Öncelikle ayetin doğru telaffuzu “La ilahe ille ente sübhaneke inni küntü minezzalimin” şeklindedir.
Bu dua, Enbiya Suresi'nin 87. ayetinde yer alır ve Hz. Yunus'un (a.s.) balığın karnındayken ettiği dua olarak bilinir.
Peki La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin duasının anlamı nedir?
"La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin" Arapça bir duadır ve Türkçe anlamı şu şekildedir:
"Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendime yazık edenlerden oldum."
Hz. Yunus (as) bu duayı hangi durumda okudu?
Kur’an-ı Kerim’den ve peygamber efendimiz Hz. Muhammed’den nakledilen hadislerden öğrendiğimize göre, Hz. Yunus (a.s.) uzun bir zaman kavmini dine dâvet etmiş, fakat artık iman etmeyeceklerine kanaat getirerek öfkeli bir halde, onların başına inecek musibetten kendini kurtarmak için onları terk edip gitmişti. Hz. Yûnus, haber verdiği azabın vaktinde tahakkuk etmediğini görünce kendisinin alay konusu olacağını düşünerek kızgın bir halde ayrılıp gitmişti. Bir gemi yolculuğunda, fazla yükten gemi batmak üzere iken, yükünü hafifleterek gemiyi kurtarmak için çekilen kura sonucu denize atlamak zorunda kaldı. Onu büyük bir balık yuttu. İşte bu balığın karnında iken bu duayı okuyarak Allah’a yalvarıp kendisini affetmesi için dua etmiştir.
Yine Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimize göre, eğer o böylece tesbih edip Allah’a yalvarıp kendisini affetmesi için dua etmeseydi, insanların yeniden diriltilecekleri kıyamet gününe kadar balığın karnında kalacaktı. Fakat tesbih, tevbe ve duaya sarıldı. Allah Teâlâ da duasına icabetle onu hem balığın karnından, hem de suçluluk duygusuyla ruhunu saran gam ve kederden kurtardı. (bk. Sâffât Suresi 37/139-148; Kalem Suresi 68/50)
“Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minezzâlimîn” duası ile ilgili hadis
Rasulullah sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
“Yûnus’un balığın karnındaki duası لَۤا اِلٰهَ اِلَّۤا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ şeklinde idi. Sıkıntıya düşmüş ve başı belâya düşmüş hangi Müslüman bu duayı okursa, Allah Teâlâ mutlaka onun duasını kabul buyurur.” (Tirmizî, Deavât 81; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 170)
Duanın kabul olması için gereken şartlar nelerdir?
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Herhangi biriniz acele etmedikçe duası kabul edilir. (Kul acele ederek) Rabbime kaç defa dua ettim de duamı kabul etmedi, der.” (Buhârî, Daavât 22; Müslim, Zikir 90, 91)
Müslim’in diğer rivayeti şöyledir:
- “Bir kul günah olan veya akrabası ile darılmasına yol açan bir şeyi dilemedikçe yahut acele etmedikçe duası kabul olunur.”
- Ya Resulallah! Acele etmek ne demektir? diye sorulunca da şöyle buyurdu:
- “Nice defalar hep dua ettim de Rabbimin duamı kabul buyurduğunu gördüğüm yok, der. Duasının hemen kabul edilmemesi sebebiyle bıkar ve duayı bırakır.” (Müslim, Zikir 92)
Alimler bu konuyu şu şekilde açıklamışlardır:
Allahü teâlâ, edilen duayı üç şekilde kabul eder:
1- Hemen, yani peşin kabul eder.
2- Kabul eder; ama hemen vermez, yani veresiye kabul eder. Biz istediğimiz kadar yalvaralım, gözyaşı dökelim, dünyada karşılığını görmeyiz. Bunun yerine ölürken verir, kabirde verir, mahşerde verir, mizanda verir, sırat köprüsünde verir yahut en son, Cennette verir. Yani mutlaka verir.
3- Ne dünyada verir ne de ahirette.
Peki, ama Allahü Teâlâ, “Ben duaları kabul ederim” buyuruyor. Evet, kabul ediyor; ama o istenileni vermiyor, onun yerine başka şey veriyor. Duada istediğimiz şey yerine duamızı derdimize, hastalığımıza, başımıza gelecek bela varsa; ona karşılık olarak duamızı kabul ediyor, yani başka bir şey için ettiğimiz duamızı başka bir sıkıntının kefareti yapıyor.
Duanın anlamını açacak olursak:
• La ilahe illa ente: "Senden başka ilâh yoktur." Bu cümle, tevhidin yani Allah'ın birliğinin en temel ifadesidir. Bu cümleyle, Allah'tan başka ilah olmadığı ve ona ortak koşulamayacağı vurgulanır.
• Sübhaneke: "Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın." Bu cümleyle, Allah'ın kusursuz ve mükemmel olduğu, noksan sıfatlardan uzak olduğu ifade edilir.
• Innî küntü minezzalimin: "Şüphesiz ben kendime yazık edenlerden oldum." Bu cümleyle, Hz. Yunus (a.s.) kendi hatalarını ve günahlarını itiraf ederek Allah'tan af diler.
Bu dua, Müslümanların sıklıkla okuduğu dualardan biridir. Dua edilirken samimi olunması ve Allah'a yalvarılması önemlidir.
Duanın faziletlerinden bazıları:
• Allah'ın affını ve mağfiretini celbeder.
• Günahlardan pişmanlık duymaya ve tövbe etmeye teşvik eder.
• Zor durumlarda Allah'a sığınmaya ve ondan yardım dilemeye vesile olur.
• Kalbe huzur ve sükûnet verir.
"La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin" duasını şu durumlarda okuyabilirsiniz:
• Hata yaptığınızı ve günah işlediğinizi fark ettiğinizde.
• Zor durumda kaldığınızda ve Allah'tan yardım dilemek istediğinizde.
• Kalbinize huzur ve sükûnet vermesini istediğinizde.
• Allah'a olan şükranınızı ve bağlılığınızı göstermek istediğinizde.