36,7272
35,1895
2.968,28
Gazze’de mazlumların kanı
üzerinden 8 aydır dünyanın gözü önünde görülmemiş bir vahşet ve soykırım
sergileniyor. Ve Dünya bu zulüm sarmalı içerisinde olanları kanlı bir tiyatro
şeklinde izliyor.
7 Ekim’den bu yana Gazze
Şeridinde terör rejimi ve destekçileri, her türlü insanlık dışı abluka, kıyım,
vahşet ve katliamlara her gün bir yenisini ekliyor. Büyük şeytan ABD ve batılı
emperyalistlerin sınırsız desteği ve koruması altında her türlü vahşeti
sergilemekten çekinmeyen israil terör örgütü (İTÖ) dünya kurulduğundan beri
görülmemiş kanlı zulüm ve kıyımları işlemekten geri durmuyor. Bu vahşet ve
zulümlerinin asıl faili İTÖ’ye yol veren ABD ve ona her türlü desteği ölçüsüzce
veren batılı emperyalist ülkelerdir. Eğer ABD ve batılı emperyalistlerin
sınırsız bir şekilde silah, teçhizat, teknoloji ve koruma kalkanı olmazsa İTÖ
bu katliamları işlemeye hiçbir şart altında bırakın yapmayı, düşünmeye bile
cesaret edemezdi.
Geçen hafta Uluslararası
Adalet Divanı’nın, Refah’a yönelik saldırıların derhal durması için “ihtiyatı
tedbir kararı” ile Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin baş terörist Netanyahu
ve Galant için verdiği yakalama kararlarının ne İTÖ ne de ABD üzerinde bir
etkisi olmadı. Bu arada şunu da gözden kaçırmayalım: UCM’nin kararı ne şiş
yangın ne kebap kabilinden bir karar. Zalim ile mazlumu, hunhar vahşi katiller
ile mazlumca kanı dökülen maktulü aynı kefeye koyan bir yaklaşım ile İTÖ ile
Hamas’ın yöneticileri hakkında aynı kararı verdiler. Bu skandal karara rağmen
baş terörist ve soykırımın baş müsebbibi eli kanlı bebek katili Joe
Biden, “Yakalama kararı başvurusu utanç verici. Bu başsavcı her ne
karar alırsa alsın İsrail ile Hamas'ı bir tutmak mümkün değildir. İsrail'in
güvenliğine yönelik tehditlere karşı daima onun yanında duracağız.” dedi.
Vahşetin ilk günlerinde bölgeye gelince “ben buraya bir Yahudi olarak
geldim” diyen savaş suçlusu Blinken’de, “Yakalama kararı
açıklamasını temelden reddediyor. Başsavcı'nın, İsrail ile Hamas'ı eşit
görmesini reddediyoruz.” diyecek kadar insanlıktan çıkmışlar. Üstelik
savaş suçlusu Netanyahu’yu ABD Temsilciler Meclisi Başkanı, kongre ortak
oturumuna “onur konuğu” olarak davet etti. Sizin onurunuz işte bu kadar!
Savaş suçlusu soykırımın baş
failleri İTÖ’ye verdikleri karşılıksız ve ama’sız destek sonucu İTÖ önceki gece
siviller için güvenli bölge dediği ve üstelik BM korumasında olan sivillerin
kaldığı çadır kenti 8 füze ile bombaladı ve ilk belirlemelere göre 50’den fazla
sivil, kadın ve çocuk yanarak şehid oldular. Katliamda kafası kopan bebek görüntüleri
gibi tahammül edilemeyecek ve Arş-ı Âla’yı titretecek görüntüler maalesef en
vahşi şekilde yaşandı ve ümmet bu kafada olduğu sürece yaşanmaya devam edecek.
Hamas ve İslami Cihad yaptıkları açıklamada yaşanan bu vahşet ve katliamdan ABD
ve İTÖ’ye destek ve yeşil ışık yakan Avrupa ülkelerini sorumlu tuttular.
Bu alçak şeref yoksunu vahşi
yaratıklar, soykırım ve insani kıyıma açıktan bu kadar arsızca ve pervasızca
destek verirken, Müslüman ülkeler ve uluslararası kurumları ise sadece “kınama”
ile yetiniyorlar. Maalesef elinde güç olanlarda vicdan, vicdan olanlarda ise
güç yok.
Yaşanan bu abluka, sivillerin
bile bile yakılarak, parçalara ayrılarak öldürülmeleri ve açlığın silah olarak
kullanılması gibi acımasız bir ortamda sözün bittiği yerdeyiz. Artık söz değil,
Müslümanların ümmet olarak güç birliği yapıp bu insanlık tarihinin gördüğü en
zalimane kirli savaşına son vermelidir. Gazze’de mazlumların kanı ve şanlı
direnişi elbette zulüm düzenlerini yıkacaktır.
Selam ve dua ile…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.