Olivin: Hem Dayanıklı Hem Çevreci

Olivin, yüksek magnezyum ve silisyum içeriğiyle karbondioksit ile reaksiyona girerek karbonu tutabiliyor. Bu özellik, klasik klinker bazlı çimentolara göre büyük bir çevresel avantaj sağlıyor. Araştırmalara göre, atık olivin tozunun çimento karışımına eklenmesi, hem karbon salınımını azaltıyor hem de yapının dayanımını yüksek seviyede koruyor.

Batman Belediyesi'nden 3,5 Yılda 358 Kilometre Asfalt
Batman Belediyesi'nden 3,5 Yılda 358 Kilometre Asfalt
İçeriği Görüntüle

Optimum Karışım ve Dayanım Değerleri

Yapılan deneyler, 410 kg/m³ çimento oranı ve %10–15 olivin katkısıyla hazırlanan karışımların, 90 günlük kür sürecinde 11 MPa’ı aşan eğilme dayanımı sağladığını gösteriyor. Uzmanlar, bu değerlerin çevreci çimento türleri için önemli bir eşik oluşturduğunu vurguluyor.

Yüksek Sıcaklık ve Kimyasal Direnç Avantajı

Mühendislik fakülteleri ve özel laboratuvarlarda yapılan testler, olivin katkılı betonun yüksek sıcaklığa dayanıklı ve kimyasal etkilerden daha az etkilenen bir yapı malzemesi olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle enerji santralleri, endüstriyel yapılar ve sıcak iklim bölgelerindeki inşaat projeleri için büyük önem taşıyor.

Türkiye’nin Olivin Zenginliği

Jeoloji Mühendisleri Odası’na göre Türkiye, olivin bakımından oldukça zengin bir ülke. Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak bulunan olivin yatakları arasında en büyük rezerv Hatay’ın Arsuz Bölgesi’nde bulunuyor. Bu doğal kaynak, hem madencilik hem de inşaat sektöründe ciddi ekonomik fırsatlar sunuyor.

Karbon-Nötr Yapılaşmada Önemli Adım

Uzmanlar, yeşil çimentonun yaygınlaşmasının Türkiye’nin karbon-nötr hedeflerine önemli katkı sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca olivin kaynaklarının sanayide kullanılması, ithal klinker bağımlılığını azaltarak maliyet avantajı da yaratabilir.

Geleceğin Binaları Karbonu Tutacak

Dünya genelinde “yeşil dönüşüm” hızla ilerlerken, olivin temelli çimento Türkiye için hem çevre dostu sanayi hem de yerli hammadde kullanımı açısından kritik bir fırsat olarak görülüyor. Uzmanlar, teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte “karbonu tutan binalar” döneminin başlayabileceğini ifade ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ