Her sene milyonlarca öğrenci ve ailelerinin heyecanla
beklediği ve üniversiteye girme hayaline kavuşmak için lise son sınıf ve mezun
olan öğrenciler için uygulanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 18-19
Haziran'da gerçekleştirilecek.
Yapılacak olan sınav ile ilgili aday ve velilere tavsiyede
bulunan Rehber öğretmeni Avni Altın, Son haftaya girerken ister istemez hem
ailelerde hem de öğrencilerde stres ve heyecanın biraz daha arttığını ve
öğrencilerin son haftaya girerken dönem içerisinde yapmış olduğu denemelerin
metodunu gerçek sınavda da yapması gerektiğini ifade etti.
“ÖĞRENCİLER SINAVA AZ BİR SÜRE KALA DİNLENME MODUNA GİRSELER
DAHA FAYDALI OLACAK”
Altın, “Öğrenciler şu ana kadar muhtemelen yoğun bir soru
çözme ve seri deneme temposuna girmişlerdir. Konularını sınava az bir süre kala
bitirmeleri gerekir ki dinlenme moduna girseler daha faydalı ve motivasyonlu
olacak. Sınava yaklaşık 3 buçuk milyon öğrenci girecektir. O heyecan ve stres
tüm veli ve öğrencilerde sınavın ilk 5-10 dakikası boyunca olabilir.
Öğrenciler, bunun gelip-geçici olduğu fikrine kapılıp bunu alışkanlık haline
getirmeden sınavda ilk 5-10 dakika bunun tüm öğrencilerde olabileceği
ihtimalini göz önünde bulundurarak o şekilde sınava hazırlanması onlar açısında
faydalı olduğu kanaatindeyim.” dedi.
Ailelerden beklentilerinin olduğunu söyleyen Altın, “Mümkün
olduğunca sınavın analizini yapmaması lazım. Çocuğun belli bir birikimi varsa
yapmış veya yapmamışsa son bir haftalık süre zarfında pek değişecek bir şey
olmayacaktır. Veliler, çocuklara şunları hissettirmeleri lazım; ‘karşılıksız ve
şartsız bir sevgi ile yaklaşmak’ ve mümkün olduğunca sınav değerlenmesi ile
ilgili kaçınmaları lazım.” dedi.
“BİR ÖĞRENCİNİN ZEKÂSI BAŞARIYA ENDEKSLİ OLARAK ORTAYA ÇIKMAZ”
Ailenin bir beklenti içerisinde olmasının sınava giren
öğrenci açısından stres ve kaygıya yol açtığını belirten Altın, “Anne-baba
kendi yapamadığı veya gerçekleştiremediği bir başarıyı çocuğunda bulma
beklentisi içerisine girebilir ama hedeflerine ulaşamadığı bir şey için çocuğu
açısından yüksek bir beklentiye girmesi çocukta kaygı veya strese neden
olabilir. Bununla beraber çocuğun sınav içerisinde bu performansı
gerçekleştiremediği durumda bir başarısızlığa da dönebilir. Veliler, özellikle
bu hafta içerisinde mümkün olduğunca sınav konuşmalarından uzak, şartsız ve
karşılıksız bir sevgiyle çocuklarına yaklaşmalıdırlar. Sınav sonucunda da
medyada karşılaştığımız öğrencinin evden kaçması ve intihara teşebbüs gibi
olayları göz önüne alarak anne-babaların sağlıklı adımlar atması
gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Son olarak sınava girenlerin stres ve zaman sıkıntısından
kurtulmanın metoduna da yer veren Altın, şu ifadeleri kullandı. “Sınavın ilk
5-10 dakikasında stres, heyecan doruk noktasına ulaşabilir ama bu süreden sonra
bildiği sorulardan başlayıp yavaş yavaş çözebildiği kanaatine vardığında o
stres de ortadan kalkar. Öğrencinin zaman yönetimi ile ilgili sıkıntısı olursa
bu da olumsuz etki yapar. Bunun için sınav esnasında zamanını iyi
değerlendirilmesi lazım. Mesela öğrencinin denemelerde en iyi bildiği ders
Türkçe ise Türkçeden, matematikse matematikten başlaması gerek ve denemelerde
uyguladığı en iyi metod hangisi ise sınavda da uygulaması lazım. Bunun yanında
öğrenci kodlama yaparken de dikkat etmesi gerekir. Veliler, Sınavdan sonraki
süreçte öğrencinin yaşadığı olumsuzluk karşısında ona bir şans veya moral
vermesi lazım. Bu bilinçle hareket ettiği zaman öğrencinin üzerindeki stres ya
da kaygı bir nebze de olsun azaltmış olacaktır.” şeklinde konuştu. (İLKHA)