36,7272
35,1895
2.968,28
Haddinizi bilin ya da diğer deyişle bilmek zorundasınız...
Önceki yazımızda sanatçıdır konuşacak(!) Deyip altını
doldurmuştuk. Bu hafta da milletvekilidir konuşacak(!) mı diyeceğiz?
Asla...
Ne sanatçı dilini uzatabilecek, ne vekil kinini kusabilecek,
ne de başka garabet çığırtkanlarının karanlık yüzlerini görmeye tâkât ve
tahammülümüz var.
İnanç ve değerlerimize dil uzatmak da ne demek... Hem de
Müslüman Kürtlerin oylarıyla meclise girmiş kendini bilmez biri tarafından...
Bir de aklı sıra inançlıları küçümsemeye çalışıyor. Bilmiyor
ki aklı kıt, basiretleri kapalı zifiri karanlığı tercih etmiş olanlar bizzat
kendileridir. Taa Nemrut zamanını çağdaş, ama dünyayı aydınlatan “Asrı Saadete”
ise gericilik deyip ekliyor;
“Size neden gerici diyoruz biliyor musunuz? Çünkü sizler 500
yıl geride kalmış Osmanlı’yı, 1500 yıl geride kalmış din esaslı toplum düzenini
yeniden hortlatmaya çalışıyorsunuz. Biz kadınlar özgür olabileceğimizi öğrendik
ve ne 500 yıl ne de 1500 yıl öncesine gitmeye niyetimiz yok. Götüremezsiniz.”
Bu ne cüret! Bu ne terbiyesizlik! İslam’a hakaret özgürlük müdür?
1500 yıl önceki müşrikler gibi konuşuyor bunlar!
1500 yıl öncesine gidemezmiş ama kendisi çok daha önce
yaşamış olan Nemrut ve Firavunun din düşmanlığı görevini yapıyor farkında
değil....
Özgürüz demekle özgür olmuyorlar. Bilakis birilerinin emri
ile konuşan, emri ile susan çağdaş kölelerdirler. Bizde buradan diyoruz ki “Sizin
dininiz size, bizim dinimiz bize!” Biz 1500 yıl önce kadınların ayağı altına
cenneti seren dinin temsilcileriyiz.
Kurulduğu günden bu yana İslam’a ve Müslümanlara yönelik
düşmanlığından geri durmayan PKK-HDP ve uzantıları, iç ve dış mihraklardan
aldıkları kirli senaryoları sergilemeye devam ediyor.
Kürtlerin haklarını alacağız diye çıktıkları yolda, yola
çıktıklarıyla yolda bulduklarını değiştirdiler. Dönüp Kürtlerin din ve namusuna
göz diktiler. Celladına aşık olmuş bu kişilerin en büyük arzuları şimdi de
halkı düşmanlarına benzetmek!
Aynı bu konuyla alakalı Allah, Hz. İbrahim’de uymamız için
güzel bir ahlak olduğu belirtip ekliyor; “...Bilin ki bizim sizinle ve Allah’ı
bırakıp da taptıklarınızla bir ilişiğimiz yoktur. Sizi (ve değerlerinizi)
reddediyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz bir tek Allah’a iman edinceye kadar
sürüp gidecek bir düşmanlık ve nefret açıkça ortaya çıkmıştır...” (Mümtehine 4
)
Hamdolsun gericiyiz! Hamdolsun 1500 yıl öncesine tabiyiz. Şüphe
yok ki; Allah bizleri sevdiklerimizle, sizi de sevdiklerinizle haşredecektir. Ne
mutlu bize ki takip ettiklerimiz 1500 yıldır unutulmuyor ve sizi çılgına
çeviriyor...
Ve siz ey kimin vekilleri olduğunu bilmeyen vekiller! Oya
Ersoy denen edebten yoksunun böyle konuşmasına müsaade eden sizlere de yazıklar
olsun...
Son sözüm bu hitabı mızrak sancısı belleyen herkese... Şunu
unutmayalım ki; Mesele dil, ırk, kavim, mezhep, özgürlük veya eşitlik meselesi
değildir. Mesele din ve inanç meselesidir. Kin ve nefret söylemleri ile
islamsız, ahlak ve edepten soyutlanmış nesiller yetiştirmeye çalışıyorlar. Açın
artık gözünüzü ve görün Ebu Cehilin torunları iş başında..
Peki buna müsaade edecek miyiz?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.