20. Yüzyılda
insanlığın şahit olduğu dünya savaşları, hak ihlallerine herkesin şahit
olduğunun altını çizen Önlü, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile insan haklarının kurumsallaşması yolunda
önemli bir adım atılmıştır.” dedi.
“İnsanın temel hakları
korunmadan insanlık onuru ayakta tutulamaz” diyen Önlü, İnsan haklarının meşru,
yasal dayanağı ve sığınağı diye bilinen bu beyannamenin, 74 yıldır hukuki bir
metin olarak kabul edilmesine rağmen, ne yazık ki kalıcı, etkili, önleyici
yasal ve ahlaki değer olarak yaşanır kılınamadığını söyledi.
Başkan Önlü, şöyle devam etti; “Bugün dünyanın birçok coğrafyasında insan
haklarına ve değerlerine karşı korkunç saldırılar, işkence ve zulümler devam
etmektedir. Yüz milyonlarca insan savaş ve terör kaynaklı mağduriyetler
yaşamaktadır. Artarak devam eden kitlesel kıyım ve katliamlar, toplu ilticalar,
insan kaçakçılığı, salgın hastalıklar, açlık ve bütün bunların yol açtığı
küresel insanlık trajedileri, gündelik hayatın sıradan ve normal olayları gibi
kabul edilmeye başlandı. Ne hazin ve acıdır ki, başta BM olmak üzere kimi sözde
insan hakları örgütlerinin, hak ihlalleri karşısında insanlık vicdanı adına
cesur bir tepki bile veremeyecek ölçüde işlevsiz kalmaları, mazlum ve
mağdurların umudunu zayıflatmakta, zalime imkân, zaman, güç ve cesaret
kazandırmaktadır.”
Temennilerinin daha
adil, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya olduğunu vurgulayan Başkan Önlü,
“Eğitim-Bir-Sen olarak, 30 yıldır hak ve özgürlük mücadelemizi, adil, barış ve
adalete dayalı bir dünyanın özlemi, ideali ve hayaliyle sürdürdük,
sürdürüyoruz. Hak adına haksızlığa ortak olmadık, destek vermedik. İstismar,
ayrımcılık, sömürü, şiddet, açlık, sürgün, iltica gibi, insan varlığına ve
onuruna yakışmayan hak ihlallerinin olmadığı adil, huzurlu bir dünya temenni
ediyoruz.” dedi. VEYSİ GÜLTEKİN