36,4003
34,4780
2.955,05
Dindarlıkları ile meşhur olmuş Kürt halkının
çocuklarını kendi pis emellerine kurban eden HDP, 6-8 Ekim olaylarında da bu
gençlere hırsızlık yaptırmıştır maalesef.
Hırsızlığın hem İslam’da hem de beşerî ideolojilerde
kötü bir fiil olduğu bilinmesine rağmen Kürt gençlerini Moğolvari bir şekilde
evlere saldırtıp onlara hırsızlık yaptırmak Kürt halkına yapılmış büyük bir
ihanet olarak görmek gerekir. Kürt haklarını savunmak için yola çıktığını
söyleyip de gençleri hırsızlığa bulaştırmak HDP'nin niyetinin Kürtleri
İslam’dan uzaklaştırmak olduğu aşikardır.
Şimdi de 6-8 Ekim olaylarında yaşanan birkaç
hırsızlık olayını sizlerle paylaşmak isteriz.
-HDP'li çeteler, HÜDA PAR Tarsus İlçe Başkanı M. Ali
Kutan'ın unlu mamuller işyerine saldırıyorlar. İşyerini ateşe verip sağlam
kalan un çuvalları ve diğer eşyaları da çalıyorlar.
-HDP'li çeteler, Tarsus Mustazaflar Cemiyetine
saldırıyorlar. O esnada Cemiyetin gönüllüleri derneklerini korumakla meşguller.
Polisler gelip dernek gönüllülerin ifadelerine başvurmak amacıyla onları
karakola götürüyorlar. O sırada derneği korumasız gören HDP'li çeteler, derneğe
saldırıyorlar. Etrafa zarar verdikten sonra yanlarında bilgisayar, yazıcı ve TV
gibi elektronik eşyaları alıp gidiyorlar. (Polislerin art niyetli tavırlarını
sonraya bırakıyoruz. Çünkü tüm bölgede polisler HDP'li çetelere göz
yummuştur.)
-Tarsus Mustazaflar Cemiyeti Sekreteri Cihan K’nin
ev ve iş yeri bayramın 4. günü yağmalanıp yakılıyor. Evden değerli eşyalarını,
TV, buzdolabı ve diğer beyaz eşyalarını çalıyorlar. Evinin altındaki işyerinde
ise elektrik dükkanından malzemelerini çalıyorlar. Babasına ait gıda marketine
yönelip onun da eşyalarını çalıyorlar. En sonunda da evi, iş yerini ve marketi
ateşe verip gidiyorlar. Polis tutanaklarında o zamanın parasıyla 150 milyar
zararları oluyor.
-Tarsus Mustazaflar Cemiyeti üyesi B.S'nin iş yerine
saldırıyorlar. İş yeri önündeki arabasının camlarını kırıyorlar. Daha sonra iş
yerindeki konfeksiyon eşyalarını çalıp iş yerini ateşe veriyorlar. Aynı yere
yakın, M. A'nın evine de molotof atıyorlar. Evdeki değerli eşyaları çalıyorlar.
Yine M. Ö, N. U, İ. U, İ. Y... gibi dernek gönüllülerin işyerleri veya evleri
yağmalanıp ateşe verilmiştir.
-HDP'li çeteler, Mardin Kızıltepe'de iki av
bayisinin kepenklerini kırıp içeride bulunan av tüfekleri ve mermileri
çalıyorlar. Bu silahlarla HÜDA PAR binasına ve Mustazaflar Cemiyeti şubesine 3
saat boyunca saldırdılar. 8 Ekim günü sokağa çıkma yasağı olduğu için HÜDA PAR
ilçe teşkilatında kimseler yoktu. Devlet de sokağa çıkma yasağını ihlal eden
HDP çetelerine karşı önlem almadığı için bu çeteler, parti binasına
saldırıyorlar. Çalabildikleri eşyaları çalıyorlar. Kalan eşyaları ise ateşe
veriyorlar.
-HDP'li çeteler, Mardin Derik'te HÜDA PAR ilçe
binasının bilgisayar kasalarını çaldılar. Diğer malzemeleri ise ateşe
verdiler.
Son olarak şunu söyleyip köşemizi sonlandıralım.
Şehid Yasin Börü ile beraber şehid olan Hasan Gökgöz ve Ahmet Hüseyin Dakak'ın
cep telefonları HDP'nin sahaya sürdüğü çetelerden iki kişinin üzerinden
çıkıyor. Yasin Börü’nün Ankara davasında yargılanan HDP'li çetelerden birinin
evinde ise Şehid Hasan Gökgöz'ün telefonu çıkıyor. Görüldüğü gibi HDP/PKK'nin
Kürt gençlerine kötülükten başka verdiği bir şey yok. Kürtlerin sırtından
emperyalist devletlere uşaklık yapmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Hırsızlık gibi arsız bir fiili kendi tabanına
yaptıran veya buna engel olmayan HDP, Kürt halkına zarar veriyor. Bölgemizde
hırsızlığın, arsızlığın günden güne artmasının bir sebebine de buradan bakmak
gerekir.
Banka soyguncusu olan Deniz Gezmiş'i Kürt gençliğe
örnek gösterirseniz varacağınız nokta çapulculuk olur ancak.
Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman`ın dediği gibi
''Küba`da faaliyette bulunan bir eşkıya, katil kişilik benim liseli gencimin
yakasında, göğsünde olamaz.” Che Guevara ve Deniz Gezmiş'in örnek gösterildiği
bir Kürt gençliğinden hiç kimseye fayda gelmez. Biri soyguncu, diğeri ise
eşkiya, katil, insan kasabı...
Daha komik olanı nedir biliyor musunuz değerli
okuyucularım? Kendileri ve azgınlaşmış tabanları bu kadar açık bir şekilde
hırsızlık yaparken başkalarını hırsızlıkla rahat bir şekilde
suçlayabilmektedirler. Güç ve iktidar HDP'nin eline geçtiği vakit emin olun ki
bu memlekete hırsızlık, haksızlık, adam kayırma, huzursuzluk en yüksek seviyeye
çıkar. Çünkü bunların beslendiği Marksist-Leninist felsefe, bunları
gerektiriyor. İnsanların hangi kaynaktan beslendiği çok önemlidir.
Marksist-Leninist bir kaynaktan beslenen bir toplum
mu yoksa vahye dayanan, referansı İslam olan bir toplum mu istersiniz?