36,7272
35,1895
2.968,28
Her şey sıfırdan bire yolculukla başlar. Sıfır ile bir arası
topu topuna bir adımlık mesafe sayılır. İnsanlık serüveninin tamamı bu bir
adımlık mesafe denilse acaba yanılır mıyız? Nedir hem çok basit hem de çok
girift olan bu bir adımlık yolculuk?
Asrımızın belki de en önemli icatlardın birisi şüphesiz ki,
bilgisayar denilen teknolojik alettir. İnsanlığın önünü açıp yükünü hafifleten
bu aleti işlevsel kılansa program dediğimiz bilgisayar diliymiş. Merak edip
azıcık öğrenmek istediğimizde programın temelini sıfır ile birin oluşturduğunu
görebilmekteyiz. Bu tılsımlı iki sayıdan biri elektrik akımının varlığını
diğeri ise akımın yokluğunu temsil ettiğini gördüm. Gerçek hayatta da durum
aslında bundan farksızdır. Varlıkla yokluk arasında gidip gelinen bir hikâye.
Yokluktan var eden varlıkların varlık sebebi olan Bir; yine varlıktan yokluğu
meydana getirmektedir.
Hayat serüveni buysa, hayattan sonraki varış durağı da
aslında bu ikisinden hangisine yakın olduğumuz yani hangi durakta durduğumuza
göre şekil almaktadır. Ya sıfır durağında bekleyeceğiz, çokluk ve çeşitlilikle
beraber bir yok oluş, değersizlik, basitlik çukuruna düşeceğiz veya Bir’e
bağlanıp birin belirlediği yörüngede hareket edip varlık diyarının en güzel
menzillerinde serüvenimizi nihayete erdireceğiz.
Gördüğümüz, görmediğimiz, bilgisinden haberdar olup
olmadığımız tüm varlıkların asıl ve yegâne kaynağı Birdir. Birin dışındaki
tasavvur edilen her şey netice olarak yokluktur. Kâinatın merkezi bu olduğu
için tüm âlemler bunun etrafında dönmekte, yörüngelerini Bir’e göre
belirlemektedir. Bu yörüngeden insanlar ve cinler dışındaki tüm mevcudat
severek ve isteyerek bağlanmış ve kedilerine verilen kodlamaya göre hareket
etmektedirler.
Bu yörüngeye severek ve isteyerek uymayan insan ve cinler de
aslında kendilerine verilen irade dairesinde tercih yapıp, doğru ve yanlışa
düşmektedirler. Geri kalan temel konularda insanlar ve cinler de mecburi bir
şekilde boyun eğmektedirler.
İrade dairesindeki yörünge ve duruş insanı ya Ahsen ü takvim
veya Esfeles safilin yapmaktadır. Ya sıfır olmakta veya Bir’e bağlanıp anlam
kazanmaktadır.
Matematik dilinde de bu böyle değil mi? Sıfır ya etkisiz
veya yutan eleman değil mi? İnsanların yaptığı koca koca işler, ameller hatta
ibadetler bile bir’den kopuksa sonuç sıfırdır. Hiçliktir. Belki de yüktür.
Sıfırda akım yok, değer yok. Sıfır tek kelimeyle koca bir yokluktur.
Bununla beraber boş hiçbir şey olmadığı gibi sıfır olan
işlerin bile varlık kazandığı, değer elde ettiği durumlar vardır. Bir’e nispet
edildiğinde, Bir’le beraber olduğunda yokluktan varlığa geçmekte, bir değer
sahibi olmaktadır.
Sonuç böyleyken tüm yapılanların değer kazanması için
varlığın çekim merkezi olan Bir’e bağlanmak, bir için olmak bir için yapıp
yaşamak gerekir. O zaman göreceğiz ki en basit sözler, en küçük işler bile Bir
olan Âlemlerin rabbi katında değer kazanacak. İla nihayet son varış yerimiz,
Rabbimizin bizim için takdir ettiği akıbet olacaktır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.