35,9979
34,5383
3.005,99
Bu
son dönemlerde kadını korumak adına çıkarılan kanunlar Avrupa devletlerinin
kendi halkları için çıkardıkları kanunlardır. Bu kanunlar
tümüyle bozulmuş olan aile kurumundan dolayı sahipsiz kalmış olan kadını nasıl koruyabiliriz
hesabıyla çıkarılmış kanunlardır. 18 yaşına gelen kız ve erkek çocukları
ailelerinden uzak bir yaşantı geçirmeye başlıyorlar. Tek başlarına ev tutup
kalıyorlar. 18 yaşından küçük kızlar saldırılara uğruyorlar.
Avrupa'dan ithal edilen
kanunlar aile yapımızı bozmaya müsait olan kanunlardır. Tümüyle aile yapımızı
ortadan kaldırıyor. Kadını koruma adı verilen kanun erkeği sokakta perişan
bırakan bir kanundur. Avrupa ve Amerika'daki erkeğinde, kadınında kendilerine
ait evleri vardır. Evlilik kurumu aralarında olmadığından dolayı kadın ve erkek
evlenmeden bir süre beraber kalıyorlar. Birbirlerinden sıkıldıktan sonra herkes
evine gidiyor. Onlarda sokakta kalan da olmuyor. Bizde ise erkek yıllarca çalışıyor,
didiniyor ve zorla bir ev satın alıyor. Kadının ufak bir telefonu ile adam
mahkeme kararı ile altı ay evden kovuluyor. Mahkeme kim haksız kim haklıya
bakmıyor. Yeni ithal eidlen kadını koruma kanunu kadının beyanını esas alıyor.
Kadının doğru veya yalan söylediğine bakmıyor. Peki adam nereye gidecek.
Babasının evine de gidemiyor. Ya otelde veya sokakta yatacak. Adam bu perişan
haliyle öfke doluyor ve buna sebep olan hanımına saldırıp öldürüyor. Mahkeme
araya girmese onların evi yıkılmaz. Öldürmelerde olmaz. Atalarımız" kadın
ile erkeğin arası deniz gibidir " demişler. Yani kavgalarda, dayaklarda
kayboluyor. Aile arasında kavga olur. Bir saat sonra
adam hanımına bakar, onun elini tutar ö anda bütün sıkıntı ve
küskünlükleri biter. Barışırlar. Ama sokakta yatıyorsa nasıl yatışır. Allah,
kadını erkeğin nefsinden yaratmış ki onunla rahatlasın, huzur bulsun. Kadın ve
erkeğin arasına ortamı alevlendiren mahkeme girmişse barış nasıl olsun?
Mahkemeler aileden elini çekmelidir. Mahkeme'nin girdiği evde gözyaşı eksik
olmaz. Bırakın kadın ve erkek kendi sorunlarını el ele tutuşup halletsinler.
Veya halkın değer verdiği kanaat önderlerinden bir ekip oluşturulsun ve ağır
anlaşmazlıklara çözüm getirsinler.
6284 sayılı ailenin
korunması ve kadına şiddetin önlenmesi
Madde 6 (1) kanun
kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine , bir
kaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere delil ve belge ARANMAKSIZIN mülki
amir tarafından ilgilinin talebi, bakanlık veya kolluk görevlilerinin başvurusu
üzerine yada resen karar verilebilir.
Kadının
beyanı esastır. Kadın; ''kocam bana şiddet uyguluyor yada kocam bana cinsel
istismarda bulunuyor’ ‘dese, koca gitti. Hemen altı ay evden uzaklaştırma
cezası alır.
Boşanan
ailelilerde kadın ömür boyu nafaka alır. Adamın yıllarca çalışıp biriktirdiği
serveti kadınla paylaştırılır. Kadın çoğu defa nafakası kesilmesin diye
resmiyette evlenmiyor. Veya hiç evlenmeden nikahsız bir şekilde istediği
adamlarla beraber oluyor. Aralarında hiçbir bağ kalmayan, yabancısı olduğu eski
kocasının parasından harcıyor. Yani başka erkeklerle gönül eğlendiriyor, yükü
ise eski kocanın sırtındadır. Bundan daha kötü ne olabilir. Avrupa da evlilik
olayı çok az olduğundan onların nafaka sorunu da yoktur. Çocuklar tümüyle
kadına veriliyor. Buda yanlış bir uygulamadır.
Bu
yasaların temel amacı evlilik kurumunu bitirmek ve nikahsızlığı toplumda
yerleştirmektir. Katolik mezhebinde boşanmak çok zordu. Hatta boşanmanın önü
kapatılmıştı. Bundan dolayı Hıristiyanlar arasında nikahsız yaşamak revaç
gördü. Bu kanunlar vesilesiyle toplumumuzda da evlilik dışı hayatı teşvik
ediyorlar. Sanatçılar, sporcular ve diğer bazı kesimler arasında nikahsız
yaşamak yerleşmiştir. Acun ılıcalı denilen adam yıllarca nikahsız yaşadığı ve
çocuk sahibi oldukları bir kadınla evlendikten bir yıl sonra boşanıyor ve on
milyon TL ile aylık 125000 TL nafaka veriyorsa, o ve benzeri olanlar '' bundan
sonra nikahsız yaşayalım '' demezler mi?
Avrupa
da cinsellik orta okula kadar düşmüştür. Avrupa yaşantısı ülkemize de batıdan
hızlı bir şekilde girerek doğu illerine hücuma geçmiştir. Liselerde sevgili
olayı genelleşmiş demesekte gençler arasında revaçtadır. üniversitede ise
zorunluluk haline gelmiştir. Bizim toplumumuzda insanlarımız onsekiz yaşından
küçük evlenmektedirler. Şu anda binlerce aile parçalanmış. kocalar hapiste,
kadın ve çocuklar sokaklarda kimsesiz kalmaktadırlar. Zina yolu açık evlilik
yolu kapalı. Bu yasanın bizim toplumumuza uygun hale getirilmesi gerekir.
Avrupa’daki
bu yasalar onların kokuşmuş Toplumları içindir. onların yasaları bize
uymaz.