36,7272
35,1895
2.968,28
Gazze soykırımı, İslam dünyasındaki bütün maskeleri düşürdü.
Sadece İslam dünyasındaki kara maskeleri düşürmekle kalmadı, batının ikiyüzlü
siyasetini, insanlık dışı çıkarlarını, İslam'a ve Müslümanlara yönelik kin ve düşmanlıklarını
da aleni bir şekilde gözler önüne serdi. Gazze istilası; batının temsil ettiği
küfür cephesinin ne kadar gaddar olduğunu, buna karşılık İslam ülke
yöneticilerinin ise ne kadar büyük bir korkaklık ve ihanet içerisinde
bulunduklarını da net olarak karşımıza çıkardı.
Batı küfür cephesi, her türlü yardımı kesintisiz bir şekilde
siyonist işgalcilere sağlarken; Gazze'ye gönderilen su ve ilaçtan bile daha
fazla silah, bomba ve savaş malzemelerini gönderirken, sözüm ona Müslüman
idarecilerin bir kamyon suyu bile oraya ulaştırmaktan aciz kaldığı bir Gazze
gerçeği ile karşı karşıyayız. ABD'nin başını çektiği batı küfür cephesi, büyük
bir birliktelik ile siyonist terör çetesini sınırsız bir şekilde desteklerken,
bundan güç alan Yahudi vahşeti ise hiçbir kural tanımadan insanlık dışı bütün
yolları en acımasız bir şekilde denemektedir.
İslam ülke idarecilerinin, bırakın silah ve askeri yardımda
bulunma izzet ve şerefi, su ve ilaç dahi hiçbir yardımı Gazze'ye ulaştırmama
zilleti ve alçaklığı gibi büyük bir acı ile karşı karşıyayız. Batı küfür
cephesinin birlikteliği ve siyonist işgal çetesini destekleme kararlılığı
karşısında, Müslüman idarecilerin dağınıklığı, korkaklığı ve halklarından kopuk
bir şekilde Gazze'ye sırtlarını dönmesi siyonist işgalcileri daha gaddarca
Müslüman çocuklarını katletmeye sevk etmektedir.
Gazze'nin, iki milyara yakın Müslümana rağmen kimsesizliği,
çevresindeki Müslüman ülkelerin varlığına karşılık yalnızlığı ve kendi
mücadelesinden başka hiçbir dayanağı olmamasına karşılık; siyonist terör
çetesinin ABD ve diğer batılı devletlerden aldığı sınırsız destek, ekonomik ve
silah yardımıyla bir ateşkesin ortaya çıkma zeminini da ortadan kaldırmaktadır.
Her türlü silah ve ekonomik desteği en üst seviyede sürdüren batı ve işgal
çetesi şunu çok net bilmektedir ki, yardımlar kesildiği andan itibaren bu işgal
çetesinin bir gün bile ayakta kalamayacağı gerçeğidir.
Bu yüzden, HAMAS'ın askeri gücünün tamamen ortadan
kaldırılıncaya kadar bu katliamların sürdürülmesi özellikle batı tarafından
istenmektedir. Müslüman idarecilerin de batı gibi düşünmek ve hareket etme
noktasındaki ihanetleri de söz konusu olunca ateşkesin sağlanması için
caydırıcı hiçbir etken kalmamaktadır. Geriye HAMAS'ın var olma mücadelesini
zaferle taçlandırması, geri adım atmaması, vatanlarını ve geleceklerini,
katliamlar pahasına da olsa azim ve kararlılıkla sürdürmeleridir.
KASSAM mücahitlerinin; vatanlarını savunma noktasındaki
olağanüstü cihadı, dünyadaki bütün dengeleri değiştirdi. Son yüzyılın kurulu
küfür düzeni çatlarken ve bu düzenin işleyişinde iğrenç birer dişli olarak
bulunan Müslüman idarecilerin kendi halklarından kopuk ihanet projeleri devam
etsin istiyorlar. Siyonizmin dünya üzerinde elde ettiği kazanımların ve batının
İslam beldeleri üzerindeki tahakkümlerinin daha uzun süre devam edebilmesi için
Gazze'deki mücadele ruhunun da bitmesini hedefliyorlar. Bu yüzden ateşkesin
sağlanmaması için özel bir gayret sergilenmektedir.
Normalde ateşkesin sağlanması için şartlar zorlanırken;
siyonizmin dünya üzerindeki bekası ve batı küfür cephesinin mazlum
coğrafyalardaki zulmünün devamı için ateşkesin sağlanmaması noktasında özel bir
diplomasi ve çaba sarf edilmektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.