Gazze'de bir evin enkazından 14 şehidin naaşı çıkarıldı
Gazze'de bir evin enkazından 14 şehidin naaşı çıkarıldı
İçeriği Görüntüle

Siyaset sahnesinde yer alan insanların kahir ekseriyetinin, vatandaşın dikkatini celp edebilmek ya da onları kendi saflarına çekebilmek için yalan olduğu açıkça belli olan şeyleri çok rahatlıkla söyleyebildiklerine dikkat çeken Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak yapmayacakları şeyleri söylemeyeceklerine vurgu yaptı.

Yapıcıoğlu, yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulunarak siyasetin itibarını düşüren siyasetçilerin aksine yapacaklarını şöyle anlattı: "Siyasete yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir soluk getirelim; siyasete yeniden bir itibar kazandıralım dedik. Bu yüzden biz, asla milletimize yalan söylemeyeceğiz, kimseyi kandırmayacağız, milletin malına el uzatmayacağız. Biz iktidara geldiğimizde 'Şu hizmetleri yapacağız' diye olur olmaz, gücümüzün yetip yetmeyeceği belli olmayan hizmetleri yapmak konusunda çok cesur değiliz. Çünkü biz bir şey yapacağız dersek onu yapmak zorundayız. Yapmayacağımız şeyi söylememeliyiz, siyasete biraz böyle bakıyoruz."

"DOĞRU KİMDEN GELİRSE GELSİN DESTEK OLURUZ, YANLIŞI KİM YAPARSA YAPSIN KARŞI ÇIKARIZ"

Siyasi yolculuklarında dürüstlükten ödün vermediklerini, adaletsizliklerle de her zaman mücadele ettiklerini ifade eden Yapıcıoğlu, "2012 yılında siyaset sahnesine çıktık. 'Dürüst siyaset gerçek adalet' dedik. İnşallah dürüstlükten ödün vermedik, her alanda adaletsizliklerle mücadele ederken, onlarla ilgili itirazlarımızı yükseltirken de bir şeyin nasıl olması gerektiğini de söyledik. 'Yapılan şey yanlıştır' demekle yetinmedik. Doğrusunun ne olması gerektiğini de söyledik. Bu tarz bir siyasete belki çok kişi alışık değil ama inşallah yavaş yavaş alışacaklar. Mesela bizim şöyle bir muhalefet anlayışımız var: Biz sadece yanlışa muhalefet ederiz, biz bir muhalefet partisiyiz diye iktidarın doğru yaptığı şeylerde itiraz etmedik, eleştirmedik, itiraz etmeyeceğiz, eleştirmeyeceğiz. Doğru kimden gelirse gelsin destek oluruz, yanlışı kim yaparsa yapsın karşı çıkarız. Böyle bir siyaset anlayışımız var." şeklinde konuştu.

"BİZİM TERCİHİMİZ ISLAH EDİLMİŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ"

Başkanlık ve Parlamenter Sistem ile ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Yapıcıoğlu, tercihlerinin ıslah edilmiş başkanlık sisteminden yana olduğunu söyledi.

Yapıcıoğlu, "Başkanlık Sistemi ve Parlamenter Sistem bir tabu değildir. İkisi de mükemmel değildir. Her iki sistemle alakalı da eksiklikler var. Her iki sistemin de bir diğerine göre üstün olan tarafları var. Biz ilkesel olarak şunu diyoruz; Türkiye 70 yıla yakın Parlamenter Sistem ile idare edildi. Bu 70 yıl içerisinde çok ciddi sıkıntılar yaşandı. Örneğin 367 krizi… Bu krizden sonra cumhurbaşkanını halk seçecek diye erken seçim yapıldı, bir anayasa değişikliği yapıldı. Halkın yüzde 69'u, 'Cumhurbaşkanını artık halk seçsin' dedi. Zaten cumhurbaşkanını artık halk seçiyorsa ismi konulmamış olsa da bir 'Yarı Başkanlık Sistemi' vardı. Yani hem Cumhurbaşkanını halk seçiyor hem başbakanı halk seçiyordu, böylece iki başlı bir idare ortaya çıktı. Sonra 'Başkanlık sistemine geçelim' denildi. O da yine mecliste bir çoğunlukla ve halkın onayıyla kabul edildi. Daha 1. dönem bitmeden bu sistemi istemiyoruz demeye başladılar. E zaten referandum zamanında da istememiştiniz, ama millet kabul etmişti onu ne yapacağız? Gerekçe olarak da 'sistem kötü uygulanıyor' diyorlar. 70 yıl Parlamenter Sistem uygulandı, o da kötü uygulandı. Şimdi 3 yılda bu sistemin bu kadar defosu ortaya çıktı mı gerçekten? Bu sistemde de sıkıntılı yönler var. Muhalefet yaptığı itirazlardan bir kısmında haklıdır. Bence bunlar da giderilebilir. Biz diyoruz ki bizim tercihimiz ıslah edilmiş Başkanlık Sistemi" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ