36,4894
34,5182
2.962,12
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP’li Mahir Başarır, DP’li Cemal Enginyurt ve daha bir sürü kişi ileri geri konuşarak darbeci Kenan Evren’in darbe anayasasının kilidi olan dördüncü maddeyi sahiplendiler. İsmini daha sayamadığımız bir sürü siyasetçi yaptıkları konuşmalar ile egemenliğin halka değil, Kenan Evren'e ait olduğunu dolaylı bir şekilde kabul etmiş oldular.
Hakimiyet kimindir?
Hakimiyet bu ülkede hiçbir zaman halkın olmamıştır. CHP, tek parti döneminde 27 yıl boyunca halka sormadan dipçikle saltanat sürmüş. Seçimlere gitmeye korkmuş. Seçimlere gitmeye karar verirken halkın teveccühü, karşı partilere geçince hemen bir bahaneyle partileri kapatmış. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası gibi...
İlk şeffaf seçim 1950'de yapıldı ve halk, CHP'yi sandığa gömdü. Seçimle başa gelemeyeceğini anlayan Kemalistler de 1960'da darbeyle yönetime el koydu. Bu darbe her on yılda bir tekrar eder oldu.
1980 darbesiyle de halkın iradesine ipotek konuldu. Bazı siyasiler, hakimiyet milletin diyorlar, ama darbeci/cuntaların iradesini esas alıyorlar. Halkın iradesi darbeci Kenan Evren'in iradesi etrafında şekillenir, diyorlar.
Anayasanın dördüncü maddesini savunanlar diyorlar ki; herkes Kenan Evren'in belirlemiş olduğu sınır kadar hareket etme hakkına sahip. Halkın iradesi, Kenan Evren'in koymuş olduğu kanunlar dışına çıkamaz. Dördüncü madde ile bu halkın kendi kendini idare edemeyeceği, kanun yapamayacağı manasına getiriyorlar. Yani halkı mankurt gibi görüyorlar. Allah'tan HÜDA PAR kral çıplaktır, deyip bazı şeylerin sorgulanması gerektiğini hatırlattı. Yoksa bu cuntacı/darbeci taife Kenan Evren'in koymuş olduğu maddeyi Mustafa Kemal koymuş deyip halkı kandırmaya devam edecektiler. Yalanla halkı uyutmaya çalışıyorlar Firavunun sihirbazları gibi. Gerçi Firavun'un sihirbazları hakkı görünce iman ettiler, ama bu darbesever taife karanlıkta kalmaya diretiyor.
Egemenlik kayıtsız şartsız değil, kayıtlı şartlı milletindir. O kaydı da belirleyen darbeci Kenan Evren'dir. Cuntacıların iradesinin olduğu yerde egemenliğin kaydı da kalmaz şartı da.
"O zaman malum zihniyete seslenelim; bakın yakın geçmişte Yeni Anayasa yapımı konusunda kim ne demiş;
-TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop: “Anayasanın 2. ve 3. maddelerini de değiştirelim.”
-Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Haşim Kılıç: “İlk dört maddenin cümle yapısı değiştirilebilir.”
-CHP'li Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk: “İlk dört madde tamamen değişebilir.”
-Prof. Dr. Ergun Özbudun: “Sadece 1. madde değişmez, diğerleri değişebilir.”
-Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Prof. Dr. Osman Can: “Anayasada değiştirilemez maddelerin bulunmaması gerekir.”
-AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül; “Bir hukukçu olarak anayasanın değiştirilemez maddesini kabul etmek mümkün değildir. Gerekli nisapla anayasanın tüm maddeleri değiştirilebilir.”
-BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu: “Anayasada değiştirilemez maddelerin bulunmaması gerekir.”
-TÜSİAD: (1992 Anayasa Taslağı) “Cumhuriyet dışındaki maddelerin değişmezlik kapsamından çıkarılması gerekir.”
-TÜSİAD: (2011) “Değiştirilmesi teklif dahi edilemez sözleri yerine değiştirilmelerini nitelikli çoğunluğa bağlamak mümkün.”
-Alman filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in anayasa tanımı ise şudur: “Anayasalar kendi zamanlarının çocuklarıdır. Hiçbir neslin gelecek nesilleri ebediyen bağlamak hakkı yoktur.”