Ağustos ayının sonunda gezmek amacıyla İstanbul’a kadar gittim. Konya, Bursa ve İstanbul’daki tarihi mekanlara ve camilere gittim.

            Camiler, ibadet yapmamız gereken ve maneviyatımızı yükseltmemiz gereken yerlerdir. Camiler, namaz kılma yeridir. Müslümanın, Allaha yakınlaşma yeridir. Maneviyatın yükseldiği, insan ruhunda huzurun doruğa çıktığı yerdir. Temiz ve manevi havanın estiği yerlerdir.

            Camilerimiz ve değerli şahsiyetlerinin mezarlarının bulunduğu yerler turistlerin bilinçli saldırıları altındadır.

            Mevla’nın Konya’daki mekanına gittim. Mevlana’nın insanları İslam ve maneviyatla buluşturduğu yere gittim. Gidenler biliyorlar. Gördüğüm sadece çıplak kadınlar ve manevi hava yerine de parfüm ve boya kokusu idi. Hiçbir manevi hava almadım ve bir an önce çıktım. Daha önceden gittiğim hz. İbrahim ve Veysel Karaninin makamlarında da hiçbir manevi hava bulamadım. Ben buldum diyenler olabilir.

            Bursa’daki ulu camiye gittim. Caminin içinde şadırvan vardı. Orada abdest aldım. Cemaat ile öğlen namazını kıldım. Sağıma selam verdim. Başının üzerine örtü atmış olup vücudunun diğerlerinin çoğu dışarıda olan bayanlar vardı. Soluma selam verdim ve yine aynı manzara ile karşılaştım. Arkama döndüm. Daha berbat olanları gördüm. Caminin bahçesine çıkınca daha da kötüleri. Düşündüm. Vallahi dedim. Bizim işimiz hz. Musa (as)’in işinden daha zordur. Rüzgar hz. Şuaybın kızının elbisesine vurduğunda ayaklarından bir kısmı görününce, hz. Musa onu arkasına aldırıyor ve onun talimatlarıyla evlerine gidiyor. Önümüzdeki uygunsuzdur diye aceleyle önüne geçiyoruz ama karşıdan gelenin durumu ondan çok daha kötü. Camiye gidip bir nefes alalım diyoruz. Orası da işgal edilmiş.

            İstanbul’daki sultan Ahmed camisine gittim. Orası % 85 turistlerin işgali altında. Müslüman olanların bile cenabet ile oturamayacağı camilerimiz Müslüman olmayan turistlerin işgali altındadır. Turistlerin işgal ettiği camilerimiz namaz kılma yeri olmaktan çıkmıştır. Bahçesinde girişinde ve içinde başının üzerine bir örtü atmış olup vücudunun en dikkat çeken yerleri dışarda idiler. Bana dediler ki, başını örtmüş. Dedim ki, keşke diğer yerlerini örtseydi başı önemli değildi. İnsanlar onun başından değil diğer yerlerinden etkileniyorlar.

            Bir Müslümanın, cünüp veya hayızlı iken camiye girmesi, hatta cami içinden geçmesi haramdır.  

            Turistlerin işgaline uğramış olan camilerimiz ibadet yeri olmaktan çıkmış durumdadırlar. Bunlar planlı olarak işgal edilmişler. Diyanet işleri başkanlığının camilerimizin maneviyatlarını tahrif etmekten kurtarması gerekir. Onları yeniden ibadete açması lazımdır. Ha camilerin kapısına kilit vuruldu  ha camilerin içi çıplak kadın ve erkeklerle dolduruldu. Camilerde manevi hava kalmayınca hiçbir anlamı kalmaz. Bu misyonerlerin bilinçli bir şekildeki planıdır.