El Cezire TV kanalının canlı yayın konuğu olan HÜDA PAR
Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Parti programlarında Türkiye'nin bütün meseleleri ile ilgili
bir bakış açılarının ve çözüm önerilerinin olduğunu belirten Yapıcıoğlu, son
yüzyılda Türkiye'deki iki büyük meseleden bir tanesinin ülkedeki inançlı
insanların inancını yaşamalarının önündeki engeller olduğunu ve bu engellerin
çok büyük bir sorun olarak karşılarında durduğunu söyledi. Yapıcıoğlu, AK Parti
iktidarında bu engellerin peyderpey ortadan kalktığını gördüklerini de
sözlerine ekledi.
Bir diğer meselenin ise Kürt meselesi olduğunu vurgulayan
Yapıcıoğlu, bu meselenin Türkiye'nin canını yakan ve çok sayıda can kaybına,
kan akmasına yol açan ve çok ciddi ekonomik faturası olduğunu aktardı. Bu her
iki meselenin de yani hem inancını yaşamak isteyen dindar insanların önündeki
engeller hem de Kürt meselesinin varlığı.
Hem Kürt meselesi hem de dindar insanların önündeki
engellerin CHP zihniyetinin, CHP dönemindeki uygulamalarının bir sonucu
olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu, bunların kaynağı olan CHP'nin bu sorunları
çözmesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı.
"KÜRTLERİN VARLIĞININ VE DİLİNİN İNKÂR EDİLMESİ CHP
DÖNEMİNDE OLMUŞTUR"
Yapıcıoğlu, "Aslında sadece bu iki meseleden dolayı
bile CHP'nin yanında yer almanın bizim için mümkün olmadığını çıkarmak
mümkündür. Yine bu her iki meselede de hem inancın önündeki engellerin
kaldırılması; mesela tesettürün serbest bırakılması, mesela dindar ve inancını
yaşayan insanların memuriyet alabilmesi, kamuda görev alabilmesi hem de Kürt
meselesi konusunda Kürtlerin varlığının ve dilinin inkâr edilmesi CHP döneminde
olmuştur. Ama AK Parti hükümetleri döneminde ileriye yönelik çok ciddi adımlar
atılmıştır. Bu iki sebep bile tek başına iki ittifaktan birisi hakkında bir
tercihte bulunmak gerektiğinde Erdoğan'ın yanında yer almak ve ona destek
vermek gerektiğini ortaya koyar." dedi.
"DÜNYA İSTİKBARI KILIÇDAROĞLU'NUN GELMESİNİ
İSTEMEKTEDİR"
Bunun haricinde bir de dış etkenlerin olduğuna işaret eden
Yapıcıoğlu, "Dünya istikbarı Sayın Erdoğan'a karşıdır ve hepsi de
Kılıçdaroğlu'nun gelmesini istemektedir. Bu taraftan dünya mazlumlarının gözü
Türkiye'dedir ve hepsi Erdoğan'a duacıdır. Mazlumların duası bir tarafta iken
müstekbirlerin çabası, gayreti, desteği diğer tarafta iken, biz elbette
müstekbirlerin değil mazlumların safında yer alarak Erdoğan'a destek vermeliyiz
diye düşündük." diye konuştu.
"ERDOĞAN'I DESTEKLEMEK ARTIK TERCİH DEĞİL BİR
MECBURİYET, VECİBE GİBİ GÖRÜNDÜ"
Erdoğan'dan kendilerine ittifak teklifinin geldiğini
hatırlatan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Mevcut seçim sistemi de bir
anlamda partileri ittifak içerisinde yer almaya icbar ediyor. Bütün bu sebepler
üst üste gelince bizim için Cumhur İttifakında yer almak ve Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklemek, bir manada artık tercih değil
bir mecburiyet, vecibe gibi göründü. Partimizin yetkili kurullarında yapmış
olduğumuz görüşmelerde de böyle bir karar aldık. Sayın Erdoğan'ı; kayıtsız,
şartsız destekleme kararı aldık. Ama Parlamento seçimlerinde yapmış olduğumuz
müzakerelerde AK Parti listelerinden seçime girmenin daha doğru olacağı kanaati
iki tarafta da hasıl oldu. Parlamento seçimlerinde birlikte ortak bir irade
ortaya çıktı."
Sadece Suriyeliler değil dünyanın farklı bölgelerinden
farklı farklı İslam ülkelerinden bazı hareketlerin liderlerinin ve
mensuplarının kendi ülkelerinden çıkmak zorunda kalınca Türkiye'ye geldiklerini
belirten Yapıcıoğlu, önemli bir kısmının da Türkiye'de hala ikamet ettiklerini
söyledi.
"SURİYELİLERE ENSAR OLMAK ZORUNDAYIZ"
Suriye'nin de bunlardan bir tanesi olduğunu dile getiren
Yapıcıoğlu, "Suriye'de 2011 yılının mart ayından beri bir iç karışıklık,
iç savaş var. Suriye'den pek çok kardeşimiz muhacir oldu, Türkiye'ye sığındı.
Sadece turizm amaçlı olarak Türkiye'ye gelmediler. Suriye'de devam eden bir
savaş var. Orada çok ciddi ağır sonuçlar doğuran iç çatışma var ve oradaki
insanlar kendi can güvenlikleri olmadığı için oradan çıkmak zorunda kaldılar.
100 yıl öncesine kadar aramızda sınırlar yoktu, aynı bayrağın altında birlikte
yaşıyorduk. Nitekim o tarihte çizilen sınırlar; bazı aileleri, bazı aşiretleri
ikiye böldü. Ailenin bir kısmı bir tarafta bir kısmı diğer tarafta kaldı. Onlar
bizim kardeşlerimiz ve bugün zor durumdalar, zor durumda oldukları için buraya
geldiler. Onların bu zorlukları devam ettiği müddetçe bizler onlara Ensar olmak
zorundayız. Onları muhacir kabul ediyoruz, biz de Ensar'ız. Herhangi bir
şekilde bir tercihte bulunarak; 'bunları gönderelim mi, bırakalım mı?' şeklinde
sadece oylamayla kabul edilebilecek bir şey değildir. Türkiye'de büyük bir
çoğunluk, yüzde 90-80 bunlar geri gitsin dese de biz yine de kardeşlik
hukukunun icabı olarak, kardeşlerimize yardımcı olmamız gerektiğine inanıyoruz
ve bu yardımlarımızı sürdüreceğiz. İnşallah bir an önce Suriye'de huzur olur ve
kardeşlerimiz isterlerse o zaman Suriye'ye dönerler." ifadelerini
kullandı.
HDP'nin Kılıçdaroğlu'nu desteklemesine ilişkin sorulan
soruya da cevap veren Yapıcıoğlu, HDP'nin Kılıçdaroğlu'na destek vermesinin
sebebinin ideolojik yakınlık olduğunu kaydetti.
"KÜRTLERİ ASAN CHP ZİHNİYETİDİR FAKAT HDP BUGÜN CHP
SAFINDA YER ALMAKTADIR"
Kürt meselesinin var olmasının, bunun bir sorun olarak
ortada durmasının sebebinin CHP zihniyeti olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu,
şunları söyledi: "CHP'nin tek başına iktidar olduğu dönemde yapmış olduğu
uygulamalardır. Kürtlerin varlığını inkâr eden, onları asimile etmek için
çeşitli kanunlar çıkaran, politikalar yürüten CHP'dir. Kürt bölgelerinde,
Kürtlerin yaşadığı yerlerde 80-90 yaşındaki dedelerden; beşikteki 2-3 aylık
bebelere, çocuklara kadar onları katleden ve bunu büyük bir iftiharla kendi
yayın organı olan Cumhuriyet gazetesinde neşreden CHP'dir. Kürdün kendi dilini
konuşmasına çok ağır cezalar getiren CHP'dir. Kürt biri mahkemede kendini
Kürtçe savunamadığı için kendi müdafaasını Türkçe yapamadığı için Türkçe
bilmeyenden hayır gelmez diyerek ifadesini bile almadan Kürtleri asan CHP zihniyetidir.
Fakat ben Kürtler adına siyaset yapıyorum diyen HDP; ideolojik akrabalık ve
Erdoğan düşmanlığı bedeniyle bugün CHP safında yer almaktadır. Evet, onlar bu
sorunun çözülmesini istemiyorlar. Çünkü bu sorun var olduğu müddetçe onlar var
olabileceklerini düşünüyorlar. Bu sorun var olduğu müddetçe onlar kendi
köhnemiş, dünyanın hiçbir yerinde artık uygulama imkân ve kabiliyeti bulunmayan
komünizm ideolojisini Kürtlere kabul ettirebileceklerini düşünüyorlar."
"ERDOĞAN KAZANACAKTIR"
Konuşmasının devamında seçimin birinci turda bitmesi için
var güçleriyle çalıştıklarını belirten Yapıcıoğlu, "Son saate kadar da
devam edecek. Ben öyle inanıyorum ki bu seçim birinci turda bitebilir. Ama eğer
birinci turda biterse farkın çok büyük olmayacağı yani muhalefetin iddia ettiği
gibi yüzde 60'a 40 gibi olmayacağı, kim kazanırsa yüzde 50'nin üzerinde; yüzde
50-55 arasında bir oy oranıyla kazanabileceğini düşünüyorum. Kanaatime göre
Kılıçdaroğlu'nun birinci turda kazanması zaten hiç ihtimal dahilinde değildir.
Eğer birinci turda biterse, inşallah Sayın Erdoğan kazanacaktır. Eğer ikinci
tura kalırsa o zaman ikinci tura Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun kalması kuvvetle
muhtemeldir. Bu durumda ikinci tur da olsa Sayın Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak
gönderebileceğimizi düşünüyoruz." dedi.




