Haziran ayında yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı ve
Milletvekili Genel Seçimleri yaklaştıkça ittifak görüşmeleri ve partiler
arasında çekişme ve polemikler artmaya başladı. Bir tarafta adayı belli olan Cumhur
İttifakı, diğer tarafta henüz adayını belirleyemeyen Millet İttifakı var.
Bunların dışında hiçbir ittifak içinde yer almayan partiler olduğu gibi yeni
ittifak arayışları da devam ediyor.
Seçim
sath-ı mailine girdiğimiz ve seçim atmosferinin ısındığı süreçte dikkatimizi
celbeden husus şudur ki; seçim yaklaştıkça HÜDA PAR’a yönelik saldırılar
artıyor.
Önce
geçtiğimiz Aralık ayında bir youtube kanalı yayınında “Erken yaşta evlilik” ile
ilgili soruyu cevaplandıran HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun
açıklamaları belli mahfiller tarafından tamamen saptırılarak Yapıcıoğlu’na
yönelik “itibar suikastı” na dönüştürüldü. Yapıcıoğlu ve parti yetkililerinin
kararlı tutumu sonucu kara propaganda ve linç girişimleri bertaraf edildi.
Ardından
5 Ocak günü Yapıcıoğlu parti yetkilileri ile birlikte AK Parti Genel
Merkezi’nde AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme
gerçekleştirdi. HÜDA PAR, Cumhurbaşkanı ile ilk kez görüşmediği gibi, bu son
görüşme de olmayacaktır. Aynı şekilde birçok muhalefet partisi ile de defalarca
genel başkanlar düzeyinde görüşmeler oldu. Bütün partiler birbirleriyle
görüşebilir ve görüşüyorlar bunda bir sorun yok, zaten olması gereken de budur.
Lakin ne zaman ki, HÜDA PAR bir görüşme yapıyor nedense birilerine dert oluyor.
Bu
görüşmeden hemen sonra HÜDA PAR’a yönelik malum kesimler tarafından saldırılar
artmaya başladı. HÜDA PAR’ın gündem olmasına tahammül edemeyen malum tayfa
olmadık iftira ve yalanlarla halkı etkilemeye çalışıyor. Bunlar yetmedi CHP’li
Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek; “İttifak ortağı parti programında
Kürtçe ikinci resmi dil olmalı diyen HÜDA PAR’la görüşüyor” diyerek
MHP’ye seslenip akıl vermeye ve fitne ateşini harlamaya kalkıyor. Evet, HÜDA
PAR’ın kurulduğu 2012 yılından beri parti programında bu ibare var da neden
şimdi dikkatinizi çekti? HÜDA PAR’ın daha kesinleşmemiş olmasına rağmen ittifak
içerisinde yer alma ihtimali bile neden sizi ve malum ortağınızı bu kadar
korkutuyor?
Mecliste
şov yapmaktan öte bir iş yapmayan Özel’e tavsiyem! Her hafta mecliste HÜDA PAR
parti programından bir paragraf okumasıdır. Böylece hem kendisi hem de
“kargadan başka kuş tanımayan” kitlesi de HÜDA PAR’ı ve düşüncelerini öğrenmiş
olur. Bir kere de olsa faydalı bir iş yapmış olursunuz.
HÜDA
PAR Parti Programının: “III - DEVLETİN YAPILANMASI, AMACI VE GÖREVLERİ”
bölümünün C bendinde “Kürt Sorunu” başlığı altında şöyle deniliyor: “Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci
resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır.
Yeterli talep olması halinde anadili farklı olan diğer vatandaşların da kendi
dillerinde eğitim alabilmelerinin önü açılmalıdır.”
Bunun
dışında “Kürtlerin
varlığı anayasal olarak tanınmalı, Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu
halkları olarak kabul edilmelidir.” Ve “Said-i Nursi, Şeyh Said ve
Seyyid Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerleri açıklanmalı, İstiklal Mahkemeleri
ile ilgili arşivler derhal açılmalıdır. Medreseler iyileştirilmeli, asli
fonksiyonlarına kavuşturulmalı ve medreselerde verilen icazetlere resmi statü
tanınmalıdır.” Gibi maddeler var. Bunları da mecliste
anlatın böylece HÜDA PAR’ın ulaşamadığı halk kitlelerine siz ulaştırın olmaz
mı?
2012
yılında kurulan partinin programında yer alan bu ifadeler sadece orada kalmadı
ve defaatle bu konu dile getirildi. Bir taraftan CHP, HÜDA PAR’a saldırırken,
diğer taraftan Altılı Masa ortağı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu
geçen haftaki basın toplantısında, Kürtçe eğitimin sorulması üzerine, “Anadilde eğitim hakkını parti
programına yazan ilk parti biziz…" dedi. Peki, 19
Aralık 2012’de kurulan ve kurulduğunda parti programına Kürtçe ile ilgili resmi
ve eğitim dili konusunu açık bir şekilde yazan bir parti var olmasına rağmen
nasıl oluyor da, 2019 yılında kurulan bir parti bunu yazan ilk parti oluyor?
Anlayan var mı?
Bu
saptırma ve saldırılar yetmedi bir de siyasette tutunamayan Demokrat Parti
Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt da HÜDA PAR'a saldıranlar kervanına
katıldı. Tabi saldırayım derken kendi cehaletini ortaya koydu. HÜDA PAR’ın
Diyarbakır’da son yerel seçimde sadece 32 oy aldığını iddia etti. Enginyurt'un
bu komik ve ucube iftirasına cevap veren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk
Dinç; ''HÜDA PAR’ın Diyarbakır’da 2014 yerel seçimde 33.196 oy, Demokrat
partinin ise sıfır oy aldığını belgeyle açıkladı ve hak ettiği cevabı
verdi.
Sonuç
itibariyle: HÜDA PAR’ın, sürekli sahada halkla iç içe ve “çözüm odaklı siyaseti” ile
çekişme ve polemiklerden uzak bir şekilde halkın değerlerine sahip çıkması ve
sorunlarıyla ilgilenmesinin ülke ve bölge üzerinde bir karşılığı olduğunu
görenler rahatsız olmaya devam edecektir. HÜDA PAR, sizleri rahatsız etmeye
devam edecektir.
Selam ve dua ile…