Euro

35,9979

Dolar

34,5383

Altın

3.005,99

  • Ekleme: 06.03.2019 16:32 Güncelleme: 06.03.2019 16:32

KADIN ve AVRUPA KANUNLARI


    Bu son dönemlerde kadını korumak adına çıkarılan kanunlar Avrupa devletlerinin kendi halkları için çıkardıkları kanunlardır.  Bu  kanunlar tümüyle bozulmuş olan aile kurumundan dolayı sahipsiz kalmış olan kadını nasıl koruyabiliriz hesabıyla çıkarılmış kanunlardır. 18 yaşına gelen kız ve erkek çocukları ailelerinden uzak bir yaşantı geçirmeye başlıyorlar. Tek başlarına ev tutup kalıyorlar. 18 yaşından küçük kızlar saldırılara uğruyorlar.

 Avrupa'dan ithal edilen kanunlar aile yapımızı bozmaya müsait olan kanunlardır. Tümüyle aile yapımızı ortadan kaldırıyor. Kadını koruma adı verilen kanun erkeği sokakta perişan bırakan bir kanundur. Avrupa ve Amerika'daki erkeğinde, kadınında kendilerine ait evleri vardır. Evlilik kurumu aralarında olmadığından dolayı kadın ve erkek evlenmeden bir süre beraber kalıyorlar. Birbirlerinden sıkıldıktan sonra herkes evine gidiyor. Onlarda sokakta kalan da olmuyor. Bizde ise erkek yıllarca çalışıyor, didiniyor ve zorla bir ev satın alıyor. Kadının ufak bir telefonu ile adam mahkeme kararı ile altı ay evden kovuluyor. Mahkeme kim haksız kim haklıya bakmıyor. Yeni ithal eidlen kadını koruma kanunu kadının beyanını esas alıyor. Kadının doğru veya yalan söylediğine bakmıyor. Peki adam nereye gidecek. Babasının evine de gidemiyor. Ya otelde veya sokakta yatacak. Adam bu perişan haliyle öfke doluyor ve buna sebep olan hanımına saldırıp öldürüyor. Mahkeme araya girmese onların evi yıkılmaz. Öldürmelerde olmaz. Atalarımız" kadın ile erkeğin arası deniz gibidir " demişler. Yani kavgalarda, dayaklarda kayboluyor.  Aile arasında kavga olur. Bir saat sonra adam  hanımına bakar, onun elini tutar ö anda bütün sıkıntı ve küskünlükleri biter. Barışırlar. Ama sokakta yatıyorsa nasıl yatışır.  Allah, kadını erkeğin nefsinden yaratmış ki onunla rahatlasın, huzur bulsun. Kadın ve erkeğin arasına ortamı alevlendiren mahkeme girmişse barış nasıl olsun? Mahkemeler aileden elini çekmelidir. Mahkeme'nin girdiği evde gözyaşı eksik olmaz. Bırakın kadın ve erkek kendi sorunlarını el ele tutuşup halletsinler. Veya halkın değer verdiği kanaat önderlerinden bir ekip oluşturulsun ve ağır anlaşmazlıklara çözüm getirsinler.

 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesi

  Madde 6 (1) kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine , bir kaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere delil ve belge ARANMAKSIZIN mülki amir tarafından ilgilinin talebi, bakanlık veya kolluk görevlilerinin başvurusu üzerine yada resen karar verilebilir.

   Kadının beyanı esastır. Kadın; ''kocam bana şiddet uyguluyor yada kocam bana cinsel istismarda bulunuyor’ ‘dese, koca gitti. Hemen altı ay evden uzaklaştırma cezası alır.

      Boşanan ailelilerde kadın ömür boyu nafaka alır. Adamın yıllarca çalışıp biriktirdiği serveti kadınla paylaştırılır. Kadın çoğu defa nafakası kesilmesin diye resmiyette evlenmiyor. Veya hiç evlenmeden nikahsız bir şekilde istediği adamlarla beraber oluyor. Aralarında hiçbir bağ kalmayan, yabancısı olduğu eski kocasının parasından harcıyor. Yani başka erkeklerle gönül eğlendiriyor, yükü ise eski kocanın sırtındadır. Bundan daha kötü ne olabilir. Avrupa da evlilik olayı çok az olduğundan onların nafaka sorunu da yoktur. Çocuklar tümüyle kadına veriliyor. Buda yanlış bir uygulamadır.

      Bu yasaların temel amacı evlilik kurumunu bitirmek ve nikahsızlığı toplumda yerleştirmektir. Katolik mezhebinde boşanmak çok zordu. Hatta boşanmanın önü kapatılmıştı. Bundan dolayı Hıristiyanlar arasında nikahsız yaşamak revaç gördü. Bu kanunlar vesilesiyle toplumumuzda da evlilik dışı hayatı teşvik ediyorlar. Sanatçılar, sporcular ve diğer bazı kesimler arasında nikahsız yaşamak yerleşmiştir. Acun ılıcalı denilen adam yıllarca nikahsız yaşadığı ve çocuk sahibi oldukları bir kadınla evlendikten bir yıl sonra boşanıyor ve on milyon TL ile aylık 125000 TL nafaka veriyorsa, o ve benzeri olanlar '' bundan sonra nikahsız yaşayalım '' demezler mi?

      Avrupa da cinsellik orta okula kadar düşmüştür. Avrupa yaşantısı ülkemize de batıdan hızlı bir şekilde girerek doğu illerine hücuma geçmiştir. Liselerde sevgili olayı genelleşmiş demesekte gençler arasında revaçtadır. üniversitede ise zorunluluk haline gelmiştir. Bizim toplumumuzda insanlarımız onsekiz yaşından küçük evlenmektedirler. Şu anda binlerce aile parçalanmış. kocalar hapiste, kadın ve çocuklar sokaklarda kimsesiz kalmaktadırlar. Zina yolu açık evlilik yolu kapalı. Bu yasanın bizim toplumumuza uygun hale getirilmesi gerekir.

      Avrupa’daki bu yasalar onların kokuşmuş Toplumları içindir. onların yasaları bize uymaz.       

     

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları