Güncel

Mardin’de pekmez yapımı için mezrone üzümünün hasadına başlandı

Mardin’in Yeşilli ilçesinde pekmez yapımı için bağlardan toplanan mezrone üzümünün hasadına başlandı.

Abone Ol

İlçeye bağlı birçok mahallede başlıca geçim kaynağı olan üzümden; pekmez, cevizli sucuk, kuru üzüm, bastık (pestil) gibi ürünler yapılmakta.

Dereyanı (Şurê) mahalle sakinleri, sabahın erken saatlerinde topladıkları mezrone üzümlerinden pekmez, cevizli sucuk ve pestil gibi ürünler elde etmek için üzümlerini traktörlerle evlerine taşıyor. Eve getirilen üzümler, pekmez için birçok aşamadan geçiriliyor.

Bağlarda yetişen üzüm ve mamullerinin bir kısmını kendileri için ayırıp bir kısmını da satarak geçimlerini sağlayan mahalleliler, geleneksel hale gelen bu işlemi her yıl devam ettiriyorlar.

Mahalle sakinleri, yağış nedeniyle üzüm veriminin bu yıl düşük olduğunu belirtiyor.

“Rekolte az olmasına rağmen kalitede değişim olmadı”

İlçede pekmez ve pestil için iki çeşit şire üzümün yetiştirildiğini belirten Mehmet Hadi Adıbelli, “Malum olduğu üzere şire üzümü hasadı dönemindeyiz. Halk arasında mezrone olarak bilinen şire üzümü genellikle pekmez, pestil, cevizli sucuk yapımı için kullanılıyor. Aslında iki çeşit şire üzümü vardır. Bunlardan birsi mezrone diğeri ise zeytidir. Ancak pekmez ve diğer ürünler için mezrone üzümü kullanımı daha iyidir. Ekimin başlarında çıkan mezrone üzümünün hasadı aynı ayın sonlarında bitirilmektedir. Verim, geçen seneye oranla azalmış durumda. Fakat her sene bağlarda oluşan çatlakların oluşmaması sayesinde çok şükür kaliteli ürün elde ettik.” şeklinde ifade etti.

Bağdan toplanılan üzümlerin sonraki aşamaları hakkında bilgi veren Adıbelli, “Topladığımız üzümleri eve götürdükten sonra sıkma işleminden geçiriyoruz. Ardından pekmez için kaynatmaya bırakıyoruz. Pekmez ile pestili ayıran en büyük detay killi toprak mayasıdır. Pekmezin içine katılan killi toprak sayesinde çok güzel şire elde ediliyor. Şirede asla katkı maddesi bulunmamaktadır. Zeyti üzümü çeşidinden, kuru üzüm elde ediyoruz. Kuru üzümün doğallığının bozulmaması için külle kaynatıp sofralarda tüketiyoruz. Tüm ürünlerimiz tamamen doğal yollarla yapılıyor. Dedelerimizden beri bu gelenekler bozulmadı.” ifadelerini kullandı.

İlçede toplam dört çeşit üzüm yetişmektedir”

Adıbelli, bu yıl rekoltenin biraz düşük ancak kalitenin çok iyi olduğunu ifade ederek, “Bulunduğumuz tarladan 4-5 ton rekolte bekliyoruz. Kalite açısından çok şükür gayet iyi durumda. İlçede toplam dört çeşit üzüm yetişmektedir. Her çeşidi de aynı bağda yetişmektedir. Bu mesleği 10 yıla yakın yapmaktayım. Sabahın erken saatlerinden kalkıp üzümleri topluyoruz. Topladığımız üzümlerden pekmez elde etmek için birçok aşamadan geçiriyoruz. Pestil yapımı için de sabahın 4'ünde kalkmak lazım. Çünkü beze yerleştirilen pestilin kuruması için erkenden kalkıp işlemlere başlamak şart.” dedi.

“Mezrone üzümünün hasadı ekim ayının başında başlayıp sonlarına kadar devam etmektedir”

Mezrone hasadının ekim ayının başlarında başladığını aktaran Hasan Adıbelli, “Şu an mezrone üzümü bağındayız. Mezrone üzümü pekmez ve pestil üretimi için kullanılan üzüm çeşididir. Şu an bizler de bağda hasadını yapmaktayız. Mezrone üzümü hasadı ekim ayının başında başlayıp sonlarına kadar da devam etmektedir. Başka üzüm çeşitlerinden de pekmez ile pestil yapılıyor olmasına rağmen en iyisi mezrone üzümüyle yapılandır. Bağda yetişen diğer ürün zeyti üzümü ise sofralık olarak kullanılmaktadır. Bir kısmıyla da kuru üzüm elde ediliyor. Mahallede bulunan her evde pekmez, pestil, cevizli sucuk gibi ürünler eksik olmaz.” diye belirtti.

Kaliteden memnun olduklarını dile getiren Adıbelli, “Bulunduğumuz bağ, ortalama 10 dönümlük bir bağdır. Her yıl bu bağdan 4-5 ton üzüm elde ediyoruz. Bu yıl verimi geçen yıllara göre az da olsa kalite açısından çok güzel. tahmini olarak bu yıl 3 ila 4 ton arasında rekolte bekliyoruz. Çok şükür topladığımız üzümlerden kaliteli ürün elde ediyoruz. Mezrone üzümü her yıl kalitesinden hiç şaşmaz. Bağlara hiçbir kimyasal ilaç ilave edilmiyor. Yüzde yüz doğal yetişiyor.” ifadelerini aktardı.

Adıbelli, üzüm hasadının zorluğuna değinerek, “Bağa bakmakla birlikte toplama aşaması da oldukça zor bir süreçtir. Sabah saat 5-6 gibi bağa ailece iniyoruz. Sabahın erken saatlerinde kalkmamızın sebebi güneşin üzümleri vurmadan dalından koparmaktır. Topladığımız üzümleri traktöre koyup eve getiriyoruz. Hemen ardından üzümleri sıkıp pekmez veya pestil için diğer aşamalara hazır hale getiriyoruz.” ifadelerini kaydetti.