36,7272
35,1895
2.968,28
Direk konuya girelim;
Sizce; yüzyıldan fazla
bir zamandır sinema filmleri ile sanatla, kültür transferleri ile harcanan
milyar dolarlarla oluşturulan Amerikan emperyalizminin sözüm ona insancıl,
barışçıl ve demokrasi havarisi kesilen algısının bugün Gazze’de yerin dibine
gömülüp yerle yeksan olmasını göze alması basit bir olay veya siyonizm
açısından göz ardı edilebilir bir durum mudur?
Kesinlikle
hayır.
Hatırlayın;
Hollywood un meşhur Piyanist, Schindelerin Listesi gibi kült
filmleri, onun öncesi yıllarca Amerika kıtasının masum yerlilerinin vahşi
gösterilip, hırsız ve çapulcu kovboyların medeni gösterildiği filmleri… Rambo,
black hawk gibi çok izlenen ırak ve Afganistan işgallerini haklı göstermeye
çalıştıkları senaryoları, kurdukları Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü,
Dünya Gıda Örgütü, IMF ve dahi NATO görev gücü, kredi derecelendirme
kuruluşları, sanat ve edebiyat çalışmaları, aklınıza gelebilecek her türlü
resmi ve gayri resmi STK, basın yayın ve oluşumların hepsi batı medeniyetinin demokratik
ve insan haklarına saygılı olduğunu, hatta insani ilerlemenin çıktığı zirve
noktası varsayılarak insanlara empoze etmek içindi. Ancak Irak, Afganistan,
Filistinin İşgali ve özellikle son üç ayda İsrail’in Gazze'de kadın ve
çocuklara karşı işlediği barbarca vahşeti, tüm dünya milletleri tarafından
oluşturulmuş bu algıyı sorgulanır hale getirdi.
Asıl
soru şu Avrupa ve Amerika’nın harcadıkları bunca emek ve çabaların yahudi ve
siyonistlerce yerin dibine batırılmasını seyretmesi onlar açısından basit bir
öngörüsüzlük müdür?
Nitekim
Amerika hegemonyası Birleşmiş Milletlerde ateşkes oylamasında 150 ülkenin evet
demesine rağmen yalnız kalma pahasına Gazze'de şehit edilen masum sivil ve
çocukların yok edilmesine devam diyerek ateşkese hayır dedi.
Belli
ki işin içinde çok daha büyük bir oyun var. Bu oyunun kurgusunda yüzyıllık
çabalar var. Irak'ın parçalanması hiç tesadüf değildi. Suriye’nin bölünmesi ve
ülkemizdeki terör unsurları beslenip palazlanması hepsi büyük oyunun nihai
sahneleri idi.
DEAŞ
ve diğer terör gurupları nereye kayboldu. Sınırımızın dibinde devletlere bile
verilmeyen silahların vekil bir örgüte verilmesi tesadüf mü?
Hepsi
Büyük İsrail’i Devleti için birer kilometre taşları idiler ve çoğu hedefleri
gerçekleşti aslında. Bu sebepten kudurmuş köpekler gibi Gazze'ye çullanmışlar.
Her ne pahasına olursa olsun Filistini tamamen almak zorundalar Ondan sonrası
için zemin iyice hazırlanmış zaten. Para pulla satın aldıkları devlet
başkanları emre hazır beklemekte diğer alanlarda ise zayıflamış devlet
otoritelerini dönüştürmek artık çocuk oyuncağı. Kullandıkları terör gurupları
çabası.
Gazze'den
çıkabilirlerse her şey çok kolay olacak. Arzı Mevut hikâyesi gerçekleşmiş
olacak. Gelin görün ki bir avuç imanlı yiğit, heveslerini kursaklarında
bırakmakta ve Tolstoy’un bir romanında betimlediği Deve Dikeni gibi
topraklarına sımsıkı yapışmış, Allaha tevekkül etmiş Dünya savaş tarihinde
görülmemiş bir direniş sergilemektedirler.
Kendilerince
basit bir şekilde yok edebilecekleri sandıkları bu bölge, asıl büyük hedef için
engel teşkil etmektedir. Yüzyıldan fazla bir zamandır siyonizmin emek harcadığı
tüm projeler bu küçük bölge yüzünden riske girmektedir. Onlara göre buranın
çoktan hal olması gerekirdi. Böyle giderse bütün planları bozulacak.
Bu sebepten batı medeniyetinin trilyon dolar değerindeki sahte maskesinin
düşmesine mal olsa bile Gazze engelini aşmak istiyorlar.
İşte
amerikanın batının siyonizmin çıldırdığı nokta tamda burası. “Ey hamas! ey
mücahitler! yüzyıldan fazladır tüm uğraşımızı boşa çıkarıyorsunuz dercesine
vahşi bir şekilde kadınlardan çocuklardan ve sivillerden intikam almaktan
çekinmiyorlar.
Ama
şunu söyleyeyim izzetli ve şerefli Filistin halkı bu alçaklara küresel ölçekte
bir kırılma yaşatıyor. Gerçek yüzlerini dünya halklarına gösteriyor. Bu saatten
sonra batının insan hakları ve demokrasi hikâyelerine kimse inanmayacaktır.
Afrika ülkeleri fitili çoktan ateşledi bile.
O
imanlı kardeşlerimiz kanları pahasına dünyayı bu canavarların hışmından
kurtarıp farkında olmadıkları çok büyük zaferler kazanırken biz rezil olmuş bir
buçuk milyar Müslümana da el atarlar mı acaba? Diye düşünmeden edemiyor insan.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.