Necat Nasıroğlu Külliyesi Hatice Nasıroğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda, İslam tarihine ışık tutan önemli bir sahabe olan Ümmü Gülsüm’ün hayatı, katılımcılarla paylaşıldı.
Ümmü Gülsüm Semboldür
Program, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından, Ümmü Gülsüm’ün hayatını konu alan etkileyici bir sinevizyon gösterimi yapıldı. İttihad-ül Ulema üyesi Talibe Babur, Ümmü Gülsüm’ün hayatını Kürtçe olarak anlatarak, onun sabır ve metanetini örnek gösterdi. Babur, Ümmü Gülsüm’ün İslam’ın kadınlara verdiği değerin bir sembolü olduğunu ve özellikle cahiliye döneminde kadınlara yönelik yapılan zulümlere karşı İslam’ın getirdiği adaleti vurguladı.
Ümmü Gülsüm’ün İslam’ın doğduğu yıllarda, kadınlara yönelik vahşetin hüküm sürdüğü bir dönemde dünyaya geldiğini söyleyen Talibe Babur, “Ümmü Gülsüm’ün bu karanlık çağda İslam’ın kadına getirdiği adaletin ve merhametin sembolü olduğunu vurguladı.
Ümmü Gülsüm’ün, annesi Hz. Hatice’nin (r.a.) vefatının ardından, Peygamber Efendimiz’in ev işlerini üstlenerek ailesine destek verdiğini söyleyen Babur, onun bu sabırlı ve fedakâr tavrının İslam toplumundaki kadının rolüne ışık tuttuğunu ifade etti
Babur, konuşmasını Ümmü Gülsüm’ün sabır, iman ve edeple dolu hayatının, günümüz gençlerine örnek olabileceğini belirterek sonlandırdı. Kadın sahabelerin yaşamlarının, özellikle Müslüman kadınların hayat rehberi olması gerektiğini ifade etti.
Ümmü Gülsüm’ün Hayatı Mücadeleye Işık Tutuyor
Programın ikinci bölümünde ise, Eğitimci Yazar Bilge Yazgan, Gazze’deki Müslümanların mücadelesini ve Ümmü Gülsüm’ün hayatının bu mücadeleye ışık tuttuğunu ifade etti. Yazgan, kadınların toplumdaki rolünün önemine vurgu yaparak, özellikle Gazze’deki kadınların gösterdiği direnişi örnek gösterdi.
Gazze’de yapılan mücadeleye değinen Yazgan, “Lübnanlı bir Bayan Doktor Gazze’de yaralananlara yardımcı olmak için gittiğinde en büyük eksikliklerden biri olan elektrik eksikliğini görüyor. Akşam karanlık çöktüğünde çadırlardan birinde ışık olduğunu fark ediyor. Işığı varsa ameliyatları orada yapalım. Orada çadırlara bakan biri, olmaz doktor hanım orada hafızlarımız Kur’an’ı Kerim öğreniyorlar. Evet sahabenin de beslendiği kaynak Kur’an’ı Kerim’di.” şeklinde konuştu
Program, şiir ve ezgi dinletileriyle sona erdi. MURAT ORHAN