35,9979
34,5383
3.005,99
Rahmet, bereket ve hayırlarla dolu mübarek ramazan ayını yarıladık.
Böyle
değerli bir ayı, suni gündemlere veya kapitalistlerin reklamlarına kurban
etmeyelim. Bu ayda siyasilerin ilkesiz, seviyesiz atışmalarından da uzak tutalım
kendimizi. Onların o danışıklı dövüşlü kirli politikalarını mübarek Ramazan
ayımıza bulaştırmayalım.
Ramazan
ayında sosyal mesafemize dikkat edelim. Bizi Ramazanın manevi ikliminden
uzaklaştıracak her şeyle aramıza sosyal mesafe bırakalım. Sadece maddi virüsü
değil, manevi virüslere de dikkat edelim. Şeytanlar bağlıdır diye rahat hareket
etmeyelim. İnsi şeytanlara dikkat edelim. Özellikle TV'lerdeki virüslere dikkat
etmemiz lazım. Evlerimizde görmek istemediğimiz hal ve hareketleri
ekranlarımıza yansıtmayalım.
Dini gün ve
bayramların içini boşaltmak için kapitalist sistem, her Ramazanda olduğu gibi
bu Ramazanda da ekranları işgal etmeye çalışıyor.
Kapitalist
sistemin inancı ve ilkesi yoktur. Tek hedefi paradır. Para için
yapamayacağı kötülük yoktur. Kapitalist sistem her şartı kendine
göre düzenlemeye çalışıyor. Onun kutsalı olmadığı için bukalemun gibi her renge
girebiliyor. Her kesimin kutsalı içinde kendine yer edinmeye çalışıyor. Bir
bakmışsın Hristiyanların yılbaşını kullanarak milleti sömürmeye başlamış, bir
de bakmışsın ki kadın hakları ve özgürlük adı altında kadınları sömürmüş.
Onları, kozmetik ürünlere yönlendirerek, modayı takip ettirerek sömürüyor. Bir
de bakarsın Müslümanın Ramazan ayında kendine yer edinmiş. Her Ramazanda olduğu
gibi bu Ramazan günlerinde de yine bu kapitalist sistemin bekçileri ekranlarda
boy boy A'dan Z'ye kadar her konudan reklamlar yapmaya çalışıyor ve
çalışacaklar. Tabi yaptıkları reklamların çoğu mide üzerinedir. Sanki Ramazan
ayı yemek yeme ayıymış. Ramazan sofraların vazgeçilmezi, diye kolayı reklam
yapıyorlar. Ya da Ramazan ayını sanat etkinliği adı altında şenliklere kurban
ediyorlar. Bazen de Ramazan menüleri üzerinde ekranları dolduruyorlar.
Şunu yeseniz bilmem kaç saat tok kalırsınız veya şunu yerseniz kilo alırsınız,
diye bol bol konuşuyorlar. Ha konuşmasınlar mı? Sağlık ile ilgili bir şey varsa
konuşsunlar. Ama sağlık adı altında her şeyi yemek üstüne programlayacak
şekilde her yeri işgal etmesinler. Ramazanın maneviyatını gölgede bırakacak ve
gündemi işgal edecek şekilde halkın dikkatini mideye çekmesinler.
Ramazan ayı
maneviyat ayıdır. Yemek menülerin peş peşe ekranlarda boy boy gösterildiği ay
değildir. Ramazan orucu mideyle değil, manevi değerlerle tutulur. Bu değerlere
yatırım yaparsanız bu kadar israfa ve reklama gerek de kalmaz. Ramazan ayı,
midenin biraz da olsa diğer aylara nazaran dinlendiği aydır. Mide yerine
maneviyata yüklenmek gerek. Programlarımızın içine maneviyat geliştirici
menüler bırakalım. Ruhu doyurmaya çalışalım. Nice durumu iyi olan insanlar oruç
tutmazken, nice fakirler ise yiyecek doğru dürüst bir lokma ekmek bulamazken
bile oruç tutuyorlar. Mesele imkan işi değil, iman işidir. O zaman bu ayda
yemeği değil, inancı kuvvetlendirecek programlar yapmamız lazım.
Rahmet,
mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan ayını mideye kurban etmeyelim.
Ramazanda
nasıl bir program yapalım diyorsanız; Bu noktada , Kur’an Nesli Platformu'nun
bir takım tavsiyeleri vardır. Onları yerine getirmek inşaallah güzel bir
Ramazan ayı geçirmemiz için yeterli olacaktır. Geç kaldım demeyelim. Bilakis en
hayırlı günler kalmış hala. Son on gün elimizde ve Kadir gecesi var daha.
Programsız olan kardeşler, bu sene bitti demesin. Son on günü güzel geçirsek
inşallah telafi etmiş oluruz.
Ramazanı,
Ramazanca yaşamak duasıyla.