HÜDA PAR Genel Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili
Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, Esenyurt'ta Köyiçi Meydanı'nda halk ile buluşarak
burada bir konuşma yaptı.
"Bu zihniyet halkın kültürüne yabancı ve inancına
düşman bir zihniyet"
Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler
nedeniyle buruk bir bayram yaşadıklarını söyleyen HÜDA PAR Genel Başkanı
Zekeriya Yapıcıoğlu, 14 Mayıs'taki seçime işaret etti.
İkinci yüzyılın başında olduklarını belirten Yapıcıoğlu,
"Birinci yüzyılın kayıp bir yüzyıl olduğunu söylemek belki abartı olmaz.
İkinci bir yüzyılın da kayıp olmaması için bu zihniyetin önüne bir set çekmek
gerekir. Bu zihniyet halka tepeden bakan, halkın inancıyla kavgalı, halkın cami
kültürüne yabancı ve inancına düşman bir zihniyet. Bu zihniyet bahsettiğim
sıfatları taşıdığı için yine bir 14 Mayıs günü 1950'de milletin iradesinden
okkalı bir tokat yedi ve bir daha da kendine gelmedi." dedi.
Yapıcıoğlu, "Şimdi bu zihniyetin 70-80 yıl boyunca
millete çektirdiklerini anlatmaya kalksam vakit yetmeyecek. İnancıyla kavgalı
derken gözlerimizin önünde kapatılan, bazen ahıra çevrilen, alkollü mekanlara
çevrilerek içinde dansöz oynatılan camileri göz önüne getirin. Bu zihniyet
sadece tesettürlü olduğu için üniversite kapılarını kapatıp kamuda görev alma
haklarının olmadığını söylediği bacılarımızı hatırlayın. 'Değiştik' diyorlar ve
bunu demelerinin sebebi 14 Mayıs 1950'de yedikleri silleden bu yana halkın
kendi iradesiyle iktidarı onlara teslim etmeyeceğini gördü. Bu nedenle bu zihniyet
yüzde 20 bandına sıkışmıştı." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Adıyaman'da tepki
çeken ziyaretine değinen Yapıcıoğlu, "Birkaç gün önce bayram sevincini
memleketin her bir yerinde yaşarken Adıyaman'da hoş olmayan bazı olaylar
yaşandı. Deprem zamanında orada görünmeyen ana muhalefetin lideri oraya
gittiğinde o acılı insanlar tarafından bir tepkiyle karşılaştı. Bu tepki
dolayısıyla onların yandaşları oradaki depremzedelere hakaret etmede bir beis
görmediler." şeklinde konuştu.
"Kendileri haricinde başkasına hayat hakkı tanımama
konusunda kararlılar"
HÜDA PAR'a yönelik saldırılara tepki gösteren Yapıcıoğlu,
"Onlar özgürlükçü olduğunu ve herkesin siyaset yapma hakkının olduğunu
söylüyorlar. Peki özellikle son zamanda HÜDA PAR üzerinden başlattıkları iftira
kampanyasına ne demeli? Profesör lakaplı bazı insanlar HÜDA PAR'ın parti
programını referans göstererek 'bu parti derhal kapatılmalı, siyaset hakkı
tanınmamalı' diyerek TV ekranlarından bas bas bağırıyorlar. Bu zihniyet
kendisi haricinde başkasına hayat hakkı tanımama konusunda kararlıdır. Bugün
'değiştik' diyorlar ama bunu demelerinin sebebi milletin bu halleriyle
kendilerine geçit vermeyeceğini bildikleri için şirin görünme çabalarıdır.
Saldırıyor, saldırmaya devam edecekler çünkü dengeleri bozuldu." dedi.
"HÜDA PAR dengeyi bozdu, kaybedecekler"
Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Yüzyıldır taş üstüne taş koyma adına bir şey
yaptıkları yok ama karşı çıkmayı itiraz etmeyi çok iyi bilirler. Bize
saldırmalarının sebebi bir projelerinin olmayışındandır. Halka vaat
edebilecekleri bir şey yok. Her gün gazetelerinin manşetlerinde HÜDA PAR,
televizyon kanallarında sabahtan akşama kadar HÜDA PAR'ı tartışırlar. Bize
karşılar, çünkü hatırlanacağı üzere HÜDA PAR'ın destek açıklamasından önce
şöyle bir tablo çiziyorlardı. Diyorlardı ki biz seçimi yüzde 65 ile alıyoruz.
Diğer blok da yüzde 35. Arada 30 puan fark var. Şu kadar gün kaldı diyerek
mevcut iktidara ömür biçiyorlardı. HÜDA PAR sahneye çıktıktan sonra dediler ki
'Bunların 50-100 bin oyu var, bir ehemmiyeti yok.' Önce küçümsediler sonra
baktılar ki HÜDA PAR dengeyi bozdu, kaybedecekler.
Çok uzun süredir iktidar rüyası görüyorlar ama o rüyadan
uyanacak, gerçeklerle yüzleşecekler. Bu kez başladılar saldırmaya. Onlar
sadece bu nedenle HÜDA PAR'a düşmanlık yapmıyorlar. Aslında bir yönüyle HÜDA
PAR'ın mensup olduğu ya da temsil etmeye çalıştığı kimliğe, tesettüre,
inancımıza düşmanlar. Onlar elitist, seçkincidirler. Onlara göre belli bir
zümre vardır ve kıyamete kadar Türkiye'yi onlar idare etmelidir. Halkın
arasından çıkıp onlar gibi giyinen, onlarla saf tutan, inanan, yiyip içen
birileri bu memleketi idare edemez. Bu nedenle milletin değerlerini siyasetin
merkezine taşımaya çalışan HÜDA PAR'a karşıdırlar.
HÜDA PAR aynı zamanda antiemperyalisttir. Şu anda iktidara
gelmek için emperyalizm ile iş tutmayı göze alanlar, onlara şirin gözükmeye
çalışanlar, vaatlerde bulunanlar küresel emperyalizmin oyunlarını bozduğu için
de HÜDA PAR' karşıdırlar.
Onların bir özelliği de gerçeği ters-düz etmektir. Ağızları
kalabalık, çok laf yapar. Gerçeklerin ortaya çıkmasından ve bunu dile
getirenlerden rahatsızdırlar. İnşallah onların bu rahatsız oldukları gerçekler
bundan sonra mecliste onların kulağının dibinde dillendirilecektir. Onlar bunu
daha yakın ve gür bir sesle duymaya başlayacaklar Allah'ın izniyle."
"Anketleri bile onları birinci parti
göstermiyor"
Millet İttifakının, parlamenter sisteme geri dönmek
istediğini hatırlatan Yapıcığoğlu, "Parlamenter sisteme geri dönmek için
anayasayı değiştirecek bir çoğunluk lazım. Bırakın anayasayı değiştirecek
çoğunluğu inşallah kanunları değiştirip yeni bir kanun koyacak çoğunluğu dahi
bulamayacaklar. Ama Allah korusun Kemal Bey'i cumhurbaşkanı seçtirdiler,
çoğunluk yok. Peki parlamenter sisteme nasıl dönecekler? Dönemeyecekler. Onlar
diyorlar ki 'biz seçimi kazanır ve anayasayı değiştirirsek parlamento ve mevcut
cumhurbaşkanı görev yapmaya devam edecek'. Şimdi anketleri bile onları birinci
parti göstermiyor. Tüm anketlerde birinci parti AK Parti gösteriyor.
Cumhurbaşkanı seçildi ve anayasayı değiştirecek bir çoğunluk kazanmaları
durumunda geri gelecek olan başbakanlık sisteminde bu görevi kime verecekler?
Birinci partiye mi yoksa 'Ben cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakan olacağım'
diyene mi? Bu sorunun cevabını bu millet bekliyor. Bir buçuk ay önce sordum
halen cevabını veremediler, çünkü bunun cevabı yok." diye konuştu.
"Aile yıkılır, kadın korumasız kalırsa çok daha
fazla şiddete maruz kalır"
HÜDA PAR'ın kadına yönelik bakış açısına muhalefetten
saldırıların yapıldığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Bilindiği üzere aileye
düşman bir İstanbul sözleşmesi vardı. Ahlakı çökertmeye yönelik hazırlanmış bir
sözleşme ama milletin gözünün önüne perde olsun diye 'kadına yönelik şiddeti
önlemek için yapılmış' gibi gösterdiler. Yoğun bir çaba gösterdik, bu
sözleşmeden imza geri çekildi. Bundan dolayı bize 'kadın düşmanı' deniliyor.
Biz diyoruz ki kadına yönelik şiddeti durduralım ama bunun için aileyi
yıkmayalım. Aileyi yıkarak bu işi yapamayız. Aile yıkılır, kadın korumasız
kalırsa çok daha fazla şiddete maruz kalır. Biz kadınla beraber aileyi de
koruyalım diyoruz. Onlar 'aileyi koruyalım' lafını duyunca hemen bize 'kadın
düşmanı' etiketi yapıştırıyorlar. Çünkü onlar kadını koruma adı altında
yaptıklarıyla aslında aileyi yıkmaya çalıştıklarını çok iyi biliyorlar.
İnşallah biz aileyi yıktırmayacak, kadına da el uzattırmayacağız. Kadına
yönelik şiddeti durdurmak için Avrupa'dan kanun ithal etmek zorunda
değiliz." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, "Aileyi koruyacağız derken bir önerimiz
oldu. '25 yıl evli kalan kadına emeklilik hakkı istiyoruz, gençlerin
evliliğinin önünü açacağız, evlilik için bir fon oluşturacağız' dedik. Allah
razı olsun Cumhurbaşkanımız bu müjdeyi verdi. Karadeniz gazı çıktı. Dün bir
müjde daha geldi. Gabar dağında gravitesi çok yüksek bir petrol çıktı. Zaten
çıkıyordu. Yeni kuyular açıldı ve buradan gelecek olan gelirin bir kısmı aile
ve gençlik bankasına aktarılacak ve inşallah gençlerimizin yuva kurmalarının önündeki
ekonomik engeller kalkacak." diye ekledi.
Allah'ın izniyle seçimlerden zaferle çıkacaklarını ve
memleketin gündemine adil ve sivil bir anayasa geleceğini kaydeden Yapıcıoğlu,
"Onun için kolları sıvayacağız ve memleketin en büyük meselelerinin
altında yatan nedenin bu cunta anayasa olduğunu biliyoruz. Bunu değiştirmek
için bir çaba ve gayret başlayacaktır Allah'ın izniyle. Kader gayrete aşıktır,
gayretlerimizi arttıralım. Rabbim ceht ve gayretimiz arttırsın." dedi.




