36,7272
35,1895
2.968,28
Susa’yı
bizlere yaşatan hain güruh çok geçmeden Başbağlar ile bir kez daha yüreğimizi
dağlayacaktı.
Dersim,
Madımak, Susa, Başbağlar ve daha niceleri. Hepsi de aynı zihniyetin dışa
yansımasıdır. Dersim’i bombalayan zihniyet, 1993 yılında önce Sivas Madımak’ta
insanları yakmayı denedi, yetmedi, üç gün sonra Başbağlar’da kullandığı
tetikçiler vasıtasıyla 33 canı, yakarak, silahla tarayarak katletti.
Ancak
Madımak ile Başbağlar’ı yaptıran zihniyet aynı olmasına rağmen, Madımak’ta
katledilenlere sahip çıkıldığından, sahipsiz kalan güya failler hala
hapishanelerde çürümeye devam etmektedir. Madımak’ı yaktıranlar, insanları göz
göre göre kurşunlayanlar aramızda dolaşırken, olayla uzaktan yakından alakası
olmayanlar çilehanelerde çile çekmeye devam etmektedirler.
Aynı
şekilde Başbağlar’ı yakanlar belli olmasına, hatta daha önce tutuklanmalarına
rağmen nedense serbest bırakıldılar ve onlar da aramızda yüzümüze sırıtarak
yaşamaya devam etmektedirler. Çünkü o katiller birileri tarafından korunmaya
devam edilmektedir.
Aradan
27 yıl geçmesine rağmen hala bu faillerle ilgili bir hukuk işlem yapılmış
değil. Ne zaman adalet yerini bulacak? Suçlular ne zaman adalete hesap verecek?
Bu sistemin adaletinin ipi çok uzun. Tutalım bir ucundan ne zaman ipin diğer
ucuna ulaşırız Allah bilir.
Şu bir
gerçektir ki, artık eski Türkiye yok. Faili meçhuller cinayetler, derin
suikastlar, karanlık işler artık yok. Ama eskilerin hesapları da ne yazık ki
bir türlü sorulmadı. Veya sorulamıyor mu diyelim. Ne Adnan Kahveci’nin, ne
Recep Yazıcıoğlu’nun, ne Turgut Özal’ın, ne Muhsin Yazıcıoğlu’nun, ne Eşref
Bitlis’in ölümlerinin hesabı sorulabildi.
Madımak,
Susa, Roboski ve Başbağlar da bu zincirin halkalarından biridir. Failler ne
zaman bulunur, vicdanlar ne zaman rahatlatılır belli değil. Ne zaman ki, gerçek
iktidar sahipleri isterse, ya da günah çıkartmak isterse o zaman olur. Fransa
170 yıl sonra tarihiyle yüzleşti. Bizler de
o kadar bekleyecek miyiz? Gerçeklerin mutlaka bir gün ortaya çıkma gibi
bir huyları vardır. Tarihin karanlık sayfaları elbet bir gün aydınlatılır.
Şu an
bekliyoruz. Sabırla, metanetle bekliyoruz. Gerçeklerin ortaya çıkarak
mazlumların haklarının iade edilmesini bekliyoruz. Gerçek katillerin hesap
vermesini bekliyoruz. Adaletin, ahiretteki önceki durakta, dünyada yerine
gelmesini, mazlumların dünya gözüyle adaletin tecelli ettiğini görmelerini,
faillerin de cezalandırılmalarını bekliyoruz.
Beklerken
de ilgililere sesleniyoruz.
Başbağlar’ın
faillerini yakalayıp bırakanların kimler olduğu açıklamalarını ve tekrar
faillerin yakalanıp cezalandırılması için neden harekete geçmediklerini sormak
istiyoruz.
Madımak’ta
suçlu olmadığı halde yıllardır hapis yatanların ne zaman hürriyetlerine
kavuşacaklarını sormak istiyoruz.
Madımak’ta
silah kullanarak ilgisiz insanları öldüren sanatçı kimlikli insanların neden
yargılanmadığını sormak istiyoruz.
Muhsin
Yazıcıoğlu’nun şehit edilmesindeki sır perdesinin neden aralanmadığını sormak
istiyoruz.
Daha
sorulacak çok soru var sevgili dostlar. Ama cevap vermeye niyeti olan yok.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.