Açıklamada, “İnsanlığın yarısı kadındır, diğer yarısını yetiştiren de kadındır. O halde kadın toplumun tamamı, yani merkezi demektir. Bu nedenledir ki, tarih boyunca bu hakikati okuyan her fikir ve ideoloji kadını merkeze almış, onu elde etmenin ve yönetmenin yollarını aramıştır.” denildi.

“KADIN BİLE KENDİNİ YANLIŞ TANIMIŞTIR”

Açıklamada, “Kadının önemi konusunda varılan bu hakikatin aksine, kadın denen varlığın yanlış tanımlandırılması neticesinde kadın, toplumsal hayatta, sosyal hayatta yanlış konumlandırılmıştır. Hatta kadın bile kendini yanlış tanımıştır. Böylece pek çok medeniyet itidalden ve hakikatten uzak bir şekilde kadını tanımlandırmış ve bu minvalde konumlandırmaya çalışmıştır. Bu sebeple toplumun ihya ve inşasında kadının rolünü konuşmadan önce, kadın kimdir sorusunu cevaplamalıyız. Şayet bu soru hak ekseninde cevaplanmazsa, buradan oluşan boşluğu birçok beşerizm ve ideoloji dolduracaktır. Cevabı onlar verecektir. Böylece ruhumuzda, düşüncelerimizde, fikirlerimizde kadın kimdir sorusunu, Feminizm cevaplayacaktır.” İfadeleri kullanıldı.

“ALLAH KADINI YERYÜZÜNDEKİ HALİFESİ OLARAK TANIMLIYOR”

Kadını yaratan, onun fıtrat özelliklerini, meziyetlerini ve hangi amaca binaen yarattığını en iyi bilen Allah’ın yanında olduğunu belirten TESSEP, “O kadını yeryüzündeki halifesi olarak tanımlıyor ve onu kendine has fıtratı, sorumlulukları ve özellikleriyle bu şekilde konumlandırıyor. İşte üst kimlik olarak yeryüzünün halifesi olarak tanımlanan ve bu şekilde konumlandırılan kadının diğer bütün vasıfları da bu tanım ve konum altında şekillenecek ve terbiye olacaktır. Böylece toplumun tamamı ihya olan ve bu doğrultuda, bu hakikatlerle yola çıkan kadın toplumu da aynı şekilde ihya ve inşa edecektir.” İfadelerini kullandı.

Açıklamada, “Kadının vahye teslimiyeti, toplumun vahye teslimiyetidir. Kadın bir mekteptir, onun her sözü evladının şahsiyetini inşa ederken bir tuğla misalidir. Her hareketi de bu tuğlaları sağlamlaştıracak çimento mesabesindedir. Ancak günümüzde, topluma bu maksattan uzak bir şekilde, beşeri ideolojilerce idealize edilen kadın modelleri empoze edilmektedir. Bu sebeple bizim rol modellerimiz Hz. Haticeler, Hz. Fatımalar, Hz. Zeynepler, Hz. Aişeler, Asiyeler, Hacerlerdir.” denildi.

“TESETTÜR BİR KİMLİK İBRAZIDIR”

Tarih boyunca Müslüman kadını İslami kimliğinden soyutlamaya çalışan şer güçler, daima bunu yaparken Müslüman kadının kimliğinin sembolü ve İslam’ın şiarı olan tesettüre saldırmakta olduklarına dikkati çeken TESSEP, “ Çünkü o Müslüman kadının, kalesi, siperi, mevziisidir. Ne zaman ki Müslüman kadınlar olarak kalemizi şer güçlerin saldırılarına bıraktık, o vakit toplumda bozulmalar, yozlaşmalar başladı. Toplumun ihya ve inşasında kadının rolü nasıl önemliyse, kadının ihya ve inşasında da tesettürün rolü o kadar önemlidir. Tesettür kendi isteklerine göre kadınları batıl ekseninde değiştirip, dönüştürmeye çalışan şer güçlerin önünde en büyük engeldir. Tesettür bir tevhid eylemidir. Tesettür bir kimlik ibrazıdır. Tesettür kadının hangi otoritenin emrinde olduğunu, kimin yönlendirmesi, idaresiyle yaşadığına dair bir safını belli etme hareketidir.” Açıklamasında bulundu.

​ Şişli’de kontrolden çıkan otomobil dehşet saçtı: 3 ölü, 6 yaralı
​ Şişli’de kontrolden çıkan otomobil dehşet saçtı: 3 ölü, 6 yaralı
İçeriği Görüntüle

Kaynak: HABER MERKEZİ