35,9979
34,5383
3.005,99
“ Onlar
sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin
olarak inanırlar”. 4.ayet
Yani o muttakiler
nasıl sana indirilen kitaba inanıyorlarsa senden önce indirilen kitaplara da
aynen iman ediyorlar. Muttakiler, sana indirilen kitabın Allah katından
indirildiğine, onun içeriğine göre amel etmek gerektiğine inanıyorlar ve senin
diğer peygamberlerin bir devamı olduğunu, onların başlatmış olduğu İslam
davasının topluma yayılması görevine senin devam ettiğini ve sana indirilen
Kuranı Kerim'in diğer kitapların bir devamı olduğunu ama diğer kitaplar daha
önceden ümmetleri tarafından tahrif edildiğinden dolayı onların hükmünün
kalmadığını, Kuran'ın ise hükmünü devamlı olacağına inanırız. Müttakiler hem
sana indirilene hem de senden önce indirilene iman ederler,
Bizler
daha önceden indirilmiş olan kitaplara iman ediyoruz. Ama onlar takipçileri
tarafından değiştirildiğinden dolayı biz onların içeriklerinden istifade
edemiyoruz. Çünkü onlar Allah'ın ayetleri midirler yoksa sonradan tahrif mi
edilmişler? Biz onu kesin bilmediğimizden dolayı biz sadece iman ediyoruz. Ama
uygulama noktasına biz karışmayız.
İslam alimleri,
Kuranı Kerim'in üzerinde, peygamberimizin hadisleri üzerinde ta eskiden
günümüze kadar çalışmalar yapmışlardır. Allah'ın rızasını kazanıp toplumu
bilgilendirme noktasında hizmetleri olmuştur. Yani biz bu alimlerin yapmış
olduğu çalışmaları takdir etmeliyiz. Onları kabul etmeliyiz ve onlardan
istifade etmenin yollarını aramalıyız. Yani biz bir Alime bağlanıp diğer
alimleri ret etme hatasına düşmemeliyiz. Nasıl biz Hz. Adem'den Hz Muhammed'e
(sav) kadar süren Peygamberlerin hepsine de iman ediyorsak ve biz onların
Kuranı Kerim'de anlatılan kıssalarından, hikayelerinden, mesajlarından ders
alıp onu kendi hayatımızda tatbik etmeye çalışıyorsak, İslam alimlerinin de
yapmış olduğu bu hizmetleri takdir etmeliyiz. Bazılarının elinden tutup
bazılarını uzaklaştırmamalıyız. Bir rivayette” Ümmetimin alimleri beni İsrail
peygamberleri gibidirler.” Hadisi zayıf olarak söyleniyorsa
da “Âlimler peygamberlerin varisidir” (Buhari, İlim, 10) hadisi
onu güçlendirmektedir. Biz hepsinden istifade etmenin çabası içinde
olmalıyız. İsrailoğullarının yaptığı gibi yapamayız. Biz bütün alimlerimizi
kabul edip onlardan istifade etmeye çalışmalıyız. Alimler arasını
ayırmamalıyız. “ Peygamberlerin bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr etmek
veya hükümlerin bir kısmını inkâr etmek veya hükümlerin bir kısmını tanımamak
suretiyle dinlerini ayrı ayrı fırkalara ayırarak parçalananlar var ya, senin
onlarla hiç bir ilgin yoktur. Onların cezalandırılma işi Allah’a aittir. Sonra
Allah, kendilerine, dünyada yaptıklarını ahirette haber verecektir.) en’am 159.
Bizler
daha önceki ümmetlerin, toplulukların yaptığı gibi yapamayız. Daha önceki
topluluklar sadece kendi peygamberlerine iman ediyorlardı. Onun dışında diğer
peygamberlerden uzak duruyorlardı. Ama ümmet bütün peygamberlere İman ediyor.
Onların getirmiş olduğu bütün kitaplara da iman ediyor ve Hz Muhammed
(sav) getirmiş olduğu kitaba İman ediyor. Onu kendine uygulayıcı
olarak, rehber olarak kabul ediyor.
Biz de alimlerimiz arasına
fark koyamayız. Bazılarından daha fazla istifade edebiliriz ama diğerlerine de
değer vermeliyiz. Ve bizde alimlerimizi bu şekilde görmeliyiz. Bazı alimler bir
konu üzerinde yoğunlaşmış bazıları da başka konu üzerinde yoğunlaşmıştır. Biz
bir bütün olarak görmaliyiz. Yani alimlerimizin bir kısmına inanıp bir kısmını
kendimizden uzak tutamayız. Bir kısmını reddetme gafletine düşmemeliyiz. Bir
alimin tefsirine, eserlerine yapışıyoruz, diğer alimin eserinden uzak
tutuyoruz. Hatta Kur’an’ı bile okumaya zaman bulmuyorlar.
İşte
bu şekilde davrananlar yani gaybe iman edenler, namazlarını dosdoğru kılanlar,
kendine rızık olarak verilen şeylerden İnfak edenler, önceki kitaplara, önceki
indirilenlere iman ederler. Ve Peygamberimize indirilene iman ederler. İşte bu
şekilde davrananlar bir hak üzerindedirler. Allah'tan bir Hidayet
üzerindedirler. Ve bunlar murat'a ermişlerdir. Bunlar
kurtuluşa erenlerdir. Artık bunların dışında kurtuluşa ermek olmaz.