Doğan; Türkiye'nin, bölgede ve
dünyada tarımsal üretimde önder ülke olmak istiyorsa üreticisinin yüzünün güler
olması, mutlu olması gerektiğini belirtti.
İnsan beslenmesinin temelini
oluşturduğundan tarımın öneminin tartışılmayacak en önemli sektör olduğunu
vurgulayan Doğan, şöyle konuştu: "Tarımsal sektör dönemi hiç bitmeyen demode
olmayan, modası geçmeyen, tam tersi her zaman önemi gittikçe daha da artan
yegâne sektördür. Tarımsal üretim; eğer bir gün insanoğlunun uzayda yaşaması
gerçekleşirse düşüncesinin yanında bile insan gıdasının sağlanması için uzayda
bitki yetiştiriciliğinin yapılması düşüncesi ile uzay çalışmalarında kendine
yer bulmaktadır. Yani günümüzde en uçuk düşünce olarak görülen en gelişmiş
teknolojiler olan uzayda yaşamak düşüncesi bile tarımdan bağımsız
düşünülmüyorsa tarım sektörünün önemini artık siz düşünün."
"TARIMSAL ÜRETİMİ
ARTTIRMALIYIZ"
Bugün dünyanın çeşitli
ülkelerinde çok büyük bir yoksulluk yaşandığını ifade eden Doğan, "Dünya
genelinde 800 milyondan fazla insan açlık ile karşı karşıya olduğunu
unutmamalıyız ve buna göre hep birlikte tarıma gerekli önemi verip tarımsal
üretimi arttırmalıyız. Tarımsal üretim miktarı, tarımsal üretim çeşitliliği
açısından, bölgesinde liderliği, dünyada da ön sıralara yükselmeyi
hedefleyen Türkiye'nin, bu konumunu devam ettirmesi için tarımsal üretim
yapan üreticisinin yüzünü güldürmelidir, üreticisini mutlu etmelidir. Biz
dünyada gelişen tarımsal üretimin farklılığını takip ederek gelişmiş dünya
tarımsal üretimini dünya nasıl yapıyorsa bizimde öyle araştırma yaprak en iyi
tarımsal üretimi yapmamız gerekmektedir." diye konuştu.
"ÜRETKENLİĞİ EN YÜKSEK
SEVİYEYE ÇIKARMALIYIZ"
Dünyadaki tarımsal değişim ve
dönüşüm anlayışının, Türkiye tarımında önemli başarıların ve rekorların
yaşandığı bir üretime doğru gitmesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Doğan
şunları söyledi: "83 milyona ulaşan genç ve dinamik bir nüfusa, çok geniş
bir ekilebilir ve üretebilir tarımsal potansiyeline sahip olma avantajı, çok
önemli sulanabilir tarımsal alana sahip olmanın avantajını iyi
değerlendirmelidir. Birim alandaki tarımsal üretim açısında dünyadaki gelişmiş
ülkelerle rekabet edebilir ve yarışabilir bir tarım modeli, tarımsal yatırım
projeleri ile harekete geçerek üretkenliğini en yüksek seviyeye çıkarmak
zorundayız. Biz biliyoruz ve görüyoruz ki üretken olmayan toplumların her
anlamda geri kaldığı, hele bu üretim tarım sektörü gibi stratejik önemi dünyada
en önemli olan sektör ise üretim kaçınılmazdır."
"ÜRETİMİN KESİNTİYE
UĞRAMASINA İZİN VERİLMEMELİ"
Tarıma stratejik bakış açısının
geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Doğan, "Çiftçinin emeğini, alın terini
koruyan, daha fazla gelir, daha fazla iş sağlayan dev yatırımların
sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir şekilde hayata geçirilmesi gerekir.
Gübre ve mazot başta olmak üzere zararlılarla mücadele kapsamında girdileri
desteklenerek, Türkiye'nin, yaşanan küresel finans krizlerine ve kuraklıklara,
gerek küresel gerek bölgesel ve gerekse de ülkesel bazda üreticilerimizi her
zaman ayakta tutabilecek şekilde desteklenmeli, üretiminin kesintiye uğramasına
izin verilmemeli, üreticinin rekabet gücünü artırıcı önlemler alınacak şekilde
desteklenmelidir." dedi.
"YENİ NESİL KIRSALA
DÖNMEMEKTEDİR"
Üreticileri kırsalda tutmanın,
kırsaldan şehirlere göçü önlemenin gerektiğini belirten Doğan, şu ifadeleri
kullandı: "Nitekim kırsaldan şehirlere göç eden üreticilerimiz bir daha
kırsala dönmeyi düşünmemektedir. Bu dönüş oranı çok çok düşük kalmakta sonraki
nesil ise hiçbir şekilde kırsala dönememektedir. Türkiye tarımda dünyanın her
zaman tarımsal büyüklük olarak ilk 5 büyük tarımsal potansiyele sahip
olabilecek bir ülkedir. Yeter ki ülke olarak elindeki genç, dinamik kalifiye ve
üretici potansiyelini, mevcut tarım alanları, mera alanlarını doğru bir şekilde
harekete geçirebilecek projeler geliştirilsin. Türkiye, Avrupa'da ekilebilir
tarım alanları, iklim koşulları ve mevsimsel koşular itibarı ile her zaman, ilk
sırada yer alabilecek tarımsal üretim potansiyeline sahip olan bir ülkedir. Biz
biliyoruz ki Türkiye bugün 83 milyonluk nüfusunun yanı sıra 35-40 milyon
turisti hiç zorlanmadan besleyen bir tarımsal üretim potansiyeline sahip olan
bir ülkedir."
"İTHALATIN ÖNÜNE HER NE
ŞEKİLDE OLURSA OLSUN GEÇİLMELİ"
Türkiye'de dışarıdan ürünlerin
ithal edilmesinin ise doğru olmadığını savunan Doğan, "İthalatın önüne her
ne şekilde olursa olsun geçilmesi gerekmektedir. Tam tersine tarımsal ürünlerin
pazarını oluşturacak ihracatın önünün açılması gerekir. Türkiye'de geçen
yıllarda olduğu gibi halen kırmızı et, hububat gibi ürünlerin ithalatı
yapılmakta, maalesef bu durum üreticimizin yumuşak karının oluşturan bir durum
olup rekabet edebilir bir çiftçi profili bu durumda ortadan kalkmaktadır.
Tarımda kaliteli ve verimli ürün elde edilmesi bizim temel politikamız
olmalıdır. Bu amaçla birçok projeyi gerçekleştirilmeli, projelerin
gerçekleştirilmesi için destek sunulmalı, projeler kalıcı olmalı,
sürdürülebilir olmalı, tarımsal sanayi ile desteklenmelidir. Pazar araştırması
yapılarak kolay pazar bulunması sağlanmalı, tarımsal ürünlerinin fiyat
dalgalanmalarının önüne geçilmeli, çiftçi satacağı ürününü pazarının önünü
görebilmelidir." diye konuştu. İLKHA




