Batman Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adnan Gündüz; Yem, et ve süt piyasasındaki
fiyat dengesini sağlamak için kapatılan veya özelleştirilen yem sanayisi, süt
fabrikaları ve et balık kurumunun mutlaka aktif hale getirilmesi gerektiğini
söyledi.
1
Haziran'ın Dünya Süt Günü olduğunu anımsatan Gündüz, bütün dünyada süt
üreticilerinin sütü nasıl daha iyi pazarlamasını, bir inekten nasıl daha fazla
süt alınması ve kalitesinin artırılması gerektiği konuşulurken, Türkiye'de ise
süt günü denildiği zaman yetiştiricilerin problemleri, piyasaya süt satamamaları
ve hak ettikleri değeri bulamamalarının konuşulduğunu kaydetti.
Süt
üreticilerinin, sütün hak ettiği değerde satılmadığını öne sürdüğünü ifade eden
Gündüz, bir taraftan da yetiştiricilerin süt fiyatının yüksek olduğunu ve süt
alamadıkları için yakındıklarını anlattı.
"Hem üretici hem
de tüketici şikâyetçi"
Yaşanan
bu problemin bir yerde hatanın olduğunu gösterdiğini dile getiren Gündüz,
"Ya üreticiler ya da tüketicilerden biri fiyattan memnun olması lazım ama
ülkemizde her iki tarafta piyasadan şikâyetçidir. Bu dünya ticaret düzenine
aykırıdır. Çünkü mutlaka bir tarafın memnun olması gerekirdi. Fakat her iki
taraf memnun değilse, demek ki işleyişte bir yanlış vardır." dedi.
"Yem, süt ve et,
balık kurumu piyasayı dengeleyen kurumlardı"
Çiftçi
ile yetiştiricileri ilgilendiren ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan üç
kurumun olduğunu hatırlatan Gündüz, "Bunlardan bir tanesi yem sanayisi,
ikincisi süt fabrikaları, üçüncüsü ise et balık kurumlarıdır. Bunlar Türkiye
genelinde çiftçi ile tüketiciler arasında gerektiğinde piyasayı koordine etmek
için devlet tarafından kurulan kurumlardı. Fakat son 15-20 yıl içinde
üreticinin ve tüketicinin arasında aracı olması gereken bu üç kurum ya
kapatıldı ya özelleştirildi ya da devre dışı bırakıldı. Bir yandan hayvan
yetiştiricisine 'Neden sütü ucuz veremiyorsunuz?' denildiğinde yem girdilerini
bahane ediyor. Çünkü yem fabrikaları kapatıldığı için yemi ucuza
alamıyor." diye konuştu.
"Kurumların
kapatılması herkesin şikâyetini artırdı"
"Devletin yem fabrikalarını elinde bulundurmasındaki amaç neydi?" diyen Gündüz, "Çiftçiye ve yetiştiriciye girdilerini ucuza temin ettirmek içindi. Süt fabrikalarının görevi neydi? Sütü vatandaşın elinden istediği fiyattan alıp, piyasaya düzenli bir şekilde süt vererek tüketici ile üretici arasındaki dengeyi sağlamaktı. Et ve süt kurumunu da bu sebepten açmışlardır. Çünkü devletin herhangi bir ticarete ihtiyacı yoktu. Ama şu anda her üç kurum kapatıldığı için yetiştirici de üretici de ve tüketici de piyasadan şikâyetçidir." ifadelerini kullandı.
"Satılan
hayvanın yerine yenisi alınamıyor"
Bölge
başta olmak üzere ülke genelinde özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin
yüzde 50 oranında düştüğüne dikkat çeken Gündüz, şöyle devam etti:
"Hayvan
sahipleri sattıkları hayvanın yerine yenisini alamıyor. Süt fiyatı düşük olduğu
için dişi hayvanlar bile kesime gönderiliyor. Dolasıyla yakın bir gelecekte
hayvan mevcudumuz çok daha fazla düşecektir. Bunun genel sebebi ise sütün ve
etin istenilen fiyattan satılamamasıdır. Fiyat dengesinin kurulması için devre
dışı ya da pasif hale getirilen üç kurumun yeniden açılması ve aktif bir
şekilde tekrar Türkiye gündeminde olması gerekiyor. Şu an baktığımızda
TİGEM'lerde özel sektöre devredilmiş ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı
bizi yönetenler daha iyi görmektedirler. Bana göre ise amacına göre
kullanılmıyor. TİGEM'ler şu anda yetiştiricilikten çok besicilik yapıyorlar."
"İşi bilen çoban
kalmadı"
İnek
sayılarının her geçen gün azaldığını ifade eden Gündüz, "Bugünkü halimiz
geçmişte yapılan hatalardan, şimdiki hatalar ise geleceğimizi etkileyecektir.
Bundan 15-20 sene önce çoban, yetiştiricilerle ve meralar ile ilgili hatalar
yapıldı. Bundan dolayı şu anda bu sıkıntıları yaşıyoruz. Şimdi yapılan
hatalardan dolayı ise ileride doğum yapacak inek sayımız azalıyor, düve sayımız
azalıyor ve bu işi bilen kendi yerli ve milli çobanlarımız kalmadı. Suriye ve
Afganistan'a bağımlı çobanlarla bu işi götürmeye çalışıyoruz." diye
konuştu.
"Üretici etini
ve sütünü satacağı yer bulamıyor"
Böyle
giderse ileriki yıllarda et, süt, peynir, buğday, arpa bulamayacaklarını
belirten Gündüz, son olarak şunları söyledi:
"Yem
fabrikalarını tekrar aktif hale getirmezsek, çiftçiye ve yetiştiriciye yemi
ucuza temin etmezsek onlarda bize süt ve eti ucuza vermezler. Liyakat sorunu Türkiye'nin
her yerinde olduğu gibi burada da, Tarım Bakanlığı'nda da çok büyük bir
problemdir. İşin ehilleri tarafından yem, süt ve et balık kurumları tekrar
aktif hale getirilmesi gerekiyor. Çünkü bunlar üreticiler ile tüketiciler
arasındaki fiyat dengesini sağlamaları için gereklidir. Üretici etini ve sütünü
satacağı yer bulamıyor. Gidişattan memnun olunmadığı için çiftçi, besici ve
üretici elindekini satıp başka işlere yöneliyorlar."




