36,7272
35,1895
2.968,28
Bir
önceki yazımızın başlığı “Müfredat Size Ait Değilse Nesiller De Size Ait
Değildir” şeklindeydi. Maalesef bu hafta sonu yapılan YKS sınavında sorulan bir
soru da sanki bu yazımızın başlığını haklı çıkartmak içindi.
Eh
artık LGBTİ sapkınlığı artık üniversite okuyacak gençlerimizin ilgi alanına
girecek kadar, sorularına konu olacak kadar ilerlediyse yakında ilahi azabı
beklemekten başka çaremiz de kalmayacak.
Bu
nasıl bir aymazlık, bu nasıl bir ciddiyetsizlik. Müslüman halkın çocuklarına
hangi cüretle bu soruyu sorarsınız. Türk Edebiyatının, Türk Edebiyatçılarının
nesli mi tükendi? Bu densizin dizesinde hangi edebiyatı keşfettiniz de soruya
konu ettiniz? Mehmet Akif’lerin, Necip Fazıl’ların, Sezai Karakoç’ların, Nazım
Hikmet’lerin, Neşet Ertaş’ların eserlerinin sizin yanınızda Matiz denilen ne
olduğu belirsiz birinin kadar değeri yok mu?
“Lambada titreyen alev üşüyor” derken hangi herhalde bu sorduğunuz
sorudan daha güzel bir soru çıkardı. Ama sizin niyetiniz anlaşıldı ki, soru
sormak değil. Siz de modaya uydunuz ve mahalle baskısıyla birilerine mesaj
yolluyorsunuz. Bakın sizin fikirleriniz bizim için o kadar kıymetli ki, YKS
sorularında bile size yer veriyoruz, demek değilse nedir?
İstanbul Sözleşmesinin başını
çektiği ailesiz, cinsiyetsiz, vatansız ve dahi şerefsiz bir toplum inşa etmek
için bütün aile ve İslam düşmanları ele ele vermiş.
Ey Devletin yetkili ve
etkilileri,
Ey Hükümetin başındaki zatlar,
Ey Asım’ın Nesli için yüreği
yanan öğretmenler, idareciler, anne babalar…
Bu gidişat nereye?
Çocuklarımız birer birer
elimizden kayıp gittiğinde mi uyanacağız?
İçi boş müfredatla gençlerimizi
yıllarca süründüren malum eğitim sistemi, artık bir level daha atlayarak
gençlerimize yeni idollar da üretmeye başladı. Bu milletin tarihinde adı YKS
sorusunda sorulacak bir düşünür kalmamıştı da Selahaddin’ler, Kanuni’ler, Aziz
Sancar’lar, Fuat Sezgin’ler tükenmişti de kala kala bu şahıslar mı kalmıştı
soru sorulacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Seneye de buna benzer bir soru
çıkarsa ne olacak, seneye de bu ve buna benzer artistlerin hayatı artık bize
örnek olarak sunulacak ve sorulacak demektir.
Son olarak da Sayın
Cumhurbaşkanımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, hayalini
kurduğunuz, yetişmesi için gece gündüz çalıştığınız, gözyaşı döktüğünüz Asım’ın
Nesli büyük tehlike altında. Asım’ın Nesli can çekişiyor. Sizin istedikleriniz
ile yapılanlar taban tabana zıt. Korkarım ki bu gidişle Cennet Mekan Abdulhamid
Han’ a yapılanların aynısını yaşayacağız. Sizin yaptıklarınızı anlamaktan uzak
yetişen bu gençlik, bu ülkenin felaketini de beraberinde getirecek.
Sizden istirhamımız bu ülkenin
gençlerine bir dönüp bakın, kendi mekteplerimizde nasıl ülkesine ve milletine
yabancı bir gençliğin yetiştiğine bir bakın. Bu gidişat hayra alamet değil.
Umarım bu çığlığımız bir yerlere
ulaşır. Umarım gözlerimizdeki perdeler aralanır da, hakikatı anlayacak konuma
geliriz.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.