Son zamanlarda medyanın kışkırtmaları ve provokasyonları ile beraber  öğretmenlere karşı toplumda bir art niyet oluşmuştur. En ufak bir şeyde veliler akrabalarını da yanlarına alarak okul basmaktadırlar ve öğretmenlere gözdağı vermektedirler. Öğretmenler medyanın ve velilerin baskısından dolayı öğrencilere ders dahi anlatmaktan çekinir hale gelmişler. Öğretmenin itibari eksilerde gezmektedir. Veli ve öğrenci her zaman haklı kabul edilir. Öğretmen ise haksızdır.

  Bir toplumu, bir medeniyeti yıkmanın en önemli 3 kuralı vardır.

Aileyi yok etmek. Aileyi yok etmenin en önemli yolu da kadını aslı görevi olan annelik görevinden uzaklaştırmaktır. Evde oturmayı kadın için utanç vesile yapıp kadını işyerlerinde çalıştırmaya teşvik etmektir. Devletler çalışan kadınlara bakıcı maaşından tutunda süt iznine kadar kolaylıklar sağlamaktadırlar. Amaç kadını aile ortamından uzaklaştırmaktır. Kadına: sen ayakların üzerinde durmalısın. Kocada kim oluyor. Sen çocuk bakarak hayatını mahvedemezsin. Senin dışarıda çalışman lazımdır. Annenin olmadığı bir ortamda yetişen çocuk sıkıntılı olur. Bakıcının sevgisi ile büyüyen çocuklar evde de, okulda da büyük sorundurlar.  

 Eğitimcileri toplumda itibarsızlaştırmak. Toplumumuzda saldırılara maruz kalan kesimlerin başında öğretmenler geliyor. Öğretmenler en ufak bir sıkıntıda soruşturma geçiriyorlar. Veli akrabalarını da yanına alarak okula baskın yapıyor. Ne oldu diye sorulduğunda, öğretmen benim çocuğuma kızmış veya oğluma bir tokat atmış. Öğretmeni dövmeye geldik. Bulunduğum okulda veli ve akrabaları öğretmen dövmek için gelmişlerdi. Velilere dedim ki, siz haklısınız. Gerçekten siz haklısınız. Öğretmen haksızdır. Öğretmen senin çocuğunun doktor, mühendis veya iyi bir meslek sahibi olması için niye ona kızıyor. Bıraksın ne halleri varsa görsünler düşüncesinde olmalıdır. Öğretmen senin çocuğunun yaptığı yaramazlıkları, sınıfta ders işlenmesine engel olmasını defalarca nasihat ederek engellemeye çalışmış. Çocuğunun yaptığı sıkıntılar kontrol edilemez hale gelince, öğretmenin ona kızması veya terbiye etmek için bir tokat vurması büyük suçtur.

  Öğretmen sahipsiz bırakılmıştır. En ufak bir sıkıntıda şamar oğlanına dönmüştür. İtibarı ayaklar altına alınmış. Okuldaki ilkokul mezunu hizmetli veya veli öğretmenleri cahillikle ile suçlamaktadırlar. Okuldaki hizmetli; ben öğretmenden daha iyi ders anlatırım demektedir. Özellikle 12 yıllık eğitimin zorunlu hale gelmesi ile okul kreş, öğretmen ise bakıcı hükmüne düşmüştür. Okuma isteği olmayan şahıslar zorla okula getirilince derse çalışmadığı gibi diğer öğrencilerin ders işlemelerine dahi izin vermiyorlar. Şiddete meyilli bu öğrenciler öğretmen dövmekte ve öldürmektedirler. Öğrenciler zorla okula getirilince, köylerde tarla sürecek, hayvancılık ve ekim yapacak kimse kalmamaktadır. Dolayısıyla köylere dayalı ekonomi çökmektedir. Okuma isteği olmayan öğrencinin başarısızlığı öğretmene yüklenilmektedir. Mülki amirlerden halka kadar herkesim öğretmeni suçlamaktadır. Sağlık kesimine hem kanun noktasında hem de ekonomik noktada destek olunurken öğretmen hakaretlere uğramaktadır. Bir an önce öğretmene sahip çıkılmalıdır.

   Toplumun direkleri sayılan Alimler ve halkın değer verdiği şahıslar değersizleştirilmiştir. Alimler, halkın kendi içlerindeki sohbetlerde alay konusu olmaktadır. Yapılan filmlerde alimler alay konusu yapılmıştır.