Daha önce de birkaç olayda yakinen şahit olduğumuz sosyal medyanın toplumdaki gücüne en son Batman’da Petrolspor’un şampiyonluğu kutlamalarıyla gündeme gelen Hande Yener konserinde bir kez daha şahit olduk.

                Bir şehrin spor takımının olması tabii ki güzel. Kitleleri olumlu yönde kaynaştırması beklenen sporun, şehrin tanıtımına ve gelişmesine de katkı sağladığı doğrudur. Her ne kadar futbol kitleleri milyonluk beşiklerde uyutan bir özelliği olsa da, 21. Yüzyılın vazgeçilmez etki araçlarından biri olduğu gerçeğini de unutmamak gerekir. Siyasete, ideolojiye, fanatikliğe yer yer ırkçılığı da neden olan bir toplumsal olgudur artık futbol. Kimilerine göre kara para aklama aracı, kimilerine göre taraftardan siyasete açılan yoldur. Bu yazı da bunun tartışmasını yapmaya yerimiz yok.

                Biz Hande Yener’i konser için Batman’a getirmeye ve kutlama yapmaya niyetlenen Valilik-Belediye ile buna karşı duran siyasi kurumlar ve STK’ların sosyal medya üzerinden gerçekleşen düellolarından bahsetmeye çalışacağız. Valilik taraftarların isteklerini de dikkate alarak Hande Yener’i çağırdı, ama İslami kesim dediğimiz parti ve STK’lar nezdinde hem Hande Yener’in önceki konserlerindeki giyim tarzı ve hareketleri ile ekibinin giyimleri Batman gibi muhafazakar ve mütedeyyin olarak bilinen bir şehirde bunun halk tarafından iyi karşılanmayacağı görüşü hâkimdi.  Nitekim HÜDAPAR ile Anadolu Gençlik ve diğer STK’lar bu konserin iptali için sosyal medya üzerinden yoğun bir çalışmaya giriştiler. Kısa zamanda TT olan bu etkinlikte amaç hâsıl olmuştu.

                Ne mi oldu? Görüştüğümüz kaynaklarımız bu karşı duruşun karşı taraf dediğimiz Valilik ve Hande Yener tarafından da anlaşılmış olacak ki, tepkileri en aza indirmek için daha önceki konserlerde giyilen kıyafet ve kostümler yerine onlara göre daha tesettürlü kıyafetler tercih edilmişti. Daha önce çoğunluğu bayan olan ekip de erkeklerle yer değiştirmişti.

                Bu da kısmen bir başarıydı. En azından bir daha ki böyle bir etkinliği planlayacaklar halkın bu hassasiyetlerini göz önüne alacaklardı. Yanlış hatırlamıyorsam daha önce de Kıraç bir program için Batman’a gelmişti. Ama o zaman bu şekilde bir tepki olmamıştı. Demek ki, tepki konsere değil, konser için gelenlerin giyim tarzları, geçmiş hayatları, tavırlaradır.

                İtiraz edenlerin diğer bir argümanı da halkın zamlar altında inlediği, her geçen günün bir zam geldiği bir ortamda konser için yapılacak harcamaların fakir halka dağıtılması, ya da yatırım amaçlı kullanılması şeklindeki istekleriydi. Bu da doğruydu. Eminim ki, hiçbir Petrolsporlu taraftar böyle bir hayırlı işe karşı çıkmazdı. Şu da bir gerçek ki, bir konserin süresi ne kadar uzun olsa da bittiğinde elde kalan bir şey olmayacaktı. Ama bir fakirin derdine derman olmak, bir çocuğun hayır duasını almak çok daha önemli olmalıydı.

                Tekrar başlığa dönecek olursak, sosyal medya artık her anlamda hayatımızın en önemli parçalarından bir haline gelmiş olmaktadır. Bu gücü etkili ve doğru kullanmak artık vazgeçilmez bir olgudur. Bunun yanında olumsuz etkilerini de unutmamak gerekir. Ne yazık ki, şu anda daha çok olumsuz yönleriyle karşı karşıyayız. Çocuklarımız ve gençlerimizi bu tehlikeden korumak için yasaklamaktan ziyade bilinçli kullanmaları için ve doğru kaynaklara ulaşmalarını sağlamak gereklidir.