Batmanlılar, yapılmaya başlanan yılsonu ve mezuniyet programlarının milli ve manevi değerlere uygun olması konusunda velilere ve yetkililere çağrıda bulundu. Özellikle ilkokul, ortaokul ve liselerde düzenlenen bu etkinliklerin gençlerin ahlakını olumsuz etkileyecek unsurlar içermemesi gerektiği vurgulandı.
Vatandaşlardan Necat Ekinci, her yıl düzenlenen yılsonu etkinliklerinin gençlerin ahlakını bozucu nitelikte olmaması gerektiğini belirtti. Ekinci, "Bu tür etkinlikler gençlerin ahlakını bozan şeyler olmasın. Halkın geleneklerine, inancıyla uyumlu olsun. Ahlaki yozlaşmaya meydan verecek hiçbir unsura müsamaha gösterilmemelidir.” diyerek yetkililerden hassasiyet beklediklerini ifade etti.
"Maneviyatı Arttıracak Etkinlikler Lazım"
Diğer bir vatandaş Muhammed Yanaç ise yılsonu etkinliklerinin ve mezuniyet törenlerinin gençlere bir şuur kazandırmak üzere planlanması gerektiğini vurguladı. Yanaç, günümüz gençliğinin uyuşturucu ve manevi boşluk gibi ciddi tehditler altında olduğuna dikkat çekerek, "Zaten şu an gençlik tehdit altında, işte uyuşturucudur, manevi boşluktur, birçok olumsuz örnek adeta sel olmuş, sokaklardan akıyor. Boşanmalar artmış, aile düzenleri, anne baba ve çocukları arasındaki iletişimde saygı duvarları yıkılmış. Yani bugün öyle olmuş ki, artık ortaokuldaki öğrencilerin bile yarısından fazlası sigara içiyor." sözleriyle endişelerini dile getirdi.
Bu ortamda gençlerin maneviyatını artıracak ve güçlendirecek etkinliklere ihtiyaç olduğunu belirten Yanaç, yılsonu şölenleri adı altında düzenlenen karma, danslı, müzikli şölen ve partilerin hem dini geleneklere aykırı olduğunu hem de toplumsal yozlaşmayı artırdığını savundu.
"Gençler Doğru Yönlendirilmeli"
Özellikle lise çağındaki gençlerin maddi ve manevi bütün olumsuz yönlendirmelere açık bir ortamda olduklarını vurgulayan Ersin Çelik isimli vatandaş ise “Gençleri doğru yönlendirmemiz lazım. Popüler kültürün ürünü olan mezuniyet eğlenceleri ile varılacak yer, ya uyuşturucu, fuhuş bataklığıdır ya da anarşidir. Çünkü bu tarz eğlencelerin amacı gençleri özellikle manevi değerlerinden uzaklaştırarak hem aileleriyle hem de toplumla bağlarını koparmaktır. Bu da hiçbir anne babanın istemeyeceği bir sonuçtur. Yıllarca üzerine titreyerek büyüttüğümüz evlatlarımızın bize yabancılaşmasını istemiyorsak bu tür etkinlikleri de kontrol altına almalıyız.” şeklinde konuştu.
"Bu Programları Planlarken Hiçbir Ayrıntı Gözden Kaçmamalı"
Okulların düzenlediği mezuniyet programlarının öğrencilerin gelişmesi üzerinde önemli bir iz bıraktığını savunan Mehmet Şirin Güneş isimli vatandaş da, “Kimi zaman bu tür programların hangi etkinliklerle geçtiği göz ardı ediliyor. Ahlaka aykırı, manevi zararlara teşvik edici bazı etkinliklere ‘tek seferlik’ denilerek müsamaha gösteriliyor. Halbuki bu tür programlar bir dönemin kapanış etkinliği olması sebebiyle belleklerde iz bırakır. Belleklere kazınan bazı olumsuzluklar yıllar sonra bile ortaya çıkabilir. Bu yüzden hem veliler hem de okul idarecileri milli ve manevi değerlere aykırı hiçbir olumsuzluğa izin vermemeli ve bu programları planlarken hiçbir ayrıntı gözden kaçırılmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Yetkililere ve Velilere Hassasiyet Çağrısı
Vatandaşlar, Millî Eğitim Müdürlüğü, valilik ve okul yönetimleri başta olmak üzere tüm yetkililerin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini belirterek etkinliklerin halkın gelenekleri ve inançlarıyla uyumlu bir şekilde düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, velilerin de bu konuda duyarlı ve hassas olması gerektiğinin altı çizildi.
