Türkiye, jeolojik konumu nedeniyle aktif fay hatları üzerinde yer alıyor ve bu durum ülkeyi deprem riskiyle karşı karşıya bırakıyor. AFAD tarafından güncellenen Türkiye’nin deprem riski haritasından elde edilen bilgilere göre, Doğu Anadolu, Kuzey Anadolu ve Batı Anadolu Fay Hatları (DAF, KAF, BAF) üzerinde ve çevresinde bulunan iller, deprem riskinin en yüksek olduğu bölgeler olarak dikkat çekiyor. Ancak uzmanlar, depremin yıkıcılığında sadece fay hatlarının değil, yapı stoğu ve zemin yapısının da kritik rol oynadığını belirtiyor.

Türkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli

1. Derece Deprem Bölgesi: Yüksek Risk Altındaki İller

Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda deprem riskinin en yüksek olduğu iller şöyle sıralanıyor:

  • İstanbul
  • Düzce
  • Bolu
  • Sakarya (Adapazarı)
  • Yalova
  • Kocaeli
  • Çanakkale
  • Balıkesir
  • Bursa
  • Erzincan
  • Tokat
  • Amasya
  • Kastamonu
  • Çankırı
  • KarabükTürkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli (4)

Batı Anadolu Fay Hattı'nda en fazla deprem riski taşıyan iller ise:

  • Muğla
  • Aydın
  • İzmir
  • Manisa
  • Burdur
  • Denizli
  • Isparta

Türkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli (2)

Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan ve 1. derece deprem bölgesi olarak kabul edilen iller şunlar:

  • Hakkari
  • Şırnak
  • Siirt
  • Bitlis
  • Muş
  • Bingöl
  • Tunceli
  • Elazığ
  • Adıyaman
  • Kahramanmaraş
  • Osmaniye
  • Hatay

Türkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli (3)

Batman Üniversitesi ve Dicle Elektrik'ten Stratejik İş Birliği Protokolü
Batman Üniversitesi ve Dicle Elektrik'ten Stratejik İş Birliği Protokolü
İçeriği Görüntüle

Bu 1. derece deprem riski taşıyan illerde yüksek şiddetli depremlerin yaşanma olasılığı daha yüksek olarak değerlendiriliyor.

2. Derece Deprem Bölgesi: Orta Riskli İller

Fay hatlarına yakın konumları nedeniyle 2. derece deprem riskine sahip iller de bulunuyor. Bu illerde orta şiddetli depremlerin görülebileceği belirtiliyor:

  • Malatya
  • Batman
  • Diyarbakır
  • Van
  • Adana
  • Bilecik
  • Eskişehir
  • Kütahya
  • Uşak
  • Afyonkarahisar
  • Antalya
  • Zonguldak
  • Tekirdağ
  • Erzurum
  • Kars
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Ağrı
  • Bayburt
  • Samsun
  • Ordu

Türkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli (7)

Bu illerde yüksek şiddetli depremler kadar büyük hasarlar beklenmese de, konumları itibarıyla depremden etkilenme olasılıkları bulunuyor.

Deprem Riskinin Az Olduğu Bölgeler ve İller

Türkiye'de deprem riskinin en az olduğu bölgeler ise aktif fay hatlarına en uzak konumda bulunan yerler olarak sıralanıyor. Bu bölgeler genellikle 4. derece deprem bölgesi olarak kabul ediliyor:

  • Karaman ve çevresi
  • Doğu Karadeniz
  • İç Anadolu'nun bazı kesimleri
  • Akdeniz'in iç kesimleri
  • Marmara Bölgesi'nde Yıldız Dağları ve çevresi

En az riskli iller ise 3. ve 4. derece deprem bölgelerinde yer alıyor:

  • 4. Derece Deprem Bölgesi: Karaman, Trabzon, Rize, Artvin, Giresun, Bartın, Sinop, Niğde, Edirne, Kırklareli, Konya, Mardin, Şanlıurfa.
  • 3. Derece Deprem Bölgesi: Sivas, Kayseri, Mersin, Kilis, Ankara, Yozgat, Nevşehir, Gümüşhane.

Bu illerde aktif fay hatlarına uzaklıkları nedeniyle düşük şiddetli ve hissedilmeyen depremlerin meydana gelme olasılığı daha yüksek.

Türkiye Deprem Riski Haritası Hangi İller Ne Kadar Riskli1

Depremde Yıkıcılığı Etkileyen Faktörler: Sadece Fay Hattı Değil

Uzmanlar, depremin oluşturduğu tahribatın sadece fay hatları ve konumuyla açıklanamayacağını vurguluyor. Yapı stoğunun kalitesi ve zemin yapısı gibi faktörlerin de depremin yıkıcılığında büyük rol oynadığı belirtiliyor. Özellikle alüvyal zeminlere sahip şehirlerin, deprem üssüne uzak olsalar bile daha fazla etkilenebileceği ifade ediliyor. 6 Şubat depremlerinde Hatay'da yaşanan yüksek yıkım buna örnek olarak gösteriliyor. Öte yandan, Kilis'in merkez üssüne yakın olmasına rağmen zemin yapısı sayesinde daha az hasarla atlattığına dikkat çekiliyor.

Bu nedenle, deprem riski değerlendirilirken fay hatlarına olan mesafenin yanı sıra, şehirlerin jeolojik yapısı, zemin etütleri ve mevcut yapı stoğu gibi birçok faktörün birlikte ele alınması gerektiği vurgulanıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ