Coid’19 salgını nedeniyle malumunuz okullarda ve üniversitelerde ders uzaktan eğitim yoluyla yapılıyor. İlkokul, ortaokul ve liselerde sınavların yüzyüze yapılacağı Mill Eğitim Bakanı tarafından açıklandı. Ancak geçen dönem olduğu gibi bu dönem de Üniversitelerde sınavlar online yapılmaya devam edilecek gibi görünüyor.

Her ne kadar bazı üniversiteler kamerayı açık tutma zorunluluğu getirseler de, pek çok üniversite bunu sağlamakta zorlanmaktadır veya böyle bir şart koşmamaktadır. Okul ve üniversite okumuş olanlarımızın hepsi de bilir ki, sınavlarda kopya çekmek birçok öğrenci için vazgeçilmez bir alışkanlıktır. Hatta derslerinin önemli kısmını kopya çekerek geçen belki de yüzlerce öğrenci vardır aramızda.

Kopya çekmenin bir tür bilgi hırsızlığı olduğunu herkes kabul eder. Hakkı olmayan bir notu almak ve bu notla diploma almak ne kadar etik bir davranış gerçekten sorgulamak gerekir. Tabii hoca gözetimindeki sınavda kopya çekmek için her türlü işlemi yapanların hocanın olmadığı online sınavlarda neler yapmazlar ki diyeceksiniz.

Tamda bunu söyleyecektim. Çevremizdeki öğrencilere bakıyoruz da maalesef durum çok vahim ve içler acısı. Bugün üniversiteyi kopya çekerek bitiren bir öğrenci yarın karşımıza doktor, mühendis, öğretmen ve bunun gibi bir çok meslek erbabı olarak çıkacak. Zaten üniversitelerimiz öğretim bakımında can çekişmekteydi. Bir de üzerine Covid gölgesi düştü.

Asıl sorun öğrencilerin kopya çekmesinden ziyade, bu öğrencilerin nasıl bu hale geldiğini sorgulamak gerekir. İlkokul birinci sınıftan itibaren daha önceleri okunan andımız vardı ya. Her sabah boğazımız patlayacak şekilde okurduk ya. Türküm, doğruyum, çalışkanım..

Asıl sorun bu eğitim sisteminden yetişen öğrencilerin neden doğru olamadıklarıdır. Şu anda hâlihazırdaki eğitim sisteminin çarkından geçmeyen fertlerin sayısı çok azdır. Okul da şüphesiz insanlara iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü, insan ve vatan sevgisini kazandırmak için değil mi? Peki yaşadığımız topluma bakalım. Sahtekârlık, düzenbazlık, yalancılık, insan ve hayvan düşmanlığı, vatan ve memleket düşmanlığı had safhada değil mi?

Nasıl oluyor bu iş diye sormak gerekmez mi? Bu insanlar uzaydan gelmemişler, Amerika’dan ve Çin’den de gelmediklerine göre bu eğitim sisteminde iyi insan yetişmiyor demektir. Yetkililerin bunu düşünüp bir çare bulmaları gerekmez mi? Biz nerde hata yaptık, neden okullarımız ve üniversitelerimizde kaliteli insan yetişmiyor diye düşünmek gerekmez mi?

Oysa okulda yetişen öğrenci öyle yetişmeli ki, kendisinin hakkı olamayan bir nota kesinlikle tenezzül etmemeli. Tek başına bile olsa, yanında hiç kimse bile bulunmasa, online ve  yüz yüze farketmez her türlü durumda kopya çekmeye tenezzül etmeyecek ahlakta bir insan yetiştirmek gerekir. Çünkü okul insanlara hakkı olanı almayı, başkalarının hakkına saygılı olmayı öğretmeli. Çünkü edindiği bilgilerle yarın bu ülkenin insanlarına ve tüm insanlığa hizmet etmeye başlayacak bir öğrencinin bunları düşünerek hareket etmesi gerekir.

Diyeceksiniz ki nerde o günler. Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu eğitim sistemiyle o günler çok uzakta. İnsanın vicdanına ve ruhuna hitap etmeyen bir eğitim sistemiyle bunları hayal etmek tabii ki zor. Ama biz yine de Allah’tan ümit kesilmez diyerek çalışmaya ve istediğimi özelliklere sahip nesiller yetiştirmeye gayret edelim.