36,4120
34,5321
2.964,85
Bütün
şehirlerimizin varoşları dediğimiz “öteki”leri vardır. Bu yerler genelde şehrin
ilk yerleşim yerleridir ve ilk yerleşim zamanında geçerli olan kurallar genelde
şehirlerin büyümesi ve gelişmesiyle de değişmez.
Bir de
şehirlerin hangi yönlere doğru büyüdükleri hususu da önemlidir. Geçerli olan
kural şehirlerin çevre illerle olan bağlantılar ve imar durumlarıdır. Buna
şehrin çevresinde arazileri olan etkinlerin etkileri de dahildir.
Bugün
sokaktaki rastgele bir vatandaşa sorduğunuzda Batman’ın yerleşim yerinin yanlış
olduğunu, Batman’nın Batıraman civarında kurulması gerektiğini size söyler. Ama
ne yazık ki, herkesin bildiğini etkili ve yetkililer yerleşim yerlerine karar
verirken unutmaktadırlar. Ya da unutmaları gerekiyor.
Aynı
şekilde Batman Üniversitesi’nin kurulduğu yerinde yanlış olduğunu cümle alem
bilmektedir. Ama kuruluş aşamasında kimse ne halkı ne de bilimi dinledi. Bunun
cezasını da hep birlikte çekmeye devam ediyoruz.
Şehrin
öteki tarafından bahsetmiştik. Bu taraf hepinizin tahmin ettiği gibi İluh
deresi kenarından başlayan ve Karşıyaka, Hürriyet, Güneykent, Yenişehir ve
Kardelen (Kuyubaşı Toki ve Emekli Toki) mahallerini de içerisine almaktadır.
2006’daki sel felaketinden sonra yapılan Kuyubaşı TOKİ ve Emekli Toki bu
bölgeyi canlandırmaya yetmedi. Aynı zamanda Üniversite yolu da bu bölgeyi cazip
hale getiremedi. En azından şu anda böyle. Oysa bu bölge hem hava kalitesi hem
de zemin bakımından çok daha kaliteli. Ne var ki, adı bir kere varoşa çıkmış. Üniversite
yolu kenarındaki yapılaşma günden güne artmakta ve yeni bir şehir
kurulmaktadır. Bu yerleşim yerlerinin bu bölgeyi “öteki” olmaktan çıkarmasını
temennimizdir.
Peki
neden böyle. Tahmin edersiniz ki, şehrin varlıklı kesimi şu anda en çok şehrin Kuzey kısmında
oturmaktadır. Varlıklı kesimin Belediyeden ve diğer kurumlardan beklentileri
herhalde daha etkili oluyor ve çevrelerin şehirleşme katsayıları giderek
yükseliyor. Varoşlar ise genelde oy deposu olmakla beraber hizmete gelince en
alt sıralarda yer almaktadır.
İsterseniz
Karşıyaka köprüsünden başlayarak Üniversiteye doğru bir yol alalım. Bir türlü
bitmeyen kamulaştırma ve geciken İluh deresinin ıslahı bu bölgeyi olumsuz
etkilemektedir. Bu yolda 50 metrelik düz yol bulmanız imkansız gibi. Ya çukur
ya da tümseklerle dolu yolda gitmek zorundasınız. Doğalgaz tesisatının
döşenmesinden sonra yollar yamalarla düzeltilmeye çalışıldı, ama her yama
beraberinde tümsek ya da çukuru meydana getirdi. Arabanızla bu yoldan gidip
geliyorsanız Allah size sabır versin. Bu şehrin en ucra köyündeki yollar bile
bu yoldan daha iyi. Ayıp olarak bütün şehire yeter de artar bile. Yerinden
çıkan logar kapakları, hiçbir anlamı kalmamış tümsekler, su kaçakları nedeniyle
kazılmış bölümler, esnafın kaldırıma bıraktığı eşyalar, düzensiz kaldırımlar
vesaire.
Hele
demiryolu geçidinin olduğu yere geldiğinizde kendinizi Hindistan’da sanırsınız.
Trafik keşmekeşliği, marketleri önünde biriken ve yanlış park eden araçlar,
manav esnafının döktüğü sular, otobüs duraklarına sorumsuzca park edilen
araçlar. Ve en büyük sorun da bu bölgede hiçbir gün trafik polisi adına hiçbir
kimseye rastlamazsınız. Adeta kaderine terk edilmiş bir bölge.
Birkaç
ay önce İmam Hatip Lisesi kavşağına bir kavşak yapıldı. Trafiği biraz da olsa
düzenledi. Ama bu da yeterli değil. Şehri diğer kısımlarındaki ışıl ışıl
kavşakları görünce kendisini ikinci sınıf vatandaş düzeyinde görmemesi elde
değil. Şehrin içindeki rengarenk lambalar mı dediniz? Bu cadde de normal
lambalar bile düzenli yanmıyor.
Zübeyde
Hanım Caddesi geniş bir cadde olduğu halde bulvar şeklinde olmadığından trafik
rastgele akmaktadır. Yol çizgisi kültürü bu bölgede hak getire. Otobüs
durakları düzensiz. Hiçbir yer işareti yok.
Üniversite
yoluna geldiğimizde ise bizi büyük, ama bakımsız bir kavşak karşılar. Sağ
tarafta kısmen güzel görüntü veren Süleyman Nazif Parkı yapılması iyi olmuş
Ancak caddenin karşı tarafında kaldırım bile yok. İnsanlar yol ortasında
yürümek zorunda kalmaktadırlar. Acaba buranın ıslahı için illaki bir kazanın
olması mı gerekir. Yeni yerleşim yerleri yapıldı, lakin yollar henüz şosedir ve
bağlantı yolları çok kötüdür. Bu alanda park için ayrılan bölümler de toprak ve
moloz yığınlarıyla doludur. Şehrin her tarafını parklarla donatan Belediyemiz
burayı ne zaman görecek merak ediyorum. Yoksa görmek için bakmıyorlar mı?
Belediye otobüsleri ile ulaşım
tam bir işkence. Kalabalık ve zamanında gelmeyen otobüsler. Şehir içi dolmuşlar
Kuyubaşı TOKİ’nin içinde geçtikleri ve çevre yolunda gittikleri için maalesef
pek bir ihtiyacı karşılamamaktadırlar.
Yazımızın uzadığının farkındayım,
lakin bu sorunları görüp dile getirmek zorundayız. Ve mahalle sakinlerinin
ortak düşüncesi. Daha ne kadar ikinci sınıf vatandaş muamelesi göreceğiz. Bu
bölgeye yakın yapılacak olan 500 Yataklı Devlet Hastanesin bu bölgenin makus
talihini değiştirir mi hep birlikte bekleyip göreceğiz.