36,7272
35,1895
2.968,28
Gazze, ümmete iman pompalayan
mübarek şehir.
Gazze, uzun zamandır siyonist
saldırılara karşı onurlu bir direniş ortaya koyan kutlu belde.
Gazze, işgalci rejimin yıkıcı
saldırılarına rağmen yıkılmayan ve ayakta durma mücadelesi veren aziz
kent.
Gazze, dünyanın başına bela
olan siyonizmin işgalci, emperyalizmin ise yayılmacı politikalarına
karşı insanlık ailesinin kurtuluşu için savaşan ve bedel
ödeyen coğrafya.
Gazze, dünyanın güçlü
devletlerinin sınırsız desteğini alan işgalci düşmana büyük acılar yaşatan
mücahitleri bağrından çıkaran mektep.
Duruşu, direnişi, örnekliği,
sabrı ve kararlığıyla kalbi oldu ümmetin Gazze.
Gazze, mazlumların,
mahrumların, mustazafların beldesi.
Gazze, şehidlerin,
şahidlerin, kutlu davanın geleceği için serdengeçti olan yiğitlerin
diyarı.
Gazze, ümmetin yüz akı
mücahitlerin merkezi.
Gazze, insanlığın imtihanı.
Gazze, dünya için bir sınav
kâğıdı.
Gazze, ortaya koyduğu
istikametle bir öğretmen oldu bütün Müslümanlar için.
Direnişin nasıl olması
gerektiğini gösteren bir rehber oldu tüm iman sahibi müminler
için.
Gazze örnek oldu, Gazze öncü
oldu, Gazze öğretici bir eğitmen oldu.
Unutulmaz bir tufana imza
atan Ebu Ubeydelerin, Yahya Sinvarların, Muhammed Deiflerin kahraman
arkadaşlarının canları pahasına savaştığı bir şehirdir Gazze.
Kahraman mücahitler Gazze’nin
düşmemesi için kısıtlı imkânlarını sonuna kadar kullanmaya gayretliler.
Yemin etmişler durmadan
savaşmaya.
Ahd etmişler siyonizmin
soyunu kurutmaya.
Söz vermişler Kudüs, Mescid-i
Aksa ve vatanları için aralıksız mücadele etmeye.
Kararları net, hedefleri
belli; YA ZAFER YA ŞEHADET!
Onlar biliyor ki;
Gazze düşerse, ümmet
düşecek.
Gazze düşerse, Müslümanlar
kaybedecek.
Gazze düşerse, insanlık
siyonizme teslim olacak.
Evet, bundan
sebep Gazze’nin düşmemesi gerek.
Gazze’nin işgalden kurtulması
ve özgür olması gerek.
Gazze özgür değilse, insanlık
tutsaktır.
Gazze’nin özgürlüğü, siyonizm
zihniyetinin yok edilmesiyle mümkündür.
Kalbinde iman bulunan,
yüreğinde vicdan olan herkesin Gazze’de siyonist işgalcilerin alçakça saldırı
ve katliamlarına karşı sesini yükseltmesi, safını
belirlemesi gerek.
Niçin mi?
Çünkü işgalci katiller;
çocukları katlediyorlar, kadınları öldürüyorlar, camileri, üniversiteleri,
hastaneleri, kiliseleri, tarihi mekânları yıkıyorlar.
Hedef gözetmeden tonlarca
ağırlıkta olan füzelerle sivil yerleşim yerlerini bombalıyorlar.
7 Ekim tarihinden
bugüne Gazze’de insanlık suçu işliyorlar, soykırıma devam ediyorlar.
İnsanlığını, vicdanını
yitirmemiş hiç kimse bu alçaklığa, bu zulme, bu soykırıma sessiz kalmaz,
kalmamalı.
Sessiz kalmak taraf olmak
demektir bu süreçte.
Masum bebeler, kundaktaki
çocuklar bombalarla katledilirken nasıl sessiz kalabilir insan!
Evleri yıkıldığından dolayı
dışarda kalan mazlumlar soğuktan donarken, aylardır hiçbir gıdaya
ulaşamadıkları için çocuklar açlıktan ölürken, ilaç olmadığı için insanlar
salgın hastalıklara müptela olurken sessiz ve tepkisiz kalmak vicdansızlık
değil de nedir!
Gazze’ye sessiz kalmak,
zulümleri normalleştirmek, soykırımı sadece izlemek zalime taraf
olmaktır.
Zalime taraf olan bertaraf
olur.
Zalime taraf olanın sonu
berbat olur.
Unutmamak gerek; herkes
hesabını Allah’a verecek.
Çünkü Allah her şeyi görüyor, biliyor, işitiyor...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.