Euro

36,7272

Dolar

35,1895

Altın

2.968,28

  • Ekleme: 02.12.2022 14:24 Güncelleme: 02.12.2022 14:24

ASKERLİKTE NAMAZ KILMAK HALA SORUN

Dediler ki: “Ey Şuayb! Atalarımızın tapmakta oldukları şeylerden yahut mallarımız hakkında ne diliyorsak yapmaktan vazgeçmemizi, sana namazın mı emrediyor? Şüphesiz ki sen, hakikaten yumuşak huylu, aklı başında bir kimsesin!” (Hud- 87)

Hz. Âdem aleyhisselam'dan günümüze kadar tarih boyunca bütün insanlığa Allahu Teâlâ namaz kılmayı emretmiştir. Ufak tefek farklılıklar olsa da bütün ümmetler, namaz kılmakla emrolunmuşlardır. (bk. Bakara-83 ve 125. Ayetler)

Tarih boyunca namaz düşmanları her zaman olmuştur. Küfrün mensupları, toplum içinde namaz kılan insanlara daima engel olmak istemişler. 

“(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.” (Ankebut- 45) Namaz insanı fuhşiyattan, münkerattan korur. Namazı zayi edenler şehvetlerinin peşine düşenlerdir. Toplum içinde halkın namaz kılmasına engel olan zihniyete baktığımızda halkı, fuhşiyata sürüklediği görülecektir. 

Meryem Suresi 59. ayette Allah cc şöyle buyuruyor: "Sonra onların ardından yerlerine öyle bir nesil geldi ki namazı zayi (terk) ettiler ve şehvetlerine uydular; (onlar) artık ileride (Cehennemdeki) Gayyâ Vâdisini boylayacaklardır."

Çağın ahlaksızlığından, fuhşiyatından şikayetçi olanlar için reçete; namaz kılmaktır. Kim ki namaza düşmansa o kişi insanlığa da düşmandır. Namaz, kulluğun kendisidir. Çünkü namaz, tüm ibâdetlerin sentezidir. Namaz; Allah ile kul arasındaki ilişkidir. Namaza karşı olan biri varsa bilin ki Allah ile aranızı bozmak istiyor. Namaz, dinin direğidir. Namaza karşı olanlar dinimizi yıkmak istiyorlar. 

HÜDA PAR seçim çalışması için kardeşimle beraber yakın bir akrabayı ailece ziyaret ettik. Ziyaret uzayınca konu da dağılıverdi. Konu bir ara askerliğe gelince, ev sahibi askerde namaz kılmamıza izin verilmiyordu, dedi. Sivile gelince her farzdan sonra bir vakit de kaza namazı kılıyorum, dedi. Bu sefer kardeşim, kendi askerliğinden bahsetti. O da “Namaz için izin verilmiyordu acemi birliğinde. Usta birliğinde sıkıntı yoktu. Ben de acemi birliğinde tuvalete gitmek için izin alıyordum. Bana süre veriyorlardı. Acele gidip abdestimi alıp tuvalete birkaç ibrik su döküp, ayakta kılıyordum. Rükû, secde yok. Cenaze namazı gibi ayakta kılıyordum.” dedi.

İsmi, Peygamber ocağı; ölenlerin şehit olarak kabul edildiği bir yerde namaz kılmak maalesef yasak, dedi. Maalesef bu yasakçı zihniyet kısmen azalmış olsa da hâlâ varlığını koruyor. Ben de askerlik yaptım. Koğuşta seccade bulundurmak yasaktı. Naylon üzerinde kılıyordum. Zaten koğuşta iki kişi kılıyorduk. İlk gittiğimde okumak için kitap götürdüm. Kitapların içinde Kur’an-ı Kerim de vardı. Batarya komutanı, Kuran'ı Kerim'e baktı, bu siyasi bir kitaptır. Ben bunu imzalamam, burada buna inanmayanlar var, dedi. Aramızda uzun bir konuşma geçti. Dolabında görürsem tutanak tutarım, dedi. Ben de yan koğuşta ki bir arkadaşıma verdim. Onların komutanı bunu mesele etmiyordu. 

İbadetlerine dikkat edenler için askerlik ile ilgili anılarını anlattıklarında bu tür yaşanmış hikayelere çok rastlarız. Kemalist rejim, halkın inancına saygı göstermediği için yasakçı bir zihniyet ortaya koymuştur. Maalesef şimdi bile Kemalist zihniyetin halkın inancına tahammülleri yok. 

İkinci bir husus ise namazın eda edildiği yerlerde çok önemlidir. Muhafazakâr bir iktidarın başta olması bile hala 28 Şubat’ın izleri tamamıyla bu memlekette silinmiş değildir. Tümü olmasa bile ekseriyette, neden hala resmî kurumlarda mescidler, bodrum katlarındadır? İbadet eden biri başını kaldırdığı vakit neden atık kirli suların geçtiği boruları görsün. Penceresiz, rutubet ve çok da hijyenik olmayan alanları mescidlere ayırmak samimiyetimizin ölçüsü değil midir? Namaza verdiğimiz değer buradan anlaşılmıyor mu? Namaz, miraçtır, yükseliştir; kurumlarımızın en ferah bölümlerini mescitlerimize ayırmamamız gerekmez mi? 

Allah, bu Müslüman beldede bizlere ibadetlerini özgürce yerine getirmeyi nasip etsin. Devletin tüm kurumlarını halkın değerleri ile barışık bir hale getirmeyi nasip etsin. Yeni Anayasanın sivil ve halkın inancıyla barışık olmasını canı gönülden temenni ediyoruz. 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.