Yerel seçim sonrası gündemin,
bütünüyle ekonomik sorunlara odaklandığına dikkat çekilen değerlendirmede, “Her
geçen gün hayat pahalılığının daha da yükselmesi, hükümete yönelik çözüm
beklentilerini arttırmaktadır. Açıklanan ocak ayı işsizlik rakamları da
hükümete seçim sonrasının ilk şoku oldu. Yüzde 14,7 normal işsizlik ve yüzde
26,7 genç işsizlik rakamları beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti. Gözler
işsizliğe çözüm konusunda hükümete çevrilmiş durumda.” denildi.
İşsizlik ve enflasyonun beraber
yükselişe geçmesinin, yanlış ekonomi politikalarının neticesi olduğu ifade
edilen değerlendirmede şöyle devam edildi: “İşsizlik sorunu şüphesiz ki bugün
gündeme düşmüş değildir. Hükümetin, yıllardır kampanyalarla, seferberliklerle
çözüm bulmaya çalıştığı bir konudur. Ancak kabineler ve ekonomi yönetimleri
değiştiği halde işsizliğin en önemli sorun olma hali devam etti. Yeni nüfusa iş
alanları açmak bir yana, yüzbinlerce çalışan da işini kaybetti. Ve korkulan
oldu; işsizlik ve enflasyon beraber yükselişe geçti. Bütün bunlar şüphesiz ki
yanlış ekonomi politikalarının neticesidir. Henüz sorun küçük iken iyi niyetli
eleştiriler ve uyarılar küçümsenerek göz ardı edildi. Yerli ve üretime dayalı
ekonominin oluşturulması yönünde yıllardan beri çağrılar yapıldığı halde bir
noktadan başlanmadı. Her geçen gün, var olan üretim sahaları da bitme noktasına
getirildi. Bugün Türkiye ekonomisi büyük oranda dışarıya bağımlı hale
getirildi.”




