Peygamber Sevdalıları Vakfı, mart ve nisan aylarını
kapsayacak şekilde ilan ettiği Salavat Seferberliği dolayısıyla yazılı bir
açıklama yaptı.
Hazreti Muhammed'e salavat getirmenin ehemmiyetine vurgu
yapılan açıklamada, tüm insanlığın içinde bulunduğu bu zorlu süreçte
Müslümanların Allah'ın ipine ve Peygamberin sünnetine sımsıkı sarılması
gerektiği belirtilerek, bu manevi atmosferi hissettiren ve kazandıran
salavatların arttırılması gerektiğine dikkat çekildi.
Açıklamada, “Özelde İslam coğrafyasının, genelde tüm
dünyanın; sıkıntılar, buhranlar ve hastalıklar ile uğraştığı bir zaman
diliminde Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hazreti Peygamber’in (sallallahu
aleyhi vesellem) hayata dair ortaya koyduğu ilahi ölçünün pratikliğini en
derinlerimize kadar yokluğunu hissediyoruz. 'Resulüm! Bütün insanlara ilan et:
'Ey insanlar! Şüphesiz ben Allah’ın, hepinize gönderilmiş peygamberiyim. O
Allah ki göklerin ve yerin mülkiyeti ve hâkimiyeti O’nundur. O’ndan başka ilâh
yoktur; hayat verir ve öldürür. O halde Allah’a iman edin; Allah’a ve O’nun
bütün sözlerine, kitaplarına inanan o Ümmî Peygamber'e de iman edip ona uyun ki
doğru yolu bulasınız.' (Araf 158) ilahi buyruğu, insanlığın ve İslam ümmetinin
yegâne kurtuluşunun Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) pak önderliği ve
mukaddes sîreti olduğunu ilan ediyor.” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Sosyal
hayatın her alanında her daim sîretine, sünnetine ve rehberliğine muhtaç
olduğumuz tek önder Hazreti Muhammed'dir. (sallallahu aleyhi ve sellem) Yüce
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de dünya hayatında kurtuluşu ve ahirette salih bir kul
olabilmeyi ancak Resulullah’a ittiba ile mümkün olduğunu beyan etmektedir.
(Resulüm) De ki: 'Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin
ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet
edendir.' (Âl-i İmran- 31) ilahi fermanı; Allah’ı sevmeyi Resulullah’a
tâbi olma şartına bağlamış, O’na bağlanmayı günahlarımızın bağışlanmasına
vesile kılmıştır. 'Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât
ederler. Ey mü’minler, siz de O’na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle
selâm verin!' (Ahzab-56) ayetiyle Allah; müminleri Resulullah’ı
(sallallahu aleyhi vesellem) anmaya, O’nun ismini zikretmeye davet etmektedir.
Zira Kur’an 'Biz senin şanını yüceltmedik mi?' (İnşirah-4) ayetiyle asırlar
öncesinden Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) şanının yüceliğine ve
hayata getirdiği ilâhi ölçüyle yolunun hayatîyetine işaret etmektedir. 'Kıyamet
günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır.'
(Tirmizi) hadis-i şerifinden, Efendimize yakınlaşmanın bir yolunun da O’na
salavat getirmek olduğu
görülmektedir. “
"TÜM MÜSLÜMANLARI SALAVAT-I ŞERİF SEFERBERLİĞİNE
DAVET EDİYORUZ"
Açıklamada, “Bu vesileyle hem dünyamız hem de ahiretimiz
için Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) rehberliğine her zamankinden
daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde tüm Müslümanları hayatın her alanında
Efendimizin sünnet-i seniyyesini daima yaşamaya, yaşatmaya vesile olacak
salavat-ı şerif seferberliğine davet ediyoruz. Mart ve Nisan aylarında
salavat-ı şeriflere ağırlık vermekle beraber, hayat boyu devam edecek bu
seferberliğe kadın-erkek, yediden yetmişe tüm Peygamber Sevdalısı
kardeşlerimizi, Hz. Peygambere olan muhabbetlerini, bağlılıklarını; gönülleri
ve dilleriyle ilan edip zaman ve mekân sınırlaması olmadan Salavat
Seferberliğine davet ediyoruz." Denildi. EKREM GÜLŞEN




