okumayı
öğrenmesi gerekir. Yani iyi okuyucu olması gerekir. Çok okuyan, iyi okuyan
insan, sonra okuduklarından not almayı öğrenmesi gerekir. Bunun da tekniklerini
ileri yaşlarda, bu hemen ilkokulda öğrenecek bir şey değil. Bu ortaokula,
liseye doğru gelirken, buna rehberlik yapan öğretmen arkadaşların ve anne
babanın da onlara destekçi olarak, öğrenci üzerinde çalışıldığı zaman güzel
yazı yazmak öğrenilir. Ama herkes inci gibi güzel yazı yazabilir mi? Herkes
bunu yapamaz. Herkesten bunu beklemek, herkesi bunu özendirmek de gerekmiyor.
Bir de 'şu yaptı, sen de yaparsın.' ayrı bir şey; 'O yapıyor, sen de
yapacaksın.' demek farklı bir şey. Biz öğrenciyi bu konuda motive etmemiz
gerekir."




