Euro

36,7272

Dolar

35,1895

Altın

2.968,28

  • Ekleme: 10.07.2023 11:38 Güncelleme: 10.07.2023 11:38

SEVİNÇ GÖSTERİSİ DEĞİL, BUNALTMA SEANSLARI

Hazreti Peygamber bir hadislerinde; “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse, benden değildir. Evleniniz zira ben, diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. Kimin maddi imkânı varsa, hemen evlensin...” Başka bir hadislerinde de “Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun.”

Evlilik aile olmayı aile olmak da toplumun özü, sevginin en güçlü halini oluşturuyor. Evli bir çift için yuva; bir kaleyi andırırken, eşler; yaslandıkları sapa sağlam dağları temsil ediyor. Bunun meyvesi olan çocukları da hayata bağlanmanın en güçlü dayanağı, varlıkları olarak ifade edebiliriz.

Evlilik müessesesini oluşturmak için eş/dost haberdar edilip konu komşuya duyurulmasıyla ilan edilen merasime düğün denilir.

Baharın gelmesiyle başlayan düğün mevsimi, yaz vaktinde ise zirveyi buluyor. Gerek havanın güzel oluşu gerek de tatil zamanı olması birçok gencin yuva kurması için uygun zemin oluşturuyor.

Hz. Peygamberin sünneti olan evliliğe atılan ilk adımda, her iki aile de çocuklarının mürüvvetini görecekleri/gördükleri için müthiş şekilde heyecanlı ve sevinçlidirler. Herkesin kendi anlatımıyla “kırk yılda bir” ya da “her gün çocuğum mu evleniyor?” ifadelerin sonucunda özgürlük sınırlarını zorlayıp başkalarının hakkına girmeye hatta daha fazlasına da sebebiyet verebiliyorlar.

Düğün arifesi/günündeki coşku ve tatlı telaşın tarifi imkansızdır. Herkes bunu kabul ediyor. Hatta çevresinde mutlu insanları görünce, (tanımadığı halde) onların mutluluğuyla bahtiyar olan nice insanlar vardır memleketimizde... Ama yapılan gereksiz abartıyı (buna kendi düğününde abartanlar da dahil) kimsenin kabulleneceğini düşünmüyorum.

Şimdi de yazıma konu olmuş ihtiyaca gelmek istiyorum.

LÜTFEN! SİZİN MUTLULUĞUNUZ, BAŞKASININ KÂBUSU OLMASIN...

Kendi düğünümüzde eğlenirken başkasının bedduasını alacak hareketler yapmayalım.

“Düğünde rast gele açılan ateş sonrasında 3 kişi hayatını kaybetti.”

“Yorgun mermi can aldı” ya da “yorgun mermi kâbusu oldu, artık hep yatalak kalacak...”

“Düğün magandaları mahalle içinde uzun namlulu silahlarla havaya ateş açtı, o esnada balkonlara çıkan çocuklara şans eseri mermi isabet etmedi...”

“Düğün konvoyundaki arabanın camlarından sarkan şehir magandaları etrafa rastgele ateş etti.”

“Karayolunda ve alt geçitlerde yolu kapatıp tabancalarla ateş açtılar. Bu da yetmiyormuş gibi damadın etrafında drift atıp trafiği dumana boğdular.”

Gece 12:00’den sonra rastgele sıkılan silahlar ve patlatılan havai fişekler kesinlikle sevinç gösterisi değil, bunaltma seanslarıdır.

Bu halk bırakın bunları yaşamayı duymaktan bıktı artık. Tüm yetkili organlar, titizlikle bu işe bir el atmalı, çözüme kavuşturma yolunda elini taşın altına koymalıdır.

Özellikle, şehrimiz vekillerinden özel istirhamımızdır. Mecliste bu işin çözümü için yasal düzenlemeleri biran önce geçirip caydırıcı müeyyideler yoluna gidilmelidir.

Daha güzel yarınlarda görüşmek üzere esen kalın...

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.