Euro

35,9979

Dolar

34,5383

Altın

3.005,99

  • Ekleme: 07.10.2022 13:59 Güncelleme: 07.10.2022 13:59

6-8 EKİM OLAYLARI BAĞLAMINDA HDP'NİN KADIN VE ÇOCUK HAKLARINA RİAYETİ(!)

Savaş olacaksa da Allah, bizlere düşmanın mert olanını nasip etsin. Ne yazık ki bölgemizde İslam’a düşmanlık eden PKK/HDP çetelerinin yiğitçe savaşacak yürekleri de yok, ahlakları da. Ne yapalım kaderimize de bu insanlıktan uzak namert örgüt düşmüş. Savaşın da bir kuralı olmalı. Savaşta; kadınlara, çocuklara, yaşlılara, mabedlere... dokunulmaz. Her şeyi mübah gören zihniyete baktığımızda pire için yorgan yakarak ahlak dışı bir savaş içine giriyor. Örneğin PKK/HDP'nin hedefinde birini öldürmek varsa gider köy yoluna mayın döşer köy minibüsünü havaya uçurur. Bu kadar insanlıktan uzak bir savaş ahlakı var PKK/HDP terör örgütünün. Şimdi bugün siz değerli okurlarımıza 6-8 Ekim olaylarında PKK/HDP çetelerinin kadın ve çocuklara nasıl davrandığına bakacağız.

Kürdlerin tarihinde eve sığınan düşmanın bile olsa o an affedilir. Kürtlerde hane dokunulmazlığı var. Şeyh Said kıyamında rejim güçleri düğün günü köye sığınan birkaç kişiyi almak isterler, ama ev sakinleri; evlerine sığınanları rejim güçlerine teslim etmezler. Kıyamın ilk kıvılcımı burada ateşleniyor. 

Kürtler için yola çıktığını söyleyen emperyalist devlerinin uşaklığını yapan PKK/HDP'nin bu geleneğe ne kadar yabancı kaldığı ortadadır. Mekke fethinde Kabe’nin örtüsünün altına girilse dahi öldürülmesi gereken bazı müşrikler vardı. Bu müşriklerden ikisi, Hz. Ali'nin ablası Ümmü Hani'nin evine sığınıyorlar. Allah Resulü, bu azılı İslam düşmanlarına bir kadının himayesine girdikleri için dokunmamış. İşte kadına değer budur. Düşmanını bile onun hatırına affetmektir. Kadına değer verdiğini söyleyen tüm batılı güçler bilsin ki sizin kadına değer verdiğiniz yok. Siz kadını menfaatiniz için araç olarak kullanıyorsunuz. İşte buradan da anlıyoruz ki kadına değer verme deyince İslam dini insanın aklına geliyor. 

Kadın özgürlüğü ve haklarından sürekli dem vuran HDP çeteleri ise ellerine fırsat geçince kadın ve çocukları nasıl yaktıkları ortadadır. Çok yakın tarihte sadece birkaçına örnek vermek gerekirse;

-PKK/HDP çeteleri, Tarsus'ta dindar kişiliği ile bilinen Cihan K'nin evini 7 Ekim, yani bayramın 4. günü ateşe veriyorlar. Aile, komşularının yardımı ile diri diri yakılmaktan kurtarılıyor. Evden uzaklaşan ailenin evini PKK/HDP çeteleri yağmaladılar. Sağlam kalan eşyalardan televizyon ve beyaz eşyaları çaldılar. 

-Tarsus'ta HÜDA PAR üyesi Mehmet Ç'nin evine saldırıyorlar. Evin avlusundaki motorunu ateşe veriyorlar. Evde kimse olmayınca uzaklaşıyorlar. 40 gün sonra evde kadın ve çocukların olduğu bir sırada bilye ile güçlendirilmiş parça tesirli bomba atıyorlar. Lafa gelince kadına şiddeti reddeden PKK/HDP'liler, kendileri gibi düşünmeyenlerin eş ve çocuklarına çok rahat bir şekilde şiddet uygulayabiliyorlar. Kadınlar arasında bile ırkçılık yapıyorlar. Söz ve eylemlerinde hiç samimi olmadıklarının göstergesidir bu. 

-Mardin Derik'te A. K'nin ve B. E'nin evlerinde kadın ve çocuklar olduklarını bildikleri halde molotoflarla evleri yakılmak istenildi. 

-Adana'nın Yüreğir ilçesinde HÜDA PAR üyesi A. D'nin evine saldırıyorlar. Evi dışardan silahlarla tarıyorlar. O sırada evde kadın ve çocuk olmak üzere 10 kişi vardı. 

-Diyarbakır'da yolda geçen tesettürlü bir kadın ile çocuğunu 15-20 kişilik HDP'li çetelerden bazıları darp ediyor. Etrafındaki insan suretli yaratıklar da kadına yardım edeceklerine sinema izler gibi izliyorlar. Namussuzluk, alçaklık bu kadar olunur ancak. 

Parti, dernek gibi yakılan binaları saymıyorum bile. Evlere baskın yapmak erkeklik değildir. Biliyorlar ki evin erkekleri vakıf, dernek ve Parti yerlerini korumaya gitmişler. PKK/HDP çeteleri de evde kalan kadın ve çocuklara saldırıyorlar. 

Örnekleri çoğaltabiliriz, ama meramımız anlaşılmıştır sanırım. Evde çocukları olmayıp da evleri ateşe verilen ve evin içindeki eşyaları HDP çeteleri tarafından yağmalanları konu bile etmedik.

Bu makalede sadece HDP gibi sol örgütlerin kadın ve çocuk haklarını ne kadar savunduklarını(!) veya bu haklara ne kadar riayet(!) ettiklerini fiili eylemleriyle şahid olduk. Ziya Paşa’nın dediği gibi biz de diyoruz ki “Ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz.” Fazla söze ne hacet… 

Sene-i devriyesi olma hasebiyle Şehid Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetlerini tekrardan tebrik edip onları katleden güruhun zihniyetini de lanetliyorum.

Selam ve dua ile…

 

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları