36,7272
35,1895
2.968,28
Şiddet ve terör olaylarının bitmesiyle huzur ve sükûnetin
hâkim olduğu bölgemizde, yıllardır ihmal edile gelen kültürel mirasımızın yavaş
yavaş ta olsa artık farkına varıyoruz. Sadece
bölge insanı değil Dünyanın da dikkatini çeken kültürel hazinelere sahibiz.
Bölgemiz inanç ve kültür turizminin yanı sıra,
tarihin doğayla buluştuğu Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa Mardin, Batman,
Siirt, Bitlis, Kahramanmaraş, Adıyaman gibi muhteşem kentlere ev sahipliği yapmaktadır.
Şiddet sarmalından kurtulan, bölgemizin bu
zenginlikleri artık yabancıların ilgisini de çekmektedir. Tarihin sıfır noktası
olarak kabul edilen Göbeklitepe, Şanlıurfa ilimiz sınırlarında keşfedildi. Ve
Dünya tarih literatürünü alt üst etti. İnsanlık tarihi bu kazı çalışması ile
yeniden yazılmaktadır. Yine Kur'an azimüşşanda kıssası anlatılan Hazreti
İbrahim Peygamberin doğduğu şehir olması
bu ilimizin önemini daha da artırdı. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan,
taş evleri ile kültürel mozaik bir şehir olan Mardin, Nemrut dağının bulunduğu
Adıyaman, Roma Zeugma'sına ev sahipliği yapan ve gastronomi turizmi ile bilinen
Gaziantep tarihin en eski şehir devleti Hasankeyf, Çin seddinden sonra dünyanın
en uzun surlarına sahip Diyarıbekir kentlerimiz hem bölgemizin hem de ülkemizin
paha biçilemez kültürel varlıklarıdır.
Zaten, son dönemlerde bu şehirlerimizi ziyaret eden
yerli ve yabancı gezginlerin sayısındaki hızlı artış ne demek istediğimizi daha
iyi açıklamaktadır.
Bölgemizin yıllarca terör olayları ile anılır olması,
ister istemez akıllara şu soruyu getirmiştir. Oluşturulan kaos ve kargaşa bu
zenginliklerin elimizden alınması için mi yapılıyordu? Öyle ya Dünya
medeniyetlerinin beşiği olan bölgemiz her daim yabancıların iştahını
kabartmıştır. Kardeş kavgası çıkartarak bu zenginliklerin sahibi olmak
istemişlerdir. Başta terör devleti İsrail yıllarca bu emelini sürdürmüş ve hala
sürdürmektedir. Bu amacını saklama gereğini bile duymamıştır. Bu sebepten, hem
halk olarak hem devlet olarak çok dikkatli olmak gerektiğini belirtmek isterim.
Her
karış toprağı tarih ve maneviyat kokan bu toprakları daha çok görünür kılmak,
kültürel hazinelerini ortaya çıkartmak devlet olarak sorumluluğumuzdur. Bu çabayı
göstermede kolektif bir çalışma ile yetkili tüm kurumlarımız üniversitelerimiz,
basın ve yayın organlarımızın, üzerine
düşeni yapmaları bir zorunluluktur.
Bir demir kubbeden başka bir anlamı olmayan Fransa'nın
Eyfel kulesine dünyanın dört bir yanından milyonlarca ziyaretçi neden gider?
Aynı şekilde İtalya'nın meşhur eğik Pizza kulesi tarihi değeri nedir ki
insanlar ilgisini çeker? Bizim sahip olduğumuz mirasın yanında bu kulelerin
esamesi bile okunmaz. Ancak biz maalesef elimizdeki eserleri göstermeyi
beceremiyoruz. Bu hazinelerimizin daha fazla insana ulaşması çabasında akim
kalıyoruz
Bölgemiz Sadece tarih ile değil manevi hazinelerle de
ön plana çıkmaktadır. Urfa'da Hazreti İbrahim ile Eyüp peygamberler(a.s.) Eğil
de Zülküf peygamber(a.s.) Cizre'de Hazreti Nuh peygamber(a.s.)'lerin medfun
oldukları rivayet edilir. Yine peygamber efendimizin (a.s.) birçok
arkadaşlarının bu topraklara gelip vefat ettikleri tarihi vesikalarla sabittir.
Tüm bu güzellikler değerlendirildiğinde bölgemizin
önemi ve itibarı ülke sınırlarının dışına çıkacağı kesindir. Kaos ve kargaşanın
olmadığı zamanlar temennisi ile umarız ki bu hazinelerimiz ortaya çıksın,
insanlar merak edip ziyaret etsin ve geçmişe bakıp hem ibret alsın hem de
başkalarına anlatsın. Öyle ya; gezip görmek geçmiş kavim ve milletleri düşünmek
bazen ciltler dolusu kitaptan daha fazla tesir eder insanın kendisine...
İnşallah bu köşemizde, zaman zaman bu tarihi
değerlerimizi işleyip hikâyelerini sizlerle paylaşacağız...
Selam ve hürmetle...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.