Yalçın yaptığı açıklamada, “Şiddetin mazereti olmadığı gibi küçüğü
büyüğü, hafifi ağırı da olamaz; şiddet şiddettir kınanmayı, üzerine gitmeyi ve
yapanın yanına kar bırakmamayı gerektirir. Bunun için de başta kamu olmak üzere
toplumumuzun tüm fertlerine büyük görevler düşmektedir. Susmak, sessiz kalmak,
görmezden gelmek, önemsememek bir anlamda şiddeti onaylamak anlamı taşıyacaktır
ki bu durum geleceğimiz açısından çok daha büyük sorun demektir. Şiddetle
mücadele, yasal ve kurumsal mekanizmalardan önce, ahlaki ve vicdani zeminlerde
kendine yer bulmalıdır; sağlık çalışanının her şeyden önce insan olduğu, can
taşıdığı, onur ve izzet sahibi olduğu asla ve kata unutulmamalıdır.” Dedi.
Sağlıkta şiddetin, şiddet uygulanan sağlık çalışanını doğrudan etkilediği
gibi tüm vatandaşlara sunulan hizmet kalitesini de etkilediğini belirten
Yalçın, “Bir hekimin veya sağlık çalışanının, 'şiddet görürüm' korku ve
endişesiyle hareket etmesinden daha kötü bir durum olamaz. Maalesef zaman zaman
yaşanan trajik şiddet olayları, sağlık çalışanlarını bu psikolojik ortama
sürüklemektedir. Tablo endişe verici boyutu çoktan geçmiştir ve bir an önce
bunun önüne geçilmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz yıl bu hususta önemli bir
kanuni düzenleme olmuş ancak şiddet sağlık hizmetlerinin görüldüğü yerlerde kol
gezmeye devam etmektedir. Güvensiz, şiddet baskısı ve tehdidin olduğu bir iş
ortamını oluşturmaya kimsenin hakkı yoktur. “ ifadelerini kullandı. AHMET KÖLGE




