Direniş Çadırı Batman temsilcisi Zehra Demir yaptığı basın açıklamasında Botaş ve Socar firmaları üzerinden İsrail’e borular ile gönderilen yakıtın bir an önce kesilmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamasında Demir, “Kıymetli Filistin dostları, bugün 1 Eylül 2024. 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan beri yaklaşık 11 aydır başını Amerika’nın çektiği sömürgecilerin işgal ve terör aparatı İsrail, Filistin halkına soykırım uygulamaya devam ediyor. Herhangi bir hak-hukuk, ahlak ve sınır tanımayan işgalciler, alçakça saldırıyor, yakıp yıkıyor, katlediyorlar. Kana susamış bu seri katiller, şehvetle, adeta kudurmuş gibi saldırıyorlar. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ayırt etmeksizin öldürmeye, sakat bırakmaya devam ediyorlar.” dedi.
“Filistin 75 Yıldır İşgal Altında”
Demir, “Öte yandan, mazlum Gazze halkı da insanlık namına direniyor. Filistin’in, 75 yıldır devam eden işgali sonlandırma, sömürgeci güçleri topraklarından söküp atma mücadelesi olanca azmiyle devam ediyor. Devam eden ve biz Türkiye’de yaşayan insanları doğrudan doğruya ilgilendiren başka hususlar da var. Dikkatlerinizi tam da buraya, üzerimize sorumluluğun düştüğü bu noktalara çekmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İsrail ile Ticaretin Hiçbir Şekilde Kesilmedi”
Filistin için açıklamalarda bulundukları halde İsrail ile ticarete devam edildiğini aktaran Demir, “AKP iktidarının temsilcileri basına verilen demeçlerde, kürsülerde yapılan konuşmalarda İsrail’e esip gürlerken işgalcilerle ilişkiler doludizgin devam ediyor. İktidar Türkiye ile İsrail arasındaki ticarete, baskılar üzerine, ancak soykırımın 7. ayında son verme kararı aldıysa da, bu kanlı ticarete hileli yollarla, üstü kapalı devam ediyor. Kimi gemiler Türkiye limanlarından yola çıkıp önce üçüncü ülkelere uğruyor, oradan da İsrail limanlarına gidiyor. Öte yandan, Türkiye’den İsrail’e halen doğrudan mal taşımaya devam eden gemiler ise Ticaret Bakanlığı tarafından kayıtlara ‘Filistin’e ihrac’ olarak geçirilerek açıklanan ticari yaptırım kararının üzerinden atlanıyor.” şeklinde konuştu.
“Gazze İçin Gidecek Yardımlar Engelleniyor”
Demir, “İsrail’le Türkiye arasındaki gemi trafiği böyle alabildiğine devam ederken Gazze’ye destek için yola çıkmaya hazırlanan bir geminin İstanbul Haydarpaşa Limanı’ndan ayrılmasına engel olunuyor. Filistin’e destek için harekete geçenler durdurulmak isteniyor, kimi zamansa cezalandırılıyor. Petrol sevkıyatının durdurulması talebini yükselten Filistin dostları gözaltına alınıyor. Bu kanlı ticaret hiçbir zaman tam anlamıyla kesintiye uğramadı. Kaldı ki İsrail’e yönelik uygulanacağı ilan edilen sözde ambargo petrol sevkiyatını da içermiyordu.” diye konuştu.
Basın açıklamasının devamı:
Mazlum Gazze halkı açlık, susuzluk, evsizlik, ilaçsızlık içinde, soykırım altında, 40 binden fazla canını kaybetmiş, inim inim inliyorken, İsrail’in ihtiyaç duyduğu petrolün yüzde 40’ı Türkiye toprakları üzerinden akıyor. Bu petrol İsrail rafinerilerinde işlenerek işgal ordusunun uçaklarına tanklarına yakıt oluyor.
Bilindiği üzere Azerbaycan’ın SOCAR şirketi İsrail’e petrol satmaya, bu petrol ise Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı yani Türkiye toprakları üzerinden İsrail’e taşınmaya halen devam ediyor. Bu, dehşet verici bir yardım ve yataklık!
Soykırımı besleyen sevkiyata Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında bulunduğu Varlık Fonu’na bağlı BOTAŞ firmasının aracılık ettiği biliniyor.
İsrail’i korumaya yönelik istihbari ve askeri işbirlikleri de devam ediyor; Malatya’daki Kürecik üssü İsrail’in güvenliği için istihbarat sağlamaya devam ediyor. Akdeniz’e İsrail’i korumak için gelen ABD donanmasına ait gemilerle Türkiye gemileri ortak tatbikatlar gerçekleştiriyorlar.
İktidardan somut adım talep eden bütün Filistin dostlarını selamlıyoruz. Öte yandan Filistin davası için konuşan, sokağa çıkan, eylem ve boykot çağrısı yapan sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri arasında öyleleri var ki, bu can yakıcı gerçekleri görmüyor, görseler de özenle görmezden geliyorlar. Türkiye’deki siyasi iktidarı İsrail’e karşı somut adımlar atmaya zorlamak yerine ABD ve İsrail’i kınamaktan ibaret sözlerini marifetmiş gibi sunuyorlar. “Mış” gibi yapan yığınlara hatırlatmak isteriz ki, güneş balçıkla sıvanmıyor.
Türkiye’yi yöneten iktidara soruyoruz: Eğer mazlum Filistin halkının yanında iseniz neden işgalci terör devleti İsrail’le ticari iş birliğini gizli kapaklı biçimde sürdürüyorsunuz?
Eğer İsrail işgalci bir terör devleti ise halen Gazze’de soykırıma imza atarken dahi neden ona çok ciddi oranda güç kuvvet katan petrolü taşımaya devam ediyorsunuz?
Ve neden büyük şeytan Amerika’nın küçük şeytan İsrail’i koruyup kollayan istihbari ve askeri eylemlerine ortak oluyorsunuz?
Bu ticari iş birliğinin, bu petrol sevkiyatının, NATO kapsamında yürütülen faaliyetlerin işgale, soykırıma ortaklık etmekten başka bir anlamı var mı?
Bu utanç verici ilişkileri, petrol sevkiyatını gündem eden dostlarımız ve Türkiye’deki Filistinli öğrenci kardeşlerimiz neden cezalandırılmak isteniyor? Filistinli iki kardeşimiz TRT World belgeselinin gösterimi esnasında protesto gerçekleştirdikleri için İçişleri Bakanlığının Geri Gönderme Merkezinde tutulmakta ve sürgünle tehdit edilmektedirler. Soykırıma uğrayan halkını savunmak için “petrolü kesin” talebinde bulunan Filistinlilere reva görülen gözaltına alınmak ve Türkiye’den sürgün edilmek midir?
Türkiye’yi yöneten iktidardan, yurdu işgal altında, halkı soykırıma uğrayan Filistin’in, yani hakkın ve hukukun yanında olma haysiyetini kuşanmasını istiyoruz. Ancak buraya gelene kadar atılması gereken hayati bir adım var. O adım, İsrail’le her türlü iş birliğine son vermek adımıdır. Ta ki soykırım ve işgal son bulana dek.
Türkiye'de hükümet, hakka ve hukuka riayet eden, insanlığa örnek, onurlu ve güvenli bir gelecek istiyorsa şayet, emperyalist ve siyonistlerin yanından ayrılmalı, bu topraklarda onlara göz kulak olmayı bırakmalıdır.
İktidara çağrımızı yineliyoruz:
“İsrail ile ticareti kestik” diyerek göz boyamayın, fiili olarak yürüyen ticareti sonlandırın.
Siyonist barbarlığa hayat veren petrol vanalarını kapatın.
İşgalciye istihbarat sunan Kürecik’i kapatın, İsrail’i koruyan ABD donanmasıyla tatbikatları sonlandırın.
İşgal, zulüm, ölüm, kan ve gözyaşından başka bir mana taşımayan İsrail’den beri olun.
Hamaset ile halkın gözünü boyamayı bırakın.
Ümmetin, insanlığın yetimi şu garip Filistin halkı için, hak ve hukuk namına, zalime karşı mazlumdan yana somut adımlar atın.
Direnişin edebiyatını yapmayı bırakın, eğer yüreğiniz yetiyorsa, yanında yer alın.
Adınızı ve adımızı tarihin utanç sayfasına, zalimlerin yanına değil haklıların ve onurluların yanına yazın. (MURAT ORHAN)