36,7272
35,1895
2.968,28
Uzaktan
eğitim, canlı ders, EBA TV, zoom, online sınavlar...
Yukarda
saydığım kavramların nerdeyse hiçbiri birkaç ay öncesine kadar hayatımızda
yoktu. Lakin pandemi illetinin yayılmasıyla birlikte hepsi ve daha fazlası
hayatımızın olmazsa olmazları arasına girdi. Hem de toplumsal düzeni hiç
olmadığı kadar değiştirerek. Bugünkü yazımızda pandemi sürecinin eğitim
sistemimize yansımaları üzerinde durmaya çalışacağım.
Bilindiği
üzere ülkemizde mart ayından beri eğitim uzaktan devam ediyor. Virüsün yayılma
hızını düşürdüğü bilinse de beraberinde bir çok sorunu getirdiği de bir gerçek.
Uzaktan eğitimle beraber öğrenci ve öğretmenler doğal eğitim ortamından
uzaklaşıp ekranların başında günlerini geçirmeye başladılar.Bunun sonucunda ekran
bağımlılığı başta olmak üzere bir çok bedensel ve ruhsal hastalık artık sıradan
hale geldi.
Uzaktan
eğitime geçilmesiyle Miili Eğitim Bakanlığı Türkiye genelinde 500 bin ücretsiz
tablet dağıtılacağını açıklamıştı. Son olarak 17 aralık günü Batman’ın da
aralarında bulunduğu 15 ile toplamda 50 bin 500 tablet gönderildi. Batman’a
gönderilen tablet sayısının da 2 bin 600 olduğu gelen haberler arasında.
Dileriz tablet dağıtımı yapılırken en çok ihtiyaç duyan ailelerin çocuklarına
öncelik verilir ve adaletli bir dağıtım yapılır. Ama sonuçta birçok öğrenci
derslerden mahrum kalmaya devam edecek. Zira İl Milli Eğitim verilerine göre
Batman’da eğitim gören 168 bin civarı öğrenci bulunuyor ve bunların büyük bir
kısmının canlı derslere giremediği biliniyor.
Aileler,
çocukları eğitimden geri kalmasın diye olağanüstü bir çaba içine girmiş
durumda. Ellerindeki imkanları sonuna kadar seferber ediyorlar. İmkanı olanlar
gerek internet bağlatarak gerekse yeni cihazlar alarak sorunu çözmüş görünüyor.
Ya hiçbir imkanı olmayan aileler, evinde bir tek telefon bulunduğu halde 4-5
çocuğu aynı anda derse girmek zorunda olanlar, kırsal kesimde yaşayan ve
internet imkanından mahrum olan çocuklar, internet bağlatmak istediği halde
altyapı eksikliğinden dolayı internetten yoksun kalanlar… Bunların tamamını
düşündüğümüzde eğitimdeki ‘’imkan ve fırsat eşitliği’’ arasındaki fark her geçen gün daha da
derinleşmekte. Çünkü aynı sınıfta okuyan öğrencilerin bazıları hiçbir canlı dersi
kaçırmazken bazıları da maalesef hiçbir derse girememiş durumda. Ama tüm
öğrenciler yapılacak olan tüm sınavlarda aynı derecede sorumlu olacaklar. Bu da
ilerde çok ciddi bir mesele olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.
Konunun
başka bir boyutunu da paylaşalım yeri gelmişken. GSM operatörleri tarafından
EBA’da kullanılmak üzere verilen 8 GB i ücretsiz internet konusu. Dar gelirli
aileler tarafından başta sevinçle karşılansa da daha sonradan bunun canlı
derslerde kullanılamayacağı uyarısıyla hayal kırıklığı yaşandı. Eğer GSM operatörleri gerçekten eğitime katkı
sunmak isterlerse en azından bir öğrenciye bir aylık canlı derslerinde
yetebilecek kadar interneti ücretsiz vererek çok büyük katkı sağlayabilirler.
Son olarak ;
günlerinin büyük bir kısmını ekran başında geçirmek zorunda olan öğretmen ve
öğrencilerimize ve ailelerine naçizane birkaç tavsiyede bulunarak bugünkü
yazımızı nihayete erdirelim:
-Ders dışı
zamanlarda ekrandan olabildiğince uzak duralım.
-10
dakikalık ders aralarında mutlaka kalkıp basit fiziksel etkinlikler yapalım.
-Ders
başında kambur vaziyette durup ekrana çok yaklaşmayalım.
-Aile
içindeki sorumluluklarımızı unutmayalım.
-İnternetteki
zararlı içeriklere karşı kendimizi ve ailemizi koruyalım.
-En önemlisi
de Rabbimize karşı olan sorumluluklarımızı teknolojiye feda etmeyelim.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.