Mescid-i Aksa'da da Cuma namazı kılınmasını yasaklayan İsrail çetesine sert tepki gösteren Tanrıseven, 'İslam coğrafyasındaki terör olaylarının her birinde parmağı olan işgalci İsrail Müslümanları kışkırtmaya yönelik davranışlarına devam ediyor. Maalesef uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte bir terör örgütü gibi davranan İsrail geçtiğimiz günlerde üç Filistinli Müslümanı şehit etti ve Mescid-i Aksa'da da Cuma namazı kılınmasını yasakladı. Terör örgütü İsrail'in en başından beri Mescid-i Aksa ile ilgili Müslümanları kışkırtmaya yönelik yaklaşımları sürmekte ve Filistin'de kan dökmekten asla imtina etmemektedir. İsrail küstahça tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır. Terör örgütü İsrail'in ve aynı örgütün silahlı unsurlarının bu çirkeflileri kabul edilebilir değildir. İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlıktan nasibini almış herkes için bir beladır.' Dedi.
Siyonist İsrail'in bu küstahca davranışlarının kaynağının Batı'dan aldığı cesaret olduğunu belirten Tanrıseven, 'Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği İsrail'in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır. İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, İslam Ülkelerindeki hükümetlerin Batı ile olan ilişkileri İsrail'i cesaretlendirmektedir. Terör örgütü İsrail bu davranışları yaptığı müddetçe bu coğrafyanın barış ve huzura kavuşması mümkün değildir. Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve de tüm terör olaylarının kışkırtıcısı İsrail'dir. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'nın işgali kabul edilemez. İsra ve Mirac'ın şehri Kudüs'ün işgali kabul edilemez. Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez. Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette İsrail'in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması aşağılık bir davranıştır.' İfadelerini kullandı.
Siyonizmin insanlığa getireceği şeyin ancak ve ancak kölelik düzeni olduğunu belirten Tanrıseven, 'Bir ırkın üstünlüğünü ve seçilmişliğini iddia eden Siyonizmin insanlığa getireceği şey ancak ve ancak kölelik düzenidir.Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması ve tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir. Hazreti Davut'un Kudüs'e hakimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Süleyman'ın Kudüs'e hakimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Ömer Kudüs'ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir. Sultan Selahaddin Kudüs'ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır. Oysa aynı Kudüs Haçlı ordularınca işgal edildiğinde sapkın Hıristiyanlar şehirde Müslüman ve Yahudi katliamı yapmışlardır. Aynı şekilde Kudüs Siyonist Yahudilerin eline geçtiğinde ise onlarda Müslüman ve Hıristiyan katliamı yapmışlardır.' Dedi.
Sapmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber yürümenin insanlığa bir faydasının olmadığını söyleyen Tanrıseven son olarak şöyle dedi: 'Çünkü ne Evangelist Hıristiyanlık ne de Siyonizm'e dayanan Yahudilik insanlığa saadet getirebilir. Sapmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber yürümenin insanlığa bir faydası yoktur.15 Temmuz Kalkışmasının kuklalarını ABD'de himaye eden üst akıl, Filistin topraklarını Siyonist İsrail için işgal eden üst akıldır. İsrail'in, Filistinli kardeşlerimize yaptığı zulmü kınıyor ve bu kardeşlerimizin her daim yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.' Şevki Aslan




