Her yıl Ramazan ayında ve
bayramında işgal güçleri, Aksa ve Filistin’de Müslümanlara barbarca saldırılar
düzenleyerek ramazan ve bayramı ümmete zehir ediyorlar.
Siyonist terör devleti yine Ramazan
ayında Doğu Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesinde Filistinli kardeşlerimizin
evlerine gasp yoluyla el koyarak zulümlerine devam etti. Ardından Kadir gecesi öncesi Mescid-i Aksa’ya
baskın yaparak namaz kılan Müslümanlara saldırdı. Duruma tepki gösteren başta
HAMAS ve İslami Cihad olmak üzere Gazze’deki direniş güçleri, siyonist
işgalcilere 10 Mayıs’a kadar Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah mahallesinden
çekilmeleri için süre tanıdı.
Bunun ardından işgal güçleri
Gazze’ye karadan, havadan ve denizden tüm güçleriyle saldırmaya başladılar. Her
gün, her dakika şehid ve yaralı sayısı artıyor. Siyonistler hiçbir ahlak ve
kutsal değer tanımıyorlar. Ancak direniş güçleri, siyonist işgalcileri
gösterdikleri mukavemet ve roket-füze atışlarıyla sığınaktan çıkamaz hale
getirdiler.
Siyonist terör devletinin her
saldırısı gibi başta Türkiye olmak üzere dünya Müslümanları ayağa kalktı. Halklar
ve sivil toplum örgütleri olarak basın açıklamaları, araç konvoyları, basın
yayın ve sosyal medyadan en güçlü şekilde tepkimizi göstermeye devam ediyoruz.
Bu eylemleri hafife almaya çalışanlar var. Bu eylemler tabi ki tek başına
yeterli değildir. Ancak hafife alınmamalıdır. Müslüman halklar ve dünya
halkları yapacakları kitlesel protestolar ile ülke hükümetlerini bu konuda
etkin bir tavır almaya zorlayacaktır. Bu eylemler ile israil terörü dünya
gündemine getirilip yapılan zulüm, algı ve dezenformasyon ile mücadele
ediliyor. Bununla birlikte halk ve sivil toplum olarak siyonistlerin en güçlü
silahları olan tapındıkları maddi güçlerini yerle bir etmek için güçlü bir
ekonomik boykot uygulanmasını sağlamalıyız.
Halk olarak bize düşen bunlardır. Ancak israil
sadece bunlarla hizaya gelmeyecektir. Rahmetli Erbakan hocanın, “İsrail laftan anlamaz, ancak güçten anlar” sözünün ne kadar doğru
bir hareket metodu olduğu gün gibi ortadadır. İlk günden bugüne hiçbir
anlaşmasına ve sözüne uymayan terör devleti ile konuşacak bir şey de yoktur. Onun
için Türkiye ve İran’ın başat aktör olduğu ve D-8 ülkelerinin öncülüğünde Müslüman
ülkeler bir araya getirilerek İsrail terörüne dur denmelidir. Türkiye’nin başta
Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere yaptığı açıklamalar ve mekik Kudüs
diplomasisi elbette değerli ve sonuç almaya yöneliktir. Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu’nun açıklama ve temasları da aynı şekilde etkili ve değerlidir.
Kendisinin de İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında dediği gibi; bu işler
sadece kınama ve karar almakla olmuyor. Ümmet sizden somut adım bekliyor.
Filistin direniş güçlerinin açıkladığı şekliyle
İran’ın verdiği silah, teknoloji ve lojistik destek ile israil’in belini
kırdılar. Açıktan olmazsa bile Müslüman ülkelerden bu konuda somut adım
atmalarını bekliyoruz. Müslüman ülkelerden oluşacak Muhamamedi ordu ile israil’e
anladığı dilden cevap verilmelidir. Eğer devletler bunu yapmaktan aciz iseler,
sınırlar kaldırılarak halkların önü açılmalıdır. Başta bölgemiz olmak üzere tüm
Müslümanlar ayaktadır. Pandemiye rağmen meydanlar İsrail öfkesiyle dolup
taşıyor. Batman’da yapılan son basın açıklamasında HÜDA PAR İl Başkanı Davut
Şahin’in yaptığı çağrı gibi, bizlerde başta Türkiye olmak üzere tüm Müslüman
ülke yöneticilerinden somut adım atmalarını, israil’i koruyan üslerin
kapatılmasını, onlarla her türlü diplomatik, siyasi ve ticari ilişkilerin
kesilmesini talep ediyoruz. Bununla birlikte israil’e anladıkları dilden cevap
verilmesini, değilse sınır ve yasaklamaların kaldırılmasını talep ediyoruz. “Tüm Müslümanlar bir kova su dökse
İsrail’i sel alır.” sözünü yerine getirmek üzere, biz o kova suyu dökmeye hazır
olduğumuzu belirtiyoruz. Artık iş geri dönülemez bir noktaya gelmiştir. Bundan
sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Artık iş takat sınırını çoktan
aşmış, laf değil icraat zamanı çoktan geçmiştir. Yapılan Kudüs konvoyları
inşallah yakında “Cihad konvoylarına”
dönüşecektir. Yapabileceğimiz hiçbir şey yoksa bile Filistinli kardeşlerimizle
Kudüs ve Mescid-i Aksa yolunda ölmeyi şeref biliriz. Weselam…