HÜDA PAR tarafından meclise sunulan çifte vatandaşlık kanun teklifi hala meclis genel kurul gündemine gelmiş değil. Aralık 2023’te hazırlanmış olan kanun teklifi görüşülmeyi bekliyor. Mecliste gündeme geldiğinde CHP ve DEM Parti harici diğer partilerin milletvekillerinin genel kurulda görüşülmek üzere destek verdiği kanun teklifi, çifte vatandaşlardan bugün itibarıyla siyonist saflarda insanlığa karşı suç işleyenlerin vatandaşlıktan çıkarılması ve siyonist çetenin elebaşlarının meclis kararıyla yargılanabilmelerinin önünün açılmasını içeriyor. Suçlu görüldükleri takdirde vatandaşlık haklarının ellerinden alınması ve mal varlıklarına el konulup aile ve gençlik fonuna devredilmesi isteniliyor.
Kanun teklifi bir müddet yoğun bir şekilde Türkiye gündeminde kaldı; yazarlar, yorumcular, akademisyenler, siyasetçiler kanun teklifinin mecliste gündeme gelmesi ve yasalaşması gerektiği ile ilgili açıklamalarda bulundular. Ancak kanun teklifi hala bekletiliyor, henüz meclis genel kurul gündemine gelmiş değildir. Diğer taraftan işgal rejimi israil’de askerlik yapıp orada soykırım suçuna müdahil olan kişiler ellerini kollarını sallayarak Türkiye'ye giriş yapabiliyorlar ve pişkince “Havaalanında Türkiye’ye giriş yaptım ifadem alındıktan sonra serbest bırakıldım herkese teşekkürler” şeklinde açıklamalar yapabiliyorlar. Allah bilir, bu siyonist gibi kaç tanesi bu şekilde Türkiye'ye giriş yapmış şu ana kadar.
Ancak öyle görülüyor ki bunlardan hiçbiri ile alakalı herhangi ciddi bir işlem yapılmış değil. Soykırım suçuna iştirak etmiş kişilerin ülkemizde rahatça dolaşmaları bir güvenlik sorunudur ve ülkenin geleceği için bir tehdittir. Sormak lazım: Kanun teklifinin yasalaşması için mecliste el kaldırıp destek veren milletvekilleri soykırımcıların ülkedeki varlıklarından rahatsız değiller mi? Sanırım vicdan ehli herkes Filistin'de katliam yapan, katliama destek veren, masum insanların üzerine bomba atılmasına katkı sunanların yargılanmasını ister.
Yetkililer özellikle de milletvekilleri HÜDA PAR'ın meclise sunmuş olduğu kanun teklifinin genel kurula gelmesi için bir çaba sarf etmelidir. Daha ne zamana kadar kanun teklifi ertelenecek! İşgalciler kardeşlerimizi katlederken ve bizler bir şeyler yapabilecek durumdayken sessiz mi kalacağız, bir şeyler yapmayacak mıyız? İnsanlığa karşı suç işleyenlere karşı ses çıkarabilecek kişiler olarak, yapabileceklerimizden mesul değil miyiz? Dünyanın gözleri önünde soykırım suçu işleyen siyonistlerin ve soykırım suçuna dâhil olanların artık yargı önüne çıkmaları gerekmiyor mu?
İnsanlığa karşı soykırım suçunun işlenilmesi uluslararası anlamda sözleşmelere bağlanmış durumdadır. Türkiye de bu sözleşmelerde taraftır. Bu sözleşme gereğince üye ülkeler soykırıma ve insanlığa karşı suçlarla karşı etkin mücadele etmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün ispatı için girişimlerde bulunulmalı ve aynı zamanda konuyla ilgili ortaya konulan çalışmalara destek verilmelidir. Ve de dünyanın neresinde olursa olsun soykırım suçu işleyenlerin yargılanmasını öngören kanun teklifi geciktirilmeden meclis genel kurula getirilmeli ve yasalaşmalıdır.
Aslında bu kanun teklifi; Filistin davasına sahip çıkan, insani hak ve hürriyetlerin yaygınlaşmasını isteyen vicdan ehli herkesin birlikte sahip çıkması gereken bir tekliftir. Filistin meselesi sadece bir kesimin meselesi değildir. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarla mücadele etmek isteyen herkesin görevidir.
Filistin davası vicdan ehli tüm insanların ortak davasıdır, bu davada mücadele etmek ve gerektiğinde imkânları seferber etmek davaya sahip çıkan herkesin mesuliyeti altındadır. Aksini yapmak, aksi şekilde davranmak vebal değil midir?