Suriye'nin başkenti Şam'ın kuzeyinde yer alan Sednaya Hapishanesi, 1987 yılında kuruldu ve ilk yıllarında askeri mahkumların tutulduğu bir tesis olarak hizmet verdi. Ancak 2011'de başlayan iç savaşın ardından, rejim karşıtı protestocular, gazeteciler, aktivistler ve diğer muhalifler bu hapishaneye gönderilmeye başlandı. İnsan hakları örgütleri, burayı "dünyanın en kötü hapishanelerinden biri" olarak tanımlamaktadır. Özellikle tutuklulara yönelik sistematik işkence, infazlar ve kötü muamele nedeniyle burası, rejimin baskı ve korku politikalarının bir sembolü haline gelmiştir​

Hapishanenin Yapısı ve Güvenlik
Sednaya, yaklaşık 1.4 kilometrekarelik bir alanı kaplar ve üç katmanlı bir güvenlik sistemiyle korunmaktadır. Hapishane, anti-personel ve anti-tank mayınlarıyla çevrilidir. Ayrıca, iç ve dış güvenlik için farklı askeri birimler görevlendirilmiştir. Hapishaneye giriş ve çıkışlar sıkı bir şekilde kontrol edilmekte, iletişim ise neredeyse tamamen yasaklanmıştır​

İşkence ve İnsan Hakları İhlalleri
Sednaya'da tutukluların %90'ından fazlası fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalıyor. En yaygın işkence yöntemleri arasında, vücuda elektrik verme, sahte infazlar, ve "Alman sandalyesi" adı verilen bir işkence tekniği bulunmaktadır. Tutukluların çoğu, duruşma yapılmaksızın ya da göstermelik yargılamalarla uzun süreli hapis cezalarına çarptırılmaktadır. Hapishane içerisinde kurbanların cesetlerinin saklanması ve imha edilmesi için bir krematoryum bulunduğu da iddia edilmektedir​

Sednaya Hapishanesi: Beşar Esad Rejiminin Karanlık Yüzü

Bir Rejim Aracı: Sednaya Hapishanesi
Suriye’nin başkenti Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde yer alan Sednaya Hapishanesi, Beşar Esad rejimi tarafından muhaliflere yönelik sistematik işkencelerin ve infazların merkezi haline geldi. 2011'de başlayan iç savaş sonrası rejimin baskı politikalarının simgesi olan bu hapishane, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından "ölüm fabrikası" olarak adlandırılıyor.

İnsanlık Dışı Koşullar
Sednaya'daki mahkumlar genellikle suçlama yapılmaksızın veya göstermelik yargılamalarla buraya kapatılıyor. Mahkumların çoğu, temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılarak açlığa, hijyenik olmayan koşullara ve sürekli fiziksel işkenceye maruz kalıyor. Bu durum, hapishanede ölüm oranlarını artırıyor.

Sistematik İşkence Yöntemleri
Hapishanede kullanılan işkence yöntemleri, insanlık dışı bir boyut taşıyor. Elektrik verme, aşırı fiziksel şiddet, sahte infazlar ve uzun süre boyunca aynı pozisyonda tutma gibi yöntemler, mahkumların fiziksel ve psikolojik olarak çökmesine neden oluyor. "Alman sandalyesi" olarak bilinen bir işkence yöntemi, mahkumların omurgalarına ciddi zararlar veriyor.

Toplu İnfazlar
Uluslararası Af Örgütü’nün 2017 tarihli raporuna göre, Sednaya'da her hafta onlarca kişi idam edilmek üzere hücrelerinden alınarak toplu infazlara tabi tutuluyor. İnfaz edilen mahkumların cesetleri genellikle gizlice yakılıyor veya toplu mezarlara gömülüyor.

Gizli Krematoryum İddiaları
2017'de ABD Dışişleri Bakanlığı, Sednaya Hapishanesi’nde bir krematoryum bulunduğunu ve bu tesisin mahkum cesetlerini yok etmek için kullanıldığını açıkladı. Bu iddia, rejimin suçlarını örtbas etme çabalarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaybolan On Binler
Suriye iç savaşında kaybolduğu düşünülen 100.000'den fazla insanın büyük bir kısmının Sednaya gibi hapishanelerde öldüğü veya zorla kaybedildiği tahmin ediliyor. Rejim, bu mahkumların ailelerine herhangi bir bilgi vermiyor ve onların ölü ya da diri oldukları bile bilinmiyor.

Peygamber Sevdalıları Vakfı'ndan "Üç Aylar" mesajı: Gece gündüz dua etmeliyiz Peygamber Sevdalıları Vakfı'ndan "Üç Aylar" mesajı: Gece gündüz dua etmeliyiz

Tanıklıklar: Yaşanan Dehşetin Kanıtı
Sednaya'dan sağ kurtulan çok az sayıda kişi, yaşanan dehşeti dünyaya aktarıyor. Bu tanıklıklar, mahkumların gözleri önünde gerçekleşen işkenceleri ve infazları detaylandırarak rejimin vahşetini gözler önüne seriyor.

İnsan Hakları Örgütlerinin Çağrısı
İnsan hakları örgütleri, Sednaya Hapishanesi’nde yaşananların insanlığa karşı suçlar kategorisine girdiğini belirtiyor. Uluslararası toplum, bu suçların bağımsız bir mahkeme tarafından yargılanmasını talep ediyor.

Adaletin Peşinde: Uluslararası Baskılar
Sednaya ile ilgili raporlar ve tanıklıklar, uluslararası baskıların artmasına neden oldu. Ancak Esad rejiminin destekçileri olan bazı ülkeler, bu suçların cezalandırılmasını zorlaştırıyor. Yine de mağdurlar ve aileleri, adalet arayışından vazgeçmiyor.

Bir Ulusun Yaraları
Sednaya Hapishanesi, Suriye’nin tarihindeki en karanlık sayfalardan biri olarak kalmaya devam ediyor. Bu vahşetin hem kurbanları hem de tanıkları, gelecekte daha adil bir dünya için unutulmaması gereken dersler sunuyor. İnsan hakları savunucuları, bu trajedilerin unutulmaması ve benzer olayların tekrar etmemesi için mücadele ediyor.

Son Gelişmeler
Son yıllarda Sednaya ile ilgili çok sayıda rapor ve tanıklık ortaya çıktı. 2018-2021 yılları arasında en az 500 kişinin infaz edildiği bildirildi. İnsan hakları örgütleri, bu hapishanenin bir "ölüm kampı" olarak işlediğini ve buradaki suçların insanlığa karşı suçlar kategorisine girdiğini belirtmektedir. Suriye'nin iç savaşında kaybolduğu düşünülen 100.000'den fazla insanın büyük bir kısmının Sednaya gibi hapishanelerde öldüğü veya zorla kaybedildiği tahmin edilmektedir​

Sednaya Hapishanesi, Suriye'nin tarihindeki en karanlık sayfalardan biri olmaya devam ediyor. İnsan hakları örgütleri, bu tesisteki suçların uluslararası mahkemelerde yargılanmasını talep ederken, mağdurların anıları ve tanıklıkları bu korkunç sistemin ifşa edilmesinde önemli bir rol oynuyor.

Editör: Editör